KTÖS – KTOEÖS: Bakanın ivedilik isteyen eğitim ve okul sorunlarından haberi var mı?
KTÖS ve KTOEÖS’tan yapılan ortak açıklamada Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’na bazı eleştirilerde bulunarak ‘Bakanın ivedilik isteyen eğitim ve okul sorunlarından haberi var mı?’ sorusunu yöneltti.Okullara tek kuruş bütçe ayrılmadığı savunulan açıklamada,Eğitim Bakanı’nın siyasi çıkarları uğruna çatışma ve kaos ortamı yaratarak eğitimi ve öğretmeni basamak yapma uğraşında olduğu ifade edildi.
KTÖS ve KTOEÖ’ten yapılan ortak açıklama şöyle:
Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, Öğretmenler (Değişiklik) Yasa tasarısıyla ilgili tasarının Cumhuriyet Meclisi’ne getirilme sürecinde katılımcı demokrasinin dikkate alındığını söyleyerek öğretmenlerle alay etmektedir.
Yaz ayları boyunca ben yaparım olur zihniyeti ve tüm demokratik teamüllere aykırı davranılmış, polis ordusu arkasına saklanarak, kaba kuvvet zoruyla, yasa ve tüzükler çiğnenerek ve öğretmenleri hiçe sayarak alelacele Öğretmenler Yasası’nda yapılmak istenen değişiklikler Meclis’e gönderilmiştir. Bu anti-demokratik uygulamalara karşı tepkisini gösteren sendikaların eylemine katılan 22 öğretmene ise polis tarafından davalar okunmuştur. Nazım Çavuşoğlu ve hükümetin katılımcı demokrasi anlayışı bu mudur?
Eğitimde öncelikli ve ivedi sorunlarımız olan okullara tek kuruş bütçe ayrılmaması, kalabalık sınıflar, yıkılmakla karşı karşıya olan tamirat ve tadilat bekleyen okullar, yabancı öğrencilerin uyumu, okulların teknolojik alt yapı eksiklikleri, sanat ve spor malzemesi eksiklikleri dururken Eğitim Bakanı suni bir gündem yaratarak 25 yılda ulaşılan öğretmen A-B statüsünü toplumun önüne Eğitimdeki en ivedi sorun olarak koymaktadır. Bu toplum
eğitimdeki ve okullardaki ivedi sorunların ne olduğunu göremiyor mu?
Eğitim vizyon işidir ve maalesef Eğitim Bakanının vizyonu eğitimin niteliğini geliştirmeyi değil öğretmenlerin yasal haklarını gasp etmeyi ve öğretmenlerin itibarını toplum önünde tartıştırmayı amaç edinmiş bir vizyondur. Bu anlayış eğitimin niteliğine olumlu hiçbir katkı yapmayacağı gibi eğitimdeki gerçek sorun ve sıkıntıların çözümü için de adım atmayacaktır. Eğitim Bakanı siyasi çıkarları uğruna çatışma ve kaos ortamı yaratarak eğitimi ve öğretmeni basamak yapma uğraşındadır. Kamusal eğitimin niteliği ve devlet okullarının fiziksel kapasitelerinin artırılmasıyla ilgili ortaya herhangi bir çalışma koyamayan, tek isteği 20-25 yıllık öğretmenlerin ders saatlerini tartıştırmak olan bir vizyonun eğitime yapabileceği en önemli katkı ivedi olarak istifa etmek olacaktır.