KTÖS Genel Sekreteri Maviş: Hükümet haddini aştı
Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası Genel Sekreteri Burak Maviş yaptığı açıklamada hükümete yönelik eleştirilerde bulundu. Maviş üçlü koalisyon hükümetinin elini vatandaşın cebine atmaya çekinmediği gibi, okul, hastane ve diğer sosyal alanlardaki hizmetleri de sendikalara ve vatandaşa mal ederek sorumluluktan kaçmaya ve haddini aşan cümleler kurarak zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalıştığını savundu. Maviş ‘hükümetin, toplumsal dayanışmaya koyacağı katkı, topluma vereceği güven yoktur’ diyerek hükümeti istifaya çağırdı.
KTÖS Genel Sekreteri Maviş’in açıklamaları şöyle:
Adanın kuzeyinde ihale dağıtma, ihaleden pay kapma, liyakatsız işe alma ve AKP’ye itaat etme üzerine kurulan üçlü koalisyon, elini vatandaşın cebine uzatmaktan çekinmediği gibi, okul, hastane ve diğer sosyal alanlardaki hizmetleri de sendikalara ve vatandaşa mal ederek sorumluluktan kaçmaya ve haddini aşan cümleler kurarak zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalışmaktadır.
Tüm bunların sorumluluğunu sendikalar, ekonomik örgütler ve vatandaş üstlenecekse, hükümetin görevde kalma amacı nedir?
Ek kaynak yaratmıyor, servet vergisi alamıyor, beyan edilmeyen gelirlerin peşine düşemiyor ve var olan kaynakları da amacına uygun kullanamıyorsa, bakanların koltukta oturma aşkı nedir? Hükümetin saltanatını devam ettirme adına görmezden geldiği ve vazgeçemediği alışkanlıklarını kamuoyu ile bir kez daha paylaşmak görevimizdir.
Hükümetin görmezden geldikleri:
İzinsiz, kaçak külliyenin 2 milyar 497 milyon TL olan maliyetini umursamayan;
Sn.Tatar’ın döneminde atanmış 26 danışmanı sorgulamayan;
İhalesiz akaryakıt alımından kaynaklı Sayıştay raporlarında 6.7 milyon Dolar, toplamda 12 milyon dolar olan
Elektrik Kurumu’nun zararını dert etmeyen;
Vergi Dairesi’ne beyan edilmeyen gelirler milli gelirin %55’i olduğunu ifade edemeyen;
Kayıt dışı istihdamın %20 ve kayıt dışı ekonominin %75’e ulaştığını algılamayan;
500 bin poundluk havuzlu villa ile 50 bin poundluk apartman dairesinde oturanın ödediği metrekareye göre emlak vergisinin neden aynı olduğunu telaffuz edemeyen;
200 bin poundluk araba kullananla, on bin poundluk araba kullananın neden aynı vergi oranını ödediğini sorgulamayan;
Tapu Dairesi’ne yatırılmış, tapusu çıktığı halde tapu devri gerçekleşmemiş 94 bin tane sözleşmenin bekleyen tapu devri bedeli 20 milyar TL’yi tahsil etme özverisine odaklanmayan;
İnşaat şirketlerinin sitesindeki evin bedeli ile tapudaki rayiç bedel arasında uçuruma dokunamayan;
Kalkınma Bankası’nda kredi olarak kullandırılan ve geri ödenmeyen kredinin hesabını soramayan;
Maaş, sigorta ve ihtiyat sandığı yatırımlarını asgari ücret üzerinden yatırıp, çalışanın emeğinden
emekliliğinden, devletin paye gelirlerinden çalanın peşine düşemeyen;
Üçlü kararname ile siyasi atamaları kaldırmayı, temsilcilikleri azaltmayı, müşavirlere ve danışmanlara
ödenen yıllık yüz milyonları sınırlandırmayı düşünemeyen;
Kumarhanelerin masa ve makina sayısı üzerinden değil gerçek gelirleri üzerinden vergi talep etmeyi, ‘Elektronik Şans Oyunları Yasası’nı hayat geçirmeyi, TC menşeli hava yollarından kurum vergisi almayı, müşterek bahis, sanla bet, kripto ve forex unsurları üzerine gidebilen HÜKÜMET YOK!
Hükümetin vazgeçemedikleri:
Bununla birlikte;
AKSA’ya yıllık 28 milyon dolar ödeme için canını feda eden hükümet var…
Yıllık benzin masrafı 900 bin TL, örtülü ödeneği 1.6 milyon TL olan Tatar’ın boş gezilerini finanse etmeye gönüllü bir hükümet var…
Fuarlara milyonlar akıtıp tanıtım yaptığını iddia eden bir hükümet var…
Ercan işletmecisine 500 milyon Türk Lirası borç silmeye hevesli bir hükümet var…
Kamu İhale Değişiklik Yasa Tasarı’nda ihalesiz alımları 30 katına çıkarmak isteyen, su ve elektrik ile ilgili büyük projelerde üç yıl yerine 20 yıllık alımların ihalesiz önünü açmak isteyen bir hükümet var…
Beyana dayalı gelir vergisi ödeyenlerin yaptıkları harcamaları, sürdükleri arabaları, oturdukları evleri görmezden gelip servet vergisini gündeme getiremeyen bir hükümet var…
Emeklilik yaşını yükseltip kişilere imtiyaz geçmeye, çalışanlara mezarda emekliliği hapsetmeye, gençleri de işsizliğe mahkum etmeye niyetli bir hükümet var…
Devlet kaynaklarını ve olanaklarını hizmet için değil, eşe dosta partiliye karşılıklı menfaatler üstünden
sağlamaya çalışan bir hükümet var!
Vatandaşa kesinti ve nasihat, yandaşa ihale dağıtmakla meşgul, temsil ve ağırlama hevesinden vazgeçmeyen hükümetin, toplumsal dayanışmaya koyacağı katkı, topluma vereceği güven yoktur.
İstifa da bir seçenektir!