KIBTES: Eğitim öğretim kurumlarında inanç özgürlüğü kısıtlanmamalı
Kıbrıs Türk Eğitimciler Sendikası (KIBTES) Başkanı Himmet Turgut, eğitim öğretim kurumlarında inanç özgürlüğünün kısıtlanmaması gerektiğini belirtti.
Turgut, “Milli Eğitim Bakanlığı’nı, belli çevrelerin tüm baskı ve tehditlerine karşı dik durması, mağdur öğrencilerin hakkını ve hukukunu koruması, toplumu rahatlatıcı ve özgürlükleri önceleyen açıklamalar yapması için göreve” çağırdı.
Turgut yaptığı yazılı açıklamada, ortaöğretimde inançlarının gereği olarak tercih ettikleri başörtüsü sebebiyle eğitim öğretim hakkı engellenen ve/veya bu sebeple tüm okulların aynı yasa ve tüzüğe bağlı olmasına rağmen Hala Sultan İlahiyat Koleji’ne yönlendirilen öğrencilerin yaşadığı mağduriyetlerin kamuoyu vicdanını rahatsız ettiğini kaydetti.
“Demokratik bir toplumda hiçbir otorite ve makam insanları belirli bir kıyafet biçimini benimsemek, baskı, ima, tehdit gibi zorlayıcı yöntemler veya kural koymak, kanun çıkarmak gibi hukuki veya idari düzenlemelerle de başlarını örtmek ya da açmak zorunda bırakamaz” diyen Turgut, bu yöndeki düzenlemelerin hiçbir siyasi ve felsefi ilkeye dayandırılamayacağını belirtti.
Anayasa’da anlam ve kapsamı belirlenen din ve vicdan özgürlüğünün, herkesin, “din veya inancını yaşama özgürlüğünü” güvence altına aldığını ifade eden Himmet Turgut, “İnanç hususunda hassasiyeti olan vatandaşlarımızın, inancının gereğini yerine getirme bakımından başörtüsü takmalarına mani olan sistemin çağdaş, özgürlükçü, medeni sıfatlarıyla tanımlanması mümkün değildir” ifadelerini kullandı.
“İnsanları giyim-kuşamına, görünüşüne, inancına göre yaftalamak ve ona göre farklı muamelede bulunmak Ortaçağ Avrupası’nın uygulamasıdır” diyen KIBTES Başkanı Turgut, şöyle devam etti:
“İnançlara karşı düşmanlıktan nemalanan marjinal, ancak tuttukları köşeler bakımından etkili ve sesi çok çıkan bir azınlık dışında toplumumuzun büyük çoğunluğu nezdinde başörtüsü bir sorun teşkil etmemektedir.”
-“Başörtüsünün yasak olduğuna ilişkin bir düzenleme yok”
KIBTES’in, kurulduğu günden bu yana hak ve özgürlükler noktasında kamu personeli ve eğitim kurumlarındaki öğretmen ve öğrencilere uygulanan inanç temelli yasak ve uygulamaların kaldırılması için mücadele ettiğini ifade eden Turgut, şunları kaydetti:
“Yürürlükte olan kanun, yönetmelik, tüzük veya genelgelerin hiç birisinde, başörtüsünün yasak olduğuna, suç teşkil ettiğine veya cezalandırılması gerektiğine ilişkin tek satırlık bile bir düzenleme bulunmamaktadır.”
Anayasa’nın 23’üncü maddesindeki, “Herkes, vicdan, dini inanç ve kanaat özgürlüğüne sahiptir. Kimse dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz, suçlanamaz” hükmünün özgürlükleri belli bir güvenceye bağladığını belirten Himmet Turgut, şu ifadeleri kullandı:
“Başörtüsü kullanmanın din özgürlüğü içinde değerlendirilmesi gerektiği AİHM tarafından kabul edildiği gibi, BM Medeni ve Siyasi Haklara İlişkin Uluslararası Sözleşmesi’nin tarafı olan ülkelerde uygulanmasını gözlemlemek amacıyla kurulmuş olan İnsan Hakları Komitesi’nce de kabul edilmiştir.”