Covid-19 salgının ortaya çıkması ile birlikte yerli ve yabancı geçişlerine kapatılan kara kapılarının Kıbrıslı Türkler ile Kıbrıslı Rumların geçişlerine açılmasını olumlu bir gelişme olarak memnunlukla karşılıyoruz. KKTC Hükümeti, aylardan beri süre tartışma sonucunda kara kapıları ile birlikte turizm sektörünü harekete geçirecek açılımların yapılmasını bekleyen bizlerin umutlarını ise boşa çıkardı. Kapıları “yerli” geçişine açarken, turist geçişine kapattılar. Kutluyoruz! Ada’ya güneydeki hava limanlarını kullanarak gelecek olan turistlerin Kuzey Kıbrıs’a geçişlerine konan engeller, salgının etkisinden kurtulmak için adeta çırpınmakta olan turizm sektörü için “ölümcül” niteliktedir. Hükümetin turist geçişleri için koyduğu kurallar ile Kuzey Kıbrıs’a tek bir turist getirmek bile mümkün değildir. KKTC Hükümeti, benzer bir şekilde, Türkiye üzerinden turist getirilmesini de olanaksız hale getirmiştir. Bütün dünyanın kullandığı renk skalasından tamamen ayrı, kendimize özgü olarak yarattığı kurallar nedeniyle tur operatörlerimiz ile “anlaşılır bir şekilde iletişim kurmak” bile olanaksız hale gelmiştir. Örneğin; bütün dünya ülkeleri çift aşılarını tamamlamış olan kişileri ülkelerine “başka herhangi bir koşul” aramadan kabul ederken, KKTC Hükümetinin çift aşılı kişilere yarattığı zorlukları anlatmaya çalışmamız boşuna olmakta, muhataplarımız bizi anlamamaktadır. Çift aşılı kişilere uygulanacak olan kuralları anlatamadığımız muhataplarımız, diğer kuralları ise dinlemek bile istememektedir. Anlıyoruz ki KKTC Hükümeti 2021 yaz sezonunu gözden çıkarmıştır. Acentelerin kapalı kalmasını, otellerin ise sadece iç turizmle geçinmeye çalışmasını hedeflemektedir. Bu tutumun, elbette genelde ekonomiye, özelde ise turizme mal ve hizmet sağlayan işletmelere de olumsuz etkileri olacaktır. Bunun başlıca sorumlusu, salgını yönetmek kapasitesini geliştiremeyerek çareyi turizm sektörünü öldürmekte gören KKTC hükümetinin olacaktır.