KTMMOB Genel Başkanı Seran Aysal yaptığı basın açıklamsında, grev sonrası Cafer Gürcafer’in yapılan protestoyu üzerine alınıp “Hodri Meydan” vurgusu yaptığını belirtti. Aysal yayınladıkları açıklamada “herzaman toplum menfaatini çalışmalarının merkezinde tutmuştur” ifadelerine de yer verdi.
KTMMOB basın açıklamasının tam metni şöyle:
“Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası’nın Mağusa, İskele ve Yeniboğaziçi İmar Planı sürecinin Şehir Planlama Dairesi Müdürlüğü tarafından Birleşik Kurul onayına kadar hukuksuz ve usülsüz bir şekilde yürütülmesini protesto etmek amacı ile dün (25.10.2021) gerçekleştirdiği haklı greve Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği ile bağlı odalar olarak bizzat katılarak dayanışma gösterdik, destek verdik.
KTMMOB açıklamasının hiçbir yerinde ne müteahhit ne de Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB) ismi geçmemesine rağmen grev sonrası KTİMB Başkanı Cafer Gürcafer’in yapılan protestoyu üzerine alıp ani bir refleksle savunmaya geçmesini, Birliğimize ve sendikaya yönelik anlam veremediğimiz açıklamalarını, greve destek veren tüm paydaşları hedef gösterircesine “Hodri Meydan” vurgusunu hayretle izlemiş bulunuyoruz.
Bahse konu imar planında kamu yararına sonuç alınması hedefleniyorsa; süreç usülsüz yürütülürken, Şehir Planlama Dairesi yetkili teknik personeli dışlandığında, kapalı kapılar ardında al ver pazarlıkları yapıldığında, kentlerimiz peşkeş çekildiğinde, nitelikli tarım toprakları üretimden koparıldığında, kurultay desteğine karşı İmar Planı sözü verildiğinde, İmar Planlarının şekillenmesinde önemli katkıları bulunan ve kamu yararına çalışma yapan meslek örgütleri, çevre ve bölge örgütleri …vd paydaşlar süreçten uzak tutulduğunda ve hazırlanan plan paylaşılmaktan imtina edildiği zaman “Hodri Meydan” çekilmesinin doğru yaklaşım olacağını değerlendiriyoruz.
Daha önce de defa kez belirttiğimiz gibi ilgili tüm paydaşların katılımıyla gerçekleştirilen ve herkesin asgari müşterekte uzlaşısı ile 2019 sonu ortaya çıkan İmar Planı’nın partisel/zümresel çıkarlar ve Cumhurbaşkanlığı seçim süreci nedeniyle yasal hale getirilmediği herkesin bilgisindedir. Geçmişte yaşanan bu sürecin yine bir benzerini yaşarken; hatalarından ders almayan, hukuksuzluğu benimsemiş olanlar yine koltuk hesapları için iş karıştırmaya, kentleri ranta peşkeş çekmeye devam ediyorlar.
Toplumsal öncelikler ve sorunlar ortada iken; ortada hükümet yokken, 20 aydır buzdolabındaki konu tam da ülke gündemini haddinden fazla meşgul eden kaotik UBP kurultayına sayılı günler kala kapalı kapılar ardında karar vererek Mağusa, İskele ve Yeniboğaziçi İmar Planı’nı aniden gündeme getirmeleri zamanlama olarak bir tesadüf değil, kirli pazarlıkların sonucudur.
Katılımcılık ve şeffaflığa her zaman önem veren birliğimiz hizmet verdiği mesleki ve toplumsal konulara ilişkin her zaman kamuoyuna açık ve net olmuştur. Asla parmağının ardına saklanmamış, kişisel ve zümresel çıkarlar peşinde koşanların karşısında olmuş, herzaman toplum menfaatini çalışmalarının merkezinde tutmuştur.
Birliğimiz, örgütlerin ve örgütlü mücadelenin toplumların emniyeti olduğuna inanmaktadır. Müteahhitlerin örgütlendiği, üyelerinin ve teknik çalışanlarının büyük çoğunluğu üyemiz olan KTİMB’ni ve açıklamalarını önemsemektedir. Örgütler karşı karşıya gelen değil birlik olup çıkar gruplarına, hukuksuzluğa, rant dağıtanlara, çevre katliamına, nitelikli tarım alanları yapılaşmaya açanlara, kentlerimizi peşkeş çekip yaşanmaz hale getirenlere, gizli pazarlıklara karşı ortak aklı arayan, katılımcılıkla ülkedeki herkesin yararına kolektif süreçlerin yaşanmasını sağlayanlardır.
Birliğimiz, bu amaçla çalışmalarını sürdürürken gündemi boş yere meşgul etme yerine diyalog ve uzlaşı yollarını aramaktadır. Bununla birlikte, kimsenin zan altında kalmaması için tüm süreçleri şeffaf bir şekilde açıklarken artık yapanın yanında kalmayacağı, bir yerlere güvenerek bir şeyler yapmanın bir bedeli olduğunu da herkesin bilmesi ve idrak etmesi gerektiğini bu vesile ile hatırlatmak isteriz.
Daha önce de açıkladığımız gibi; yapılan İmar Planı, Birliğimizle resmi olarak paylaşıldığı zaman kimlere / firmalara özel olarak ne kadar rant sağlandığını bilimsel olarak çalışıp halkımızla paylaşacağız, “Hukuksuz İmar Planına” ilişkin hukuk sürecini başlatacağız ve yaşananları en açık şekli ile hem hukuk önünde hem kamu önünde bilimsel verilerle tartışarak kamuoyunu bilgilendirme sorumluluğumuzu yerine getireceğiz.
Talebimiz nettir; hukuksuz ve usulsüz bir şekilde bu süreci yürütenler ve ranta hizmet edenlerin cezalandırılması!”