"BİR ARKADAŞIMIZI KAYBETTİK, ÇOK ÜZGÜNÜZ"
İlk alarm geldiği andan itibaren bunun talim olmadığı bilgisini aldıkları ve mürettebatın emniyetli alana geçtiğini anlatan Yaren, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu alanda emniyet kapılarını kapatarak yardım beklemeye başladık. Daha sonra bizi ayırdılar. Sayılarını hatırlamıyorum. Arkadaşlarımızı götürdüler. Biz de gemiyi güvenli bir noktaya taşıdık. Allah'a şükür şimdi de burada ülkemizdeyiz. Şu anda şirketimiz nezdinde yaralarımızı sarmaya başladık. Gerekli bilgileri yetkililere verdik. Bir arkadaşımızı kaybettik, çok üzgünüz. Hafif bir şekilde yaralandım onların kestikleri delikten çıkarken. Ama sağlığım yerinde çok şükür. Aileme kavuşacağım için çok sevinçliyim. İnşallah diğer arkadaşlarımız da kurtulur, sağ salim şekilde vatanımıza dönerler. Sayın Cumhurbaşkanı'mızdan Allah razı olsun. Sürekli ilgilendi durumumuzla. 4-5 kez görüştük canlı. Büyükelçimizle de beraberken iletişim kurduk kendileriyle. Halimizi, hatırımızı sordu. İnşallah arkadaşlarımızı da sağ salim getirmeye çalışacakları sözünü verdi. Sürekli uydu telefonla takip etti. Buradan da kendisine çok teşekkür ederiz."
Başmühendis İlhan Süha Tatlıgül de 42 yıldır denizcilikle uğraştığını ve arkadaşları götürülünce gemiyi kurtarmak için birkaç gün uyumadan çalıştıklarını söyledi.
"6-7 SAAT UĞRAŞTILAR"
Korsanların iskele taraftan merdivenle güverteye çıktıklarını ifade eden Tatlıgül, "Dümen dairesine kilitledik kendimizi. Korku filmi gibi ateş ettiler kapılara. Taradılar ve kapılara balyozla vurdular saatlerce. 6-7 saat uğraştılar. O sırada Azeri meslektaşımız hayatını kaybetti. O sırada yüksekten düşerek hafif yaralandım. Sonra diğer arkadaşları alarak götürdüler. Beni bulamadıkları için götürmediler ama sormuşlar. Sonra yaralı 2 kişiyi bırakarak kaçmışlar." dedi.
Tatlıgül, önce gemiyi kurtardıklarını, sonra aileleriyle irtibat kurduklarını belirterek "İnşallah fidye istedikleri arkadaşlarımız da kurtulur ve aramıza sağ salim katılırlar. Hepsi çok değerli arkadaşlarımız. Kaliteli ve uyumlu mürettebattık. Ailelerine Allah sabır versin." şeklinde konuştu.
"ACILARINI HATIRLATMAMALIYIZ"
Geminin makine dairesinde yağcı olarak görev yapan Bahadır Yeşilalan da gereken her şeyi iki arkadaşının ifade ettiklerini belirterek "Ben ayrıca hükümetimize teşekkür ederim. Cumhurbaşkanı ve bakanlarımıza ve Gabon'daki Büyükelçimize de ayrıca teşekkür ederim. Bizlerin her dakika yanlarında oldular. 15 arkadaşımız maalesef esir. Konuşulacak fazla da bir şey yok. Onların ailelerini daha fazla üzmemeli, acılarını hatırlatmamalıyız. Bence bu kadar yeter. Teşekkür ederiz herkese" dedi.
3 Türk denizci kendilerini bekleyen araçla kalacakları otele hareket etmek üzere alandan ayrıldı.