KTOEÖS: Kıbrıs Türk Toplumu yok oluşa sürüklenmektedir
Kıbrıs’ın Kuzeyine bilerek ve isteyerek , paketlerle , dayatmalarla. işbirlikçi hükümetler eliyle vs uygulamaya sokulan politikalar yüzünden Kıbrıslı Türk Toplumu yok oluşa sürüklenmektedir.
Dünya hukukundan tecrit edilerek, bu düzene mahkum edilen toplumumuza bu güne kadar dayatılan politikaların sorumluluğu yüklenilmeden, hiçbir öz eleştiri yapılmadan devamını sağlamak için yoğun çalışmalar, baskılar sürdürülmektedir.
Nüfus, ekonomik, siyasi, eğitim, sosyal politikaları iflas eden bu zihniyet aynı kararlılıkla bu yok oluş politikalarını sürdürmek istemektedir. İşbirlikçi ve çıkarcı çevreler dışında bu politikaları destekleyen kalmamasına rağmen büyük bir özenle ve baskıyla, despotik tutumla , halk iradesi de gasp edilerek bu politikalara devam edilmektedir.
AKP iktidarları ile daha da kabalaşan bu müdahaleler ve baskılar çekinilmeden uygulanmaktadır. Atanmış yöneticiler toplumun hiçbir sorununa gerçek çözümler üretememektedir. Ekonomik diye empoze edilen paketlerin hiç biri bu ülkede kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomik yapı önermemektedir. Bir alt yönetimine dönüştürülen bu yapıya dayatılanlar yeni sorunlar doğurmanın ötesine geçememektedir.
Kıbrıs’ın Kuzeyine dayatılanların en önemli politikalardan biri de TL kullanımıdır. Toplum üretimden koparılarak, kontrol edilemez iniş-çıkışları olan TL ile fakirleştirilmiş, birikimleri cebinden her geçen gün çalınmaktadır. Alım gücü yok edilen halka GÖÇ yasası gibi adaletsiz yasalar dayatılmıştır. Türkiye’deki enflasyonun altında gösterilen TL kayıpları ile GÖÇ YASASINA mahkum edilen ÖĞRETMENLERİMİZ AÇLIK SINIRI ALTINA ÇEKİLMİŞTİR.
Asgari ücrete mahkum edilen kölelik düzenine Öğretmenler ve diğer çalışanlar da dahil edilmiştir. Bu dayatma politikalar yüzünden Türkiye’den üç kat pahalı olan ülkemizde çalışanlara reva görülen Türkiye’deki emekçilerin de altında bir ücret durumuna nihayet getirilmiştir.
Tarihinde ilk kez memur/öğretmenlerin maaşları TL’yi kullanan Türkiye’nin altına düşmüştür. Toplu taşımanın olmadığı , pahalılığın en az üç kat olduğu ülkemizde gençlere tek çare göç görünmektedir.
Yıllardır sendikalara, emeğin kazanımlarına yapılan saldırıların amacı bu gün fakirleşmenin getirildiği boyutla daha net görülmüştür.
Bu gün tüm emekçilere dayatılan fakirleştirme projesi bilinçli ve kasıtlı, sistematik olarak ileri götürülmüştür. Sendikaları ve kurumları yok etmeye çalışan bu anlayışın sahipleri ve işbirlikçilerinin amacı dayatılan bu acı reçete karşısında direnen hiçbir kesimin kalmamasıdır. Kıbrıslı gençleri göç yollarına iten bu hain anlayış bir yandan da yabancı vatandaşlıkları sürekli çoğaltmaktadır. Öğretmeni somut olarak Türkiye’deki Öğretmenin de altında ücrete getiren bu anlayışın adı ihanettir.
Ekteki basit tablodan da anlaşılacağı gibi GÖÇ YASASINDAKİ Kıbrıs Türk Öğretmeni Türkiye’deki Öğretmenden de daha fakirleştirilmiştir: TL kullanımı da düşünüldüğünde bu vahim tablo karşısında toplumumuz sesiz kalmamalıdır.