Kıbrıs sularında yeni bir istilacı zehirli balık türü olan “Çizgili Yılan Kedi Balığı”na rastlandı
Kuzey Kıbrıs Kaplumbağaları Koruma Derneği, Kıbrıs sularında yeni istilacı zehirli balık türü olan “Çizgili Yılan Kedi Balığı”na rastlandığını bildirdi. Dernek, bu balığın zehirli olduğunu, elle tutulmaması gerektiği, sokması halinde en kısa zamanda hastaneye başvurulması gerektiği uyarılarında bulundu.
Dernekten yapılan açıklamada, Akdeniz’de 1000’den fazla istilacı balık türü yaşadığı, bunlar arsında yalnızca ufak bir kısmının zehirli olduğu, bu türler arasında ülkede en iyi bilinenler sokan, balon balığı ve aslan balığı bulunduğu kaydedildi.
Hepsi Süveyş Kanalı üzerinden Akdeniz’e giren yabancı istilacı balık türlerine Çizgili Yılan Kedi Balığı (Plotosus lineatus) da eklendiği bildirilen açıklamada, şu detaylar paylaşıldı:
“Bu türün Akdeniz’deki varlığı 2002 yılından beri biliniyor. Türkiye kıyılarına ulaştığı ve yayıldığı hakkında haberler yayınlanmıştı. Fakat Nisan ayında Dipkarpaz bölgesinde Hedef-dışı Av Projemiz kapsamında iş birliği yaptığımız bir balıkçı dostumuzun ağlarına takılması ile Kıbrıs sularındaki varlığı ilk defa kanıtlanmış oldu.
Çizgili Yılan Kedi Balığı’nın sırt ve göğüs yüzgeçlerine bağlı zehir bezleri var. Sokması halinde ciltte kızarıklık, kas seğirmeleri, lenf düğümlerinde şişlik ve ateş sıkça rastlanır. Sokma sonrası ani başlayan ağrı, morarma, uyuşukluk ve şişliğe neden olabiliyor. En yaygın sokma şekli ise yakalandıktan sonra balıkların elle tutulması veya sahile vuran ölü balıklarla temas edilmesi. Bu nedenle rastlanması halinde elle tutulmamasına özen gösterilmelidir. Sokması halinde ise sıcak uygulanması ve antibiyotik, antihistaminik türü ilaçlar alınması gibi önlemlere işaret eden yayınlar bulunuyor. Her koşulda en kısa zamanda hastaneye gidilmesini tavsiye ederiz.”
Kaplumbağaları Koruma Derneği açıklamasında, bu türün yaygınlaşması halinde yerel doğal türlerle rekabet edeceği ve balık varlığını tehdit edeceği konusunda ciddi endişeler bulunduğu ifade edildi.
Sahillerde bu durumun nasıl bir değişikliğe yol açacağının zaman içinde belli olacağı belirtilen açıklamada, bu gibi istilacıların önüne geçebilmenin ancak Deniz Koruma Alanları ile mümkün olabileceği vurgulandı ve “Bu konudaki çalışmalarımız Hayvancılık Dairesi ve Çevre Koruma Dairesi ile işbirliği içerisinde devam etmektedir” denildi.