Harmancı, Anayasaya Mahkemesi kararı sonrası süreci değerlendirdi
Hükümetin Meclisten geçirdiği ve Haziran 2022’de yapılması gereken yerel yönetimler seçimini Kasım 2022’ye erteleyen yasayı Anayasa Mahkemesinin iptal etmesinin üzerine LTB Başkanı Mehmet Harmancı değerlendirmede bulundu.
Hatmancı “şu an eğer hiç bir konuda bir adım atılmaz ise belediye çalışanları ödenemez, diğer hiç bir işlem de yapılamaz noktasındadır” dedi ve
hukuğun üsütünlüğüne inanan bir birey olarak mahkemenin ortaya koyduğu karar ışığında uygulamalar yapacağını ifade etti.
Harmancı’nın paylaşımı şu şekilde:
“Sanırım bir çoğumuz dün Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın açıkladığı bugün de gerekçeli olarak yayınladığı kararın doğurduğu sonuçları tam idrak edemedik.
Anayasa Mahkemesi, yerel seçimlere ilişkin alınan 27 Kasım tarihini iptal etti aynı zamanda Belediye Başkanlarının görev süreleri tamamlandı dedi.
“Anayasa’nın 119(1) maddesine göre yerel yönetimlerin karar organları seçimle oluşturulmalıdır. 119. maddedeki karar organlarının seçimle oluşturulacağı ibaresi ışığında, Cumhuriyet Meclisi’nin yasa yaparak yerel yöneticilerin görev sürelerini uzatma yetkisi olduğunu söylemek mümkün değildir. Anayasa’nın 119(1) maddesine göre görevleri sona eren bu seçilmiş kişilerin görev sürelerinin 7/2022 sayılı Yasa ile veya seçim dışında başka herhangi bir yöntemle uzatılması Anayasa’nın 119(1) maddesine aykırıdır.”
Bu durumda ortaya çıkan tablo şudur: Bugün itibarı ile 2018 yılında seçilmiş olan Belediye Başkanları eski belediye başkanlarıdır ve herhangi bir işlem yapmaya yetkileri yoktur. Herhangi bir ödeme, imar veya disiplin. Sizin yurttaş olarak ne yetkiniz varsa bizlerin de yetkileri budur.
Bugüne kadar adaylık konusunda Anayasaya aykırılığı bilinen ve seçimin iptal edileceği ortaya çıkan bir konuya ilişkin mahkeme kararını beklemeden açıklama yapmanın manasız olduğunu, bu durumda propaganda yapmanın da ortalık yangın yeri iken sorumlu bir tutum olmayacağını düşünüyorum.
Bu anomaliden çıkış yolu hukuken en son seçenek olarak “zorunluluk ilkesi” olarak ortaya çıkıyor. Zorunluluk kullanımının dahi tartışmalı olduğunu ayrıca belirtmek gerekiyor. Ancak bu ilke kullanılarak yetkiler konusunda bir çözüm arayışına girilecekse de, bunun hukuki açıdan geçerli bir argüman olabilmesi için alınacak önlemin belirlenmiş, sınırlı bir süre için uygulanması gereklidir.
Yani yetkileri bir sonraki seçime kadar zorunluluk temelinde uzatalım ama seçim tarihini kararlaştırmayı da sonraya bırakalım, al-ver’e meydan kalsın yaklaşımı bizim demokrasi ve hukukun üstünlüğü anlayışımız açısından kabul edilebilir değildir.
Şu an eğer hiç bir konuda bir adım atılmaz ise belediye çalışanları ödenemez, diğer hiç bir işlem de yapılamaz noktasındadır.
Ben demokrasi ve hukuğun üsütünlüğüne inanan bir birey olarak mahkemenin ortaya koyduğu karar ışığında uygulamalar yapacağım.”