Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkârlar Odası (KTEZO), gücünü toplumdan alamayan hiçbir yapının devam edemeyeceğini ve tarafların üzerinde anlaşacağı bir seçim takvimi ve halka gitmenin artık kaçınılmaz olduğunu belirtti.
KTEZO Yönetim Kurulu tarafından yapılan yazılı açıklamada, toplum hayatının neredeyse tüm alanlarındaki sıkıntı ve belirsizlikler üzerine Meclis belirsizliğinin ilave edildiği, böylece ülkede krizin olmadığı, sıkıntının yaşanmadığı bir şey kalmadığı savunuldu.
Sağlıktan çalışma yaşamına, inşaattan turizme, elektrikten sanayiye, sanayi bölgelerinden limanlara – havalimanına, kayıt dışılıktan kara paraya, tarımdan hayvancılığa nereye bakılırsa sıkıntı ve belirsizlik olduğuna vurgu yapılan açıklamada, sorunların yığıldıkça yığıldığı ve her tarafın kaos ve kriz olduğu ifade edildi.
-“Pahalılık ortalığı kasıp kavuruyor”
Pahalılığın ortalığı kasıp kavurduğu bir dönemde yapılan maaş artışlarının, kapanan işletmeler, işsiz kalan insanlarla adaletsizliği körüklediği kaydedilen açıklamada, mevcut sorunlu yapının bir anda veya kendiliğinden oluşmadığı belirtildi.
Açıklamada ayrıca şunlar da yer aldı:
“Sorunlara seyirci kalmanın, güç odaklarına, çıkar odaklarına boyun eğmenin, popülizmin sonuçlarıyla baş başa kaldığımızı itiraf etmek zorundayız. Mis gibi yapmanın, değer bilirliğe – liyakate sırt çevirmenin, partizanlığın bizi nerelere sürüklediğini görmek ve hissetmek için azıcık bir vicdan yeterli olacaktır.
O nedenledir ki her zaman dile getirdiğimiz ancak nerdeyse toplum hayatımızdan silip attığımız bir irade bu topraklarda oluşmadı, oluşamadı.
Daha da beteri, doğayı, çevremizi – denizlerimizi sınırı yokmuş gibi yağmalarken, altyapıyı hiç düşünmeden kentlere yeni kentler ilave ederken, geleceği de tüketmek yolunda gittiğimizi hiç ama hiç görmek istemedik.
Hükümet içi gerilimler, kurultayda yaşatan saflaşma ve çatışmalar Meclis Başkanlık seçimleri üzerinden tarafların hesaplaştığı bir sahneye dönüştü. Hükümetin 29 sayısına rağmen, başkan seçmek için çoğunluk 15’inci tura rağmen bir türlü sağlanmadı, sağlanamadı.
Dolayısıyla toplumun gözü önünde yaşanan bu yeni krizin sorumluluğunu hiç kimse bir başkasına atmaya kalkışmasın. Başta UBP içinde olmak üzere, hükümet edenler arasında nedeni ne isterse olsun saflaşma, çatışma, gün gibi ortaya çıkmıştır. Bu da güvensizliği alabildiğine artırıyor.
Bu gerçek bu kadar aşikâr iken bu hükümetin yönetebileceğini, sorun çözebileceğini ummak ve beklemek ölü gözünden gözyaşı beklemekten farksızdır…
Yol belli, çözüm bellidir. Azıcık demokratik ve etik bir duruş yeni bir başlangıç yapmak için yeterli olacaktır. Gücünü toplumdan alamayan hiçbir yapı devam edemez. Bu nedenle tarafların üzerinde anlaşacağı bir seçim takvimi ve halka gitmek artık kaçınılmaz olmuştur.
Gerilimi askıya almak, hayatı az daha yaşanır bir hale getirmek için tüm tarafları bu adımı atmaya davet ediyoruz.”
(RU/ŞEB)