KTOEÖS, hükümete verilmek üzere Başbakan’a yazı verdi
Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası bugün sabah Başbakanlık önünde bir eylem gerçekleştirdi ve eylemde depremle ilgili atılması gereken ve hayati önem taşıyan adımlar basına açıklandı. KTOEÖS Başkanı Selma Eylem ve sendika yöneticileri, depremle ilgili atılması gereken ve hayati önem taşıyan adımlar bir kez daha, hem yazılı hem sözlü olarak hatırlatılıp hükümete verilmek üzere Başbakana yazılı şekilde takdim edildi.
KTOEÖS’nın açıklama metni şöyle:
6 Şubat Depreminde Yaşananlar Kader Değil, Cinayettir!
İsias davası sürecinde bir kez daha hayatını kaybeden canlar için hepimizin yüreği sızladı. Yaşadıklarına şahit olduğumuz ailelerimizin üzüntüsü, feryadı, isyanı hepimizi yine derinden etkiledi. Empati yapmanın imkânsız olduğunu bildiğimiz böylesi bir durumda acılarını paylaşmaya, destek olmaya çalıştık. Bundan sonraki süreçte de her açıdan desteğe hazır olduğumuzun bilinmesini isteriz.
Velilerimizden biri Adıyaman’da dava sürecinde ‘oğlumu deprem değil İsias öldürdü’ ifadesini kullanarak gerçeğe vurgu yapmıştır. Deprem sonrası İsias otel için açıklanan bilirkişi raporunda, ruhsatsız kat ekleme, imar affından yararlanma, zemin etüd raporu olmaması, beton kalitesinin düşüklüğü, projeye uygun yapılmama gibi tespitler yapılmıştır. Kısacası otel binasının durumu, ne yazık ki yitirilen canlar sonucunu doğurmuştur.
Ülkemize baktığımızda, güneyde gerekli bütçe ayrılıp okullar açılmadan önce okul binalarının depreme karşı iyileştirmeleri tamamlanmıştır. Kuzeyde ise hala daha tek bir çivi çakılmamıştır. Ne İnşaat Mühendisleri Odası, ne de Eğitim Bakanlığı okul binalarımızın bina performans analiz raporlarını açıklamakta, raporlar sır gibi saklanmaktadır. Geçen yıl boşaltılan okul binalarına bu yıl doldurulan öğrenci ve öğretmenlerimiz güvende mi, deprem olmadan dahi tavanı çöken, beton, sıva parçaları kopup düşen okullarımız güvenli mi değil mi bilmek hepimizin hakkıdır. Türkiye’de ve ara ara ülkemizde de depremler olmaya devam etmektedir. Her gün, saatlerce okul binaları içerisinde bulunan binlerce kişinin hayatını riske atmaya kimsenin hakkı yoktur, olmamalıdır. Halktan toplanan vergilerle oluşturulan bütçe yarı yarıya erimiştir. Aylardır hiçbir adım atılmamakta öğrenciler, öğretmenler, okul idarecileri ve okul çalışanları belirsizlik içerisinde bırakılmaktadır.
Sayın Başbakana ve UBP-DP-YDP hükümetine bir kez daha çağrımızdır;
1. Okulların bina performans analiz raporlarını gizlemekten, inşaat mühendisleri üzerine atmaktan vazgeçin. Okulların depreme dayanıklılık durumunu tüm toplumla şeffaf bir şekilde paylaşın!
2. Okul binalarının iyileştirilmesi, depreme dayanıklı hale gelmesi için ayrılan bütçeyi açıklayın ve gerekli adımları artık atın. Aylardır çocuklarımız, öğretmenlerimiz ya güvenliği şüpheli okul binalarına, ya da konteynerlara mahkûm, savaş dönemi zorlukları yaşıyor. Bunu yok saymaktan, her şey yolundaymış gibi davranmaktan vazgeçin!
3. Anayasaya göre her bir bireyin güvenliğini sağlama sorumluluğunuzun da olduğunu unutmayın!
6 Şubat depreminden, özellikle bu ülkeyi yönetenler ders çıkarmalıdır. Gerekli tedbirlerin alınmaması, şaibeler, usulsüzlükler, yolsuzluk ve rüşvetlerin sonucu yitip giden canlar, yıkım, felaket, yanan yürekler, cehenneme dönen hayatlar olmuştur.
Tüm bu sonuçların burada da yaşanmaması için ivedilikle adımlar atılması gerektiği artık göz ardı edilmemeli gerekli yasal sorumluluklar yerine getirilmelidir. Yoksa doğacak sonuçların hesabı ödenemeyecektir.