KTMMOB Çevre Mühendisleri Odası’ndan Lefke çöplük yangınıyla ilgili açıklama
KTMMOB Çevre Mühendisleri Odası, Lefke çöplüğündeki yangın hakkında açıklama yaptı.
Açıklama şöyle:
Lefke’deki çöplük yangını 10 günü aşkın süredir devam ederken yaratılan hava kirliliği, bölgede yaşayan insanlar ve habitat üzerindeki olumsuz etkileri, koku ve duman dayanılmaz noktalara ulaştı.
Ülkemizdeki katı atıkların yönetimi; toplanması, transferi ve bertarafı noktasındaki zaafiyetlerin sonuçlarını, bir kez daha, bu kez Lefke’de yaşıyoruz. Dünya’da ve Avrupa’da yönetimler ‘Sıfır Atık’, ‘Döngüsel Ekonomi’ gibi ilkeleri benimsemiş ve bunların uygulanması için stratejiler geliştirmekte iken; toplumumuzda bürokratından, yöneticisine ve halk olarak bizler patlayan vahşi depolama alanlarının yarattığı çevre felaketini, insan sağlığına oluşturduğu riskleri tartışıyoruz, eleştiriyoruz.
Ne yazık ki atık hiyerarşisinde en son başvurulan yöntem olan “atık depolama” ülkemizde uygulanan neredeyse tek atık bertaraf yöntemi durumundadır. Kaldı ki buradaki depolamadan kasıt “düzenli depolama” dediğimiz belirli standartlar çerçevesinde toprak izolasyonu yapılmış ve belirli kurallar çerçevesinde yönetimi yapılan alanlardır. Ülkemizde Güngör’de tek bir tane düzenli depolama alanı bulunmaktadır. Ancak, onun da tüm belediyelerimizin çöpünü kabul edemiyor olması bir tarafa, şuan o bile amacına yönelik topluma hizmet veremez durumdadır. Çevre Koruma Dairesince 2007-2008 yıllarında yapılan bir çalışma neticesinde 57 adet “Vahşi Depolama” (düzensiz yani hiçbir toprak izolasyonu ve standardına uygun yönetimi olmayan depolama) alanı olduğu tespit edilmişti, ancak bu çalışmanın üzerinden geçen yılları göz ününde bulundurduğumuzda ömrünü tamamlayıp terkedilenlere ek olarak yenilerinin de oluştuğunu tahmin etmek hiç zor olmayacaktır!
Düzensiz depolama alanlarının yangın, kirlilik, koku ve duman gibi problemlerin yanında toprak, yeraltı su kaynakları ve hava kirliliği yaratarak insan sağlığı, diğer canlılar ve bitkiler üzerinde çok ciddi riskler oluşturduğu bilinmektedir. Ülkemizdeki mevcut vahşi depolama/çöp alanlarının sayılarını ve lokasyonlarını düşündüğümüzde bu etkileri yaşadığımız örnekler çok fazladır. Bu bağlamda, vahşi depolama alanlarımızdan eski eser alanı üzerinde kurulmuş olanından, aktif olarak kullanılan yeraltı su kaynaklarımızın üzerinde olanları ve küçükbaş hayvanlarımızın otlama alanı olarak kullanılmış olanları da mevcuttur.
Dikmen çöplüğünde yaşanılan yangın felaketleri zaman zaman diğer vahşi depolama alanlarında da yaşanmış olsa dahi, geçtiğimiz yıldan beri tek düzenli atık depolama alanımız olarak bilinen Güngör’de de çöp yangınları baş göstermeye başlamış ve devam etmektedir! Son günlerde Lefke katı atık depolama alanında yaşanan yangınların durdurulamıyor olması da içinde bulunduğumuz çıkmazın çok kara bir göstergesidir!
Atıklarla baş edebilmek istiyorsak ve problemin Lefke’de yaşamakta olduğumuz aşamalara gelmesini istemiyorsak, atık oluşum sebeplerini gözden geçirmeli, atık oluşumunun engellenmesi veya minimize edilmesini sağlamalı, atığın oluşması durumunda ise kaynağında ayrı toplanması ve geri kazanımının sağlanmasını kapsayan atık yönetim biçimlerini benimsemeliyiz. Oluşumu engellenemiyorsa, kaynağında ayırmak çözmek için başlangıçtır. ‘Sıfır Atık’ ilkelerine bağlı olarak israfı evlerimizde iş yerlerimizde engellemeli, kaynakların daha verimli kullanılmasını ve yeniden kullanımını benimsemeliyiz. Çöp dediğimiz her şey aslında ekonomik değeri ve birçok kullanım noktası olan bir kaynaktır.
Dünyada atık veya çöp lügatlardan çıkma noktasındadır. ‘Döngüsel Ekonomi’ İlkeleri çerçevesinde üretim ve operasyonlar sonucu oluşan atıklar veya üretim süreçlerindeki yan ürünler tekrardan kullanılıyor, başka bir operasyona giren madde belki hammadde olabiliyor. Döngüsel ekonomi, atık oluşumunu en aza indirirken malzemeleri ve kaynakları kullanımlarının sonunda ürün döngüsüne geri döndürerek değerlerini mümkün olduğunca uzun süre korumayı hedefler. Fakat Döngüsel Ekonomiyi tek başına uygulayamazsınız, paydaşlar arasındaki iş birliği büyük önem arz eder.
Belirtmek isteriz ki atık yönetimi, geri dönüşüm, tekrar kullanım ve çöp alanlarında gerek önlem gerek ise yangın ile mücadele hususlarında, üreticisinden tüketicisine tüm paydaşların bir araya getirilerek oluşturulacak platformlara katılmak, teknik bilgi ve destek sağlamak hususunda Çevre Mühendisleri Odası olarak yardımcı olmaya her zaman hazırız!
Bir ada ülkesi olduğumuzu hatırlayarak, topraklarımızın ne kadar değerli ve atık depolama alanlarına çevrilemeyecek kadar kıymetli olduğu unutmamalıyız. Bu nedenlerle, açıktır ki; bu yangınları bir daha yaşamayacak şekilde katı atık sorunumuzu kökten çözecek, atık depolamanın en alt seviyede tutulduğu kapsamlı çözümler üretilmesi elzem ve kaçınılmazdır!