KTÖS Genel Sekreteri Maviş: Okulları açamayacak duruma düşürüldük
Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) okulların açılmasının 1 hafta ertelenmesinin ardından bu sabah TC Lefkoşa Büyükelçiliği önünde basın açıklaması yaptı. KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş eylemden açıklamalar yaptı ve KTÖS Başkanı Mustafa Baybora da basın açıklaması metini okudu.
KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş, “son dönemde ülkemizde yaşanan gelişmelerin, toplumsal irade, güven, istikrar ve çözüm konularında büyük endişe yaratmaktadır” dedi.
Maviş, Elçilik önünde olma nedenlerini, siyasete yapılan müdahaleler sonucu okulları bile açamayacak bir duruma düşürülüşleri olduğunu söyleyerek, bunda AKP’nin katkısı büyüktür, dedi.
Maviş, Sn. Yeniçeri zamanında manipülasyonlarla Cumhurbaşkanlığı seçiminin Tatar’a kazandırılması, Sn. Akıncı’nın yok sayılmaya çalışılması karşısında Kıbrıs Türk Toplumu uluslararası vizyonunu yitirdiğini söyledi.
Maviş, Sn. Feyzioğlu zamanında, UBP başkan adaylığının müdahaleye tabi tutulması, Dışişleri Bakanı’nın atanamaması ve bazı vekillerin elçiliğe çağrılarak başkan adaylığından vazgeçirilmesi; her türlü yolsuzluğun, liyalatsizliğin, partizanlığın devlet kademelerine sirayet etmesi karşısında Kıbrıs Türk Toplumu sosyal ahlaki çöküşün eşiğine getirildiğini vurguladı.
Maviş, Sn. Serim zamanında ise okulların bile açılamaması, istikrarın ne denli sarsıldığını gözler önüne serdiğini ifade etti.
Maviş, AKP’nin kendi çıkarları uğruna taraf tutma siyaseti nedeniyle, vatandaşlarımızın haklarını ve yaşam kalitesini doğrudan etkilemekte, demokratik irademize ciddi bir tehdit oluşturmaktadır ifadelerini kullandı.
Maviş, söz konusu çocukların eğitimi olunca, herkesin sınırını bilmesi gerektiğini ifade ederek, eğitimin kurultaya malzeme edilmesinin sorumsuzluk olduğunu belirtti.
Maviş, iki toplum arasındaki ilişkilere de dikkat çekerek, Ahmet Kaya’nın şarkılarını söyleyen, Nazım Hikmet’i dinleyen, Orhan Pamuk okuyan, Genco Erkal izleyen bir toplumun düşman olamayacağını belirtti..
Yeter ki aydınlarına, öğretmenlerine, seçilmişlerine, kurumlarına saygı gösterin!
Yeterki bu adayı jeopolitik ve stratejik bir toprak parçası görmeyin!
Yeterki toplumsal varlığımıza saygı gösterin, müdahalelerden uzak durun!
Maviş, Kıbrıs Türk Toplumu’na yönelik haksız tutumların ve saygısız davranışların ilişkileri bozduğunu ifade ederek, kültürel baskılara, psikolojik üstünlük kurma çabalarına ve haksızlıklara gereken cevabın verileceğini belirtti.
Maviş, Kıbrıs Türk Toplumunun, Türkiye Cumhuriyeti ile eşit siyasi ilişkiler kuracak yeterliliğe sahip olduğunu vurgulayarak, Kıbrıs Türk Toplumunun kendi kendini yönetecek bilgi, beceri ve potansiyelinin mevcut olduğunu ifade ederek, elinizi toplum üzerinden çekin mesajını iletti.
Maviş, tekrardan vurgulamak gerekirse, burada olma nedenimiz, siyasete yapılan müdahaleler sonucu okulları bile açamayacak bir duruma düşürülüşümüzdür. Ve bunda AKP’nin katkısı büyüktür. Kabahatınız özrünüzden büyüktür! İfadelerini kullandı.
KTÖS Başkanı Mustafa Baybora Yönetim Kurulu adına hazırlanan basın açıklamasını okudu.
Basın açıklamasının tamamı:
Değerli Basın Emekçileri,
Tarihte ilk defa, okullarımızı zamanında açamıyoruz. Ülkede ne bir olağanüstü hal, ne savaş, ne de doğal afet var. Ancak, bir yıl önceden belli olan sorunlara rağmen planlama yapılmadı. Eğitimi siyasi çıkarlarına alet edenler, okulların açılmasını erteleyerek öğretmen sendikalarının grev yapmasını beklediler. Bizler her zamanki gibi okulların açılması için hazırlıklarımızı sürdürürken, onlar erteleme yolunu seçti.
Öğretmenler, yöneticiler ve okul çalışanları hafta sonu büyük emek harcadı. Birçok okulda inşaatlar ve hazırlıklar devam ederken, bazı okullar taşınarak veya geçici çözümlerle öğrencilerini karşılamaya çalıştı. Ancak, bu çözüm eksik kaldı.
En büyük zararı ise, okula başlamanın heyecanını yaşayan çocuklarımız gördü. İlk defa okula başlayacak miniklerin heyecanı ve hayalleri, siyasi çıkar uğruna ertelenmiş durumda. Onların sevinci, bu belirsizlikle hayal kırıklığına dönüştü. Sınıflarında arkadaşlarıyla buluşmayı bekleyen öğrenciler, şimdi ne zaman okullarına kavuşacaklarını bilemiyorlar.
Soruyoruz:
– Bir haftada konteyner sınıflar normal sınıflara mı dönüşecek?
– Kullanılamaz durumdaki binalar yıkılıp yeniden mi yapılacak?
– Güçlendirme, elektrik, su, internet gibi sorunlar bir haftada çözülecek mi?
Bu mesele, yalnızca bir erteleme değil; devlet imkanlarının siyasi çıkarlar uğruna kullanılmasıdır. Çocuklarımızın eğitimini kendi çıkarlarına alet edenlere karşı sesimizi yükseltmemiz ye devam edeceğiz.
Eğitimde yaşanan aksaklıklar ve okulların son durumu:
– Kullanılamaz durumda olan okul: 19
– Konteyner sınıfları olan okul: 25
– Güçlendirme çalışması tamamlanan okul: 10
– Tadilatları devam eden okul: 8
– Raporlaması tamamlanmamış okul: 39
– Geçici öğretmen ihtiyacı: 240
– Özel eğitim öğretmeni ihtiyacı: 10
– Rehber öğretmenlerin mağduriyeti devam ediyor.
Eğitim, bir ülkenin geleceğidir. Çocuklarımızın hayallerini siyasi çıkarlarla gölgeleyen bu uygulamalara karşı sessiz kalmayacağız.