Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası Başkanı Selma Eylem, bazı okullarda suç kapsamına giren faaliyetler görüldüğü konusunda uyarıda bulunarak, bu faaliyetlerin yöneticiler tarafından derhal durdurulması gerektiğini belirtti.
KTOEÖS Başkanı Eylem’in açıklaması şöyle:
Karmi’de 4-6 yaş çocukların gittiği özel bir anaokulundan ilahi sesleri yükseliyor. Erkekler bölümü tabelasından anlaşılıyor ki bu anaokulunda eğitim karma değil. Anayasa ve milli eğitim yasamıza aykırı. İşyeri çalıştırma izinleri olmadığından Girne belediyesinin bir önceki yönetimi, önce burayı mühürlemiş ancak birtakım ‘kişilerin’ araya girmesiyle izin verilmiş.
MHP’ye bağlı ülkü ocakları ortaokul/ lise çağındaki gençlerimizi örgütlüyor. Çocuklara Kuran öptürülüp yeminler ettirilip birtakım ‘ünvanlar’, okullarındaki örgütlenmeler için görevler veriliyor. Çocukların sosyal medya hesaplarına bakıldığında ellerine silah verilmiş fotoğrafları görülüyor. Gelinen nokta okullarda yaşanan şiddet olaylarının dozunun artması açısından büyük tehlike arz ediyor.
Geçtiğimiz Pazartesi Mağusa’da bir meslek lisemizde yaşanan şiddet olayı bu tırmanışın göstergelerinden biri. Son sınıf olan bir öğrencimiz, okuldan ayrılmasına izin verilmedi diye müdür vekiline saldırıyor kafasını duvara vurmak suretiyle darp ediyor. Basına da yansıyan kanlı para oyunu ve benzeri şiddet olayları okullarımızda tırmanıyor, siyaset, tarikat örgütlenmesiyle bu çok daha tehlikeli boyutlara ulaşma riski taşıyor.
Türkiye`de AKP siyasal İslamcı ve devletin merkezine yerleşmiş bir parti olarak tarikat ve cemaatlerle bir tür koalisyon örgütlenmesi içerisindedir. Kısacası tarikat ve cemaatler AKP sayesinde devletin merkezine yerleşmiş durumdadır. Bu yapı özellikle eğitimde örgütlenmeye özen göstermekte böylelikle toplum mühendisliği en etkili yoldan sürdürülmeye çalışılmaktadır. İnsan haklarına, çocuk hak ve özgürlüklerine aykırı, çocuk istismarı kapsamına giren tarikat/ cemaat yurtlarında yaşanan baskılar sonucu Türkiye medyasına da yansıyan yaşamına son verme olayları, videoları ne yazık ki hepimizin tanık olduğu acı olaylardır.
Ülkemizde de yıllardır sürdürülen bu örgütlenmelerin son zamanlarda dozu artırılmaktadır. Göz göre göre Anayasa; Milli Eğitim yasasına aykırı politika ve uygulamalar, kitaplarla, müfredatla, ilahiyat kolejleriyle, Kuran kursları, tarikat/cemaat yurtları, siyasi islam örgütlenmeleriyle, öğretmene, sendikasına yapılan saldırılarla kendini göstermektedir. Koltuk uğruna bunlara sesini çıkarmayan, gereken tedbiri almayan, işlenen suçları cezasız bırakan işbirlikçiler eliyle tüm bunların hayata geçmesi sağlanıyor, orda ne varsa burada da olacak şiarının gerçekleştirilmesi yönünde adımlar hızlandırılıyor.
Ülkemizi yönettiğini iddia edenler hamaseti bırakmalı, bir an önce bu adımları durdurmalı, tedbirler almalı, suç kapsamına giren faaliyetler durdurulmalıdır, cezalandırılmalıdır. Yoksa yarın çok geç olacaktır.
Sendikamız ve öğretmenlerimiz, eğitimde gericileştirmeye, faşizme karşı, yaratılmak istenen sorgulamayan, biat eden toplum modeline karşı nitelikli, laik eğitim ve toplum için, siyasi islamcıların ve faşistlerin ellerinin çocuklarımızın üzerinden çekilmesi için her türlü mücadeleyi sürdürmekten vazgeçmeyecektir.