Halkın Partisi Genel Sekreteri Turgut Alas, TV 2020’de Özlem Çimendal’ın hazırlayıp sunduğu programa konuk oldu.
Programın başında ülkedeki siyasi konjonktürü değerlendiren Alas “Biz Halkın Partisi olarak yaklaşık bir buçuk sene önce aldığımız sine-i millet kararıyla gerekçelerini açıklayarak meclisten çekilmiştik. Şu anda görüyoruz ki haklı çıktık. Meclisteki muhalefet partisi de daha geçtiğimiz günlerde yaptığı toplantıyla bunları kabul ettiklerini ortaya koydu. Birileri siyasi rant elde etmek için kurumları getirdiği durum ortada. Geleceğe baktığımızda çok da iç açıcı bir pozisyon görmüyorum. Hem muhalefet hem de ülkeyi yönettiği iddia eden gayri meşru hükümet açısından. İyi yönde değişen bir şey gözükmüyor. Yapılanlara baktığımızda erken seçim olmazsa farklı şeyler yaşayacağımızı da öngörüyoruz” dedi.
“MECLİSTEKİ MUHALEFET BİR BUÇUK SENEDE ORADA KALARAK BİR ŞEY DEĞİŞTİREMEDİ”
Parti organlarının verdiği kararla sine-i millete gittiklerini belirten Alas “Bu tek başına birşey değiştirmez, sadece işaret fişeği bu demiştik. Meclisteki muhalefet bu bir buçuk senelik süreçte orada kalacak bir şeyi değiştiremedi. Gayri meşru hükümet komiteye gönderse de göndermese de istediği yasayı geçirdi. Bazı noktalarda birlikte geçirdikleri ama toplumu ilgilendirmeyen yasalar da var. Ana muhalefeti çok da fazla suçlamamak gerekiyor, sayıları belli çünkü. Ama şunu da kabul etmeleri gerekiyor; bir şey değişmiyorsa yeni yollar denemek lazım. Farklı bir muhalefet anlayışı gerekiyor çünkü bizi şu an yönettiğini iddia edenler geleneksel yöntemlerle bunu yapmıyorlar” şeklinde konuştu.
“MECLİS DIŞINDA OLMASINA RAĞMEN HALKIN PARTİSİ SİYASETİN GİDİŞATINI DEĞİŞTİRİYOR”
İnsanları sokağa çağırdıklarında ‘vekiller sokağa gelip meclise geri döndüğünde cebine parasını tekrar koyuyor” diyerek tepki verdiğini söyleyen Alas “İnsanların bir umudu kalmadı. Bunu yaratmak lazım. Bu mecliste kalarak olmuyor. Toplumsal birlikteliği sağlayacak farklı bir yol gerekiyor, meclisteki muhalefete de bunu söyledik ama değerlendirmediler. Biz meclisin dışında kalarak haklı olduğumuzu görmüş olduk. Ayrıca meclis dışında daha aktif şekilde muhalefetimizi yapmayı sürdürüyoruz. İnsanlarla iç içe olmaya çalışıyoruz. kadrolarıyla, komiteleriyle tamamen yenilenen aktif muhalefet yapan bir parti haline geldik. Gündeme getirdiğimiz konularla siyasetin gidişatını da değiştirebiliyoruz. Siyasi beklenti yerine toplumsal beklentileri değerlendirmeliyiz” dedi.
“BU ÜLKEDE DOKTORDAN MALİYE BAKANI YAPIYORSAK HİÇ BİR ŞEYE ŞAŞIRMAMAK LAZIM”
Vatandaşın giderlerinin aşırı şekilde arttığını belirten Turgut Alas “Maliye Bakanı’nın yaptığı %48’lik artış açıklamasının ardından bile fiyatlara zam gelmeye başladı. Alım gücü artırılmadıktan sonra maaşlara istediğiniz kadar zam yapın bir şey değişmeyecek. Çünkü bunun ardından işveren kendini idame ettirmek için ürününe artış yapıyor. İnsanlarımız et alamıyor, meyveyi sebzeyi taneyle alıyor. Bu maaş artışlarının hiç bir işe yaramadığının en büyük göstergesi. Şu anda piyasaları yükseğe çekecek açıklamanın şimdi yapılması hiç uygun olmadı. Maliye Bakanı neyi ön görerek bu rakamları açıkladı bilemiyorum. Her zaman bahsettiğimiz şey liyakat. İşi bilen kişilerin hesap kitap yaparak bu vizyonu koyması lazım ama doktordan Maliye Bakanı yapıyorsak bu ülkede bu tip durumlara şaşırmamak lazım” dedi.
“ÜLKE PARTİ DEVLETİ HALİNE GETİRİLDİ”
Kıb-Tek’teki münhaller ve Halkın Partisi’nin bunun yargıya taşımasına verdiği destekle alakalı kendisine yöneltilen soruyu da yanıtlayan Turgut Alas “Elektrikteki sorunlar zaten belli. Daha önce yapılması gereken yatırımların yapılmaması sıkıntı yarattı. Herkes kendisine bir rant kapısı buldu orada. Yatırım yapıp üretim yapamadığımız için dışarıya bağımlı şekilde elektriğe zamlar devam ederken kurumun maliyetleri de yükseldi. Usulsüz bir çok partizanca istihdam yüzünden maliyetlerin artırılmasını görüyoruz. Bunlar vatandaşa yansıyor. Şu anda ülke parti devleti haline getirildi. Devlet kurumları belli başlı partilerin rant kapısı haline getirildi. Biz Halkın Partisi olarak son münhalde sınava girip kazandığı halde işe alınmayan bir kardeşimize yardımcı olarak dava açmasını sağladık. Halkımızın yanında olacağız. Bu aslında Kıbrıslı Türk gençlerin ülkede tutunma savaşı. partizanlığa, usulsüzlüklere, hak yemeye karşı bir mücadele bu” şeklinde konuştu.
“ÜRETİCİYİ İTHAL ÜRÜNLE TEHDİT EDİYORLAR”
İthal ürünlerle ilgili soruları da yanıtlayan Alas “Üreticiyi adeta ithalatla tehdit ediyorlar. Halbuki farkında değiller ürün ithali yapıldığı sürece burada ki üretimi bitiriyorlar, üreticiyi bitiriyorlar. Ürün ithal edildiğinde lojistik, maliyet üzerine koyulduğunda buradaki satış fiyatının yüksek olduğunu görüyorsunuz. Ama maalesef serbest piyasa ekonomisi var. İsteyen istediği fiyata satıyor. Oturulup bunların konuşulup tartışılması gerekirken, yerlerdd üretimin artırılmasının yollarının bulunması gerekirken ithalata yönelik konular konuşuluyor” dedi.
“KARŞIMIZDA YÖNETİLEN BİR ANLAYIŞ VAR, TEK ÇÖZÜM ERKEN SEÇİM”
Çözümün birşeyler denemek, ekonomik paketler olmadığını söyleyen Turgut Alas sözlerini “Bu bir çözüm değil. Sonuç değişmeyecek. Yönetimde olan kişilerle bu sorunların çözüleceğini düşünmüyorum. Çünkü karşımızda yönetilen bir anlayış var. Umudum odur ki bir an önce giderler ve erken seçim olur. Meclisteki muhalefete de bunun çağrısını yaptık. Yönetimdeki partinin kendi tabanı bile şikayetçi. Yönetenleri değiştirirsek bir şeyler değişecek. İnanıyorum ki ilk seçimde halk bunu yapacak” diyerek bitirdi.