Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası (KTEZO), yeni bir anlayışa, yeni bir toplumsal yapıya ve yepyeni bir politikaya her zamankinden daha çok ihtiyaç olduğunu belirterek, erken seçim tarihi belirleme ve geçiş hükümeti dışında bir seçenek görünmediğini kaydetti.
KTEZO Yönetim Kurulu tarafından yapılan yazılı açıklamada, kurumları büyük ölçüde çökertilmiş, saygınlığını, kapasitesini, özgüvenini neredeyse tüketmiş bir yapıyla karşı karşıya olunduğu iddia edildi.
“Hazırcılığın, rantın, kara paranın, kendimiz için her yolu mubah sayan bir anlayışın bizi getirdiği nokta bu” denilen açıklamada, üretmeden, emek vermeden, hak etmeden yaratılan her şeyin kaybolduğu veya çöktüğü kaydedildi.
“Ne bütçesi kaldı, ne hükmü olan hükümet, ne de iradesi olan toplum ve meclis” ifadeleri kullanılan açıklamada, yaratılan toplumsal yapının suçun kaynağı durumuna geldiği ileri sürüldü.
“YENİ BİR ANLAYIŞ, YENİ BİR TOPLUMSAL YAPI VE YEPYENİ BİR POLİTİKA”
Yeni bir anlayışa, yeni bir toplumsal yapıya ve yepyeni bir politikaya her zamankinden daha çok ihtiyaç olunduğu ifade edilen açıklamada, bu sorunların üstesinden gelmenin yapılacaklara ve tercihlere bağlı olduğu kaydedildi.
“İyice anlaşılması gerekenin ortada ne Godot, ne de sihirli bir değnek olduğudur” denilen açıklamada, “Zaten bugüne kadar büyük bir çoğunluk olarak sadece beklemedik mi?” sorusu soruldu.
“Meclis bırakın açılmayı, kapanmayı dahi beceremiyor. Hükümet hakeza aynı durumda” ifadelerine yer veren açıklamada, bir partinin kurultayının bütün sorunları ezip, geçtiği öne sürüldü.
“ENFLASYON YÜZDE 40’LARI DEVİRDİ”
TL’deki değer kaybı, dolayısıyla enflasyonun yüzde 40’ları devirdiği, 50’lere dayandığı belirtilen açıklamada, kimi sektörlerde bankalara olan borçluluğun 1 yılda yüzde 50’leri aştığı kaydedildi.
Yeniden açılma ile birlikte salgından dolayı hasıraltı edilen birçok sorunun ortaya çıktığı ifade edilen açıklamada, salgının devam ettiği, bir “felaket” durumu olduğu savunuldu.
“Eksiğimiz bir yakıt kuyruğuydu o da oldu” denilen açıklamada, “Buna rağmen sağa sola bakılmaksızın olabildiğince ortak bir yol, toplumsal bir mutabakat sağlanamıyorsa söylenebilecek sözlerin tümü yetersiz kalmaya mahkûmdur” ifadelerine yer verildi.
Erken seçim tarihi belirleme ve aynı anda bir geçiş hükümeti dışında bir seçenek görünmediği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Yapabilir miyiz? En azından deneyebiliriz! Yeter ki niyet edelim, yeter ki bir yerden başlayalım. Yeter ki seçimi seçilmek için değil mücadelenin bir parçası olarak görelim.
Yeter ki sistemi makyajlamak için değil, değiştirmek için, eğitimden turizme kadar toplumsal yapıyı yeniden kurmak için mücadele edelim. Yeter ki dayanışmanın, iradenin ortaya konulduğu, topluma güven veren bir arayış içinde olalım.”