KTMMOB enerji konusunda tespit ve önerilerini açıkladı
Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (KTMMOB) Başkanı Tunç Adanır, elektrik enerjisi sorununun çözülebilmesi için kapsamlı bir strateji ve eylem planına ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Adanır, enerji konusunda sürdürülebilir bir politikanın yıllar içerisinde oluşturulamaması, siyasi mekanizmaların gerekli tedbirleri ve kararları almakta yetersiz kalmasının, sorunların krize dönmesine ve etkilerinin doğrudan halka yansımasına sebep olduğunu savundu.
Yaşanmakta olan sorunlara geçici ve kısmi çözümler aramak yerine sorunların kaynağına inerek bütünlüklü çözümler üretmenin tek çıkış yolu olduğunu belirten Adanır, birliğe bağlı Elektrik Mühendisleri, Çevre Mühendisleri ve Yerbilim Mühendisleri Odalarından oluşan çalışma ekibi, mevcut sorunların çözüm önerilerini ülke gerçekleri doğrultusunda ele alarak, tespit ve öneriler belirlediğini kaydetti.
-“ Tekrardan yapılandırılmalı…Yedek santral yatırımına ihtiyaç var”
Adanır, açıklamasında, birliğin tespit ve önerilere yer verdi.
Ülkedeki enerji krizini aşmanın enerjide sadece üretim değil iletim ve tüketim bacağını da içine alacak şekilde tekrardan yapılandırılması ile mümkün olabileceğini dile getiren Adanır, üretim konusundaki eksiklikler ve sıkıntılar değerlendirilirken iletim hatlarının yönetimi ve talep yönetiminin de düşünülmesi gerektiğini belirtti.
“Mevcut elektrik santralı kurulu gücü puant yükleri karşılamakta yetersizdir ve enerji arz güvenliğini tehdit etmektedir” diyen Adanır, KKTC’de talebin yüksek olduğu yaz ve kış dönemlerinde herhangi bir santralın devre dışı olduğu durumlarda yedek santral kapasitesi bulunmadığını ifade etti.
Kısa vadede puant yükün karşılanması ve yedek kapasite oluşturulması için acilen konvansiyonel santral yatırımına ihtiyaç olduğunu belirten Adanır, “Orta vadede alternatif üretim teknolojilerinin ve depolama sistemlerinin değerlendirilmesi, alternatif yakıtların değerlendirilmesi (doğalgaz ve hidrojen gibi) fizibilite çalışmaları ve çevresel etki değerlendirme çalışmaları yapılarak yeşil enerjiye geçisin önü açılmalıdır.” ifadelerini kullandı.
KKTC şebekesinde en ucuz üretimin Kıb-Tek’e ait Teknecik Dizel Santralı’ndan sağlandığını belirten Adanır, en pahalı üretimin Kıb-Tek’e ait motorin yakıtı ile çalıştırılan Teknecik Mobil Gaz Türbini Santrallerinden sağlandığını kaydetti.
Adanır, enerji maliyetlerini düşürmek amacıyla santrallerin verimlilik ve üretim maliyetleri önceliği göz önüne alınarak çalıştırılması gerektiğini dile getirdi.
Yeni santral yatırımlarının kuruluş ve işletme maliyetleri karşılaştırılarak doğru yatırımın tespit edilmesinin gerektiğini belirten Adanır, “ Önümüzdeki yaz için kısa sürede yatırımın tamamlanması mümkün değildir ve yapılabilecek en etkin uygulama tüm santrallerin (Kıb-Tek ve Aksa santralleri, Aksa yedek gücü dahil) bakımlarının süratle tamamlanarak yaz öncesi emre amade hale getirilmelidir.” dedi.
-“Yeni yatırımlar için alım garantili anlaşmalar yapılmamalıdır”
Ülke için özellikle yüksek kapasiteli olan mevcut alım garantili sözleşmenin elektrik maliyetlerini azaltıcı etki yapmadığı gibi artırdığının tespit edildiğini belirten Adanır, yeni yatırımlar için alım garantili anlaşmalar yapılmaması gerektiğini kaydetti.
Alım garantili anlaşmanın, yenilenebilir enerji kaynaklarının etkin kullanımını ve şebeke yönetimini olumsuz etkileyeceğini belirten Adanır, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Minimum yüklerde GES (Güneş Enerjisi Santralleri) üretimlerinde kesinti yapma ve/veya yapılacak
kesintinin artmasını sağlar. Bunun yapılmaması halinde de alım garantili miktarın temin edilememesi nedeni ile ürettirilmeyen enerjinin kira bedelinin ödenmesi konusu gündeme alınabilir.
Yeni kurulacak sistemlerde kira bedelinin istenmesi adil olmayacağı gibi sürdürülebilir bir uygulama da olmayacaktır. Sosyal devlet anlayışı ile geçmişte üretim hakkı verilenleri de kapsayacak bir teşviklendirme sistemi oluşturulmalıdır”
Adanır, 2016 yılında Güney Kıbrıs ile kurulmuş olan enterkonnekte bağlantının devamlılığının sağlanması ve mahsuplaşma usulü ile sürekliliğinin aynı şekilde devam etmesi gerektiğini belirtti.
-“Salınımlar Çevre Yasası limit değerlerinin üzerinde”
Ülkede fuel oil kullanılan tüm santrallerin (Kıb-Tek – Aksa santralleri) bacalarında NOx, SOx ve toz salınımlarının Çevre Yasası limit değerleri üzerinde olduğunu kaydeden Adanır, uzun vadede fuel oil ile elektrik üretiminin sürdürülebilir olmadığını, AB kriterleri gözetilerek çevre dostu yatırımlar yapılması gerektiğini ifade etti.
Adanır, şöyle devam etti:
“Mevcut Güneş Enerji uygulamaları şebekeye ciddi olumsuz etkiler yaratmaktadır. Süreç içerisinde yapılan yanlış izinlendirme ve uygulamaların şebeke yönetimi ve depolamayı da içerecek şekilde acilen revize edilerek uygulanması gerekmektedir. Orta vadede yenilenebilir enerji kaynaklarından biri olan güneş enerjisinin kullanımı için gerekli iletim hatlarının iyileştirilmesi ile ilgili önlemler alınmalı, yatırımlar yapılmalıdır. Talebin kws bazında azaltılmasına yönelik bilinçlendirme ve teşviklendirme yapılmalıdır. Tüketimin yoğun olduğu bölgelerde mevcut altyapılara küçük yatırımlarla güneş enerjisi teşviklendirilmelidir. Orta vadede arz güvenliğinin önemi değerlendirildiğinde devamlı enerji sağlayan yenilenebilir enerji üretim teknolojileri değerlendirilmelidir. Deniz, biyokütle gibi alternatiflere fizibilite ve çevresel etki değerlendirme çalışması yapılarak bu teknolojilerin de sisteme entegre edilmesine yönelik yatırımın önü açılmalıdır”
-“Enterkonnekte bağlantı ile temin edilecek enerji için alım garantisi sağlanmamalıdır.”
Adanır, enterkonnektenin yeşil enerjiye geçiş için şebeke esnekliği sağlayan iletim hattı olarak değerlendirilen önemli bir unsur olduğunu ifade etti.
Adanır, “Enterkonnekte bağlantı sistemi iki devlet, Türkiye Cumhuriyeti ve KKTC arasında imzalanacak devletlerarası anlaşma ile uygulanması gereken bir projedir. Enterkonnekte bağlantı ile temin edilecek enerji için alım garantisi sağlanmamalıdır. Yürürlükte olan yasal mevzuatın günümüze uygun şekilde revize edilmesi gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
Enerji konusunda yapılacak her türlü çalışmada tespit ve önerilerinin dikkate alınmasını beklediklerini kaydeden Adanır, çalışmaların yürütülmesinde Kıbrıs Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği olarak her türlü katkıyı koymaya ve tüm paydaşlarla birlikte çalışmaya hazır olduklarını belirtti.