Küresel piyasalarda, ABD Merkez Bankasının (Fed) faiz indirimlerine ne zaman başlayacağına ilişkin belirsizlikler varlık fiyatları üzerinde etkili olmaya devam ederken, bu hafta yoğun veri gündeminin yanı sıra açıklanması beklenen ABD'nin büyük teknoloji şirketlerinin bilançoları da yatırımcıların odağına yerleşti.
Dünya genelinde enflasyonla mücadelenin sonuna yaklaşıldığına ilişkin sinyallerin artmasına karşın, ABD'de ekonomik aktivite ve iş gücü piyasasındaki güçlü duruşun devam ettiğine yönelik makroekonomik veriler fiyatlamaları zorlaştırıyor.
Cuma günü Fed'in yayımladığı, Amerikan finansal sistemindeki mevcut duruma ilişkin değerlendirmelerin yer aldığı Finansal İstikrar Raporu'nun nisan sayısında, inatçı enflasyonun ve parasal sıkılaşmanın finansal istikrara yönelik en büyük risk olarak görüldüğünü bildirdi.
Raporda, inatçı enflasyonun ve sıkı para politikasının etkilerinin piyasa katılımcıları arasında en çok belirtilen risk olmaya devam ettiği kaydedildi.
Analistler, Fed'in politika faizini Temmuz 2023'ten bu yana son 23 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 5,25-5,50 aralığında tutmasına rağmen son dönemde ABD'de açıklanan verilerin ekonomideki canlılığa işaret ettiğini anımsatarak, bu durum para piyasalarındaki fiyatlamaları da zorlaştırdığını ifade etti.
Para piyasalarında, Fed'in mayısta politika faizini sabit bırakacağına kesin gözüyle bakılırken, bankanın haziranda faiz indirimine başlama ihtimali yüzde 15, temmuzda yüzde 41 ve eylülde yüzde 64 ihtimalle fiyatlanıyor.
Hafta içinde yoğun veri gündeminin takip edileceğini aktaran analistler, perşembe günü açıklanacak ABD büyüme verilerinin söz konusu fiyatlamalar üzerinde etkili olabileceğini dile getirdi.
Analistler, bu hafta ABD'nin teknoloji devlerinin açıklanması beklenen finansal sonuçlarının sektör ve hisse bazlı oynaklığı artırabileceğini de belirterek, özellikle IBM, Boeing, Meta, Microsoft, Alphabet, Airbus, Exxon Mobil ve Chevron şirketlerinin bilançolarının yatırımcıların odağında bulunduğunu ifade etti.
Öte yandan, ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi 4 baz puan artışla haftaya yüzde 4,67 seviyesinden başlarken, altının ons fiyatı önceki kapanışının yüzde 1 altında 2 bin 368 dolardan alıcı buluyor.
Dolar endeksi de yüzde 0,1 azalışla 106 seviyesinde bulunurken, Orta Doğu'da düşen tansiyonun da etkisiyle Brent petrolün varil fiyatı yüzde 0,7 değer kaybıyla 85,9 dolardan işlem görüyor.
Cuma günü, New York borsasında Nasdaq endeksi yüzde 2,05 ve S&P 500 endeksi yüzde 0,88 gerilerken, Dow Jones endeksi ise yüzde 0,56 artış kaydetti. ABD'de endeks vadeli kontratlar, yeni haftaya da karışık bir seyirle başladı.
Avrupa borsalarında da geçen haftanın son işlem gününde karışık seyir hakim olurken, bugün Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Christine Lagarde'ın sözle yönlendirmeleri yatırımcıların odağına yerleşti.
Analistler, ECB'nin haziranda faiz indirimine başlayacağına kesin gözüyle bakıldığını anımsatarak, bu hafta bölge genelinde öncü imalat sanayi, hizmet sektörü ve bileşik Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI) verilerinin de piyasaların yönü üzerinde etkili olabileceğini ifade etti.
ECB'nin gelecek dönemde atacağı adımlara ilişkin banka yetkilileri de sözle yönlendirmelerine devam ederken, dün ECB Yönetim Konseyi Üyesi Francois Villeroy de Galhau, Orta Doğu'daki gerilimin enerji fiyatlarını artırma ihtimalinin düşük olduğunu ve bunun bankanın haziranda faizleri düşürmeye başlama planlarını etkilememesi gerektiğini belirterek, "Sürprizler dışında daha fazla beklemeye gerek yok" dedi.
Bir başka ECB üyesi Pierre Wunsch da bankanın bu yıl birkaç kez faiz indirimine gidebileceğini ifade ederek, haziran ve temmuzda arka arkaya hamlelerin olası bir seçenek olduğunu dile getirdi.
Cuma günü İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde 0,24 ve İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 0,12 değer kazanırken, Almanya'da DAX 40 endeksi yüzde 0,56 ve Fransa'da CAC 40 endeksi yüzde 0,01 azalış kaydetti. Avrupa'da endeks vadeli kontratlar, yeni haftaya da karışık bir seyirle başladı.
Asya pay piyasalarında Çin hariç pozitif seyir öne çıkarken, bu hafta cuma günü Japonya Merkez Bankasının (BoJ) faiz kararının yanı sıra ülkede açıklanacak enflasyon verileri de takip edilecek.
Bugün Çin Merkez Bankası (PBoC) bir ve beş yıllık kredi faiz oranlarını (LPR) sırasıyla yüzde 3,45 ve yüzde 3,95 seviyesinde sabit bıraktı.
Ayrıca, dolar/yen paritesi 154,7 ile 34 yılın en yüksek seviyesinde seyretmeye devam ediyor.
Kapanışa yakın Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 0,6, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 1,9 ve Güney Kore'de Kospi endeksi yüzde 0,9 değer kazanırken, Çin'de Şanghay bileşik endeksi de yüzde 0,5 azalış kaydetti.
Türkiye’de cuma günü alıcılı bir seyir izleyen Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, günü yüzde 1,77 değer kazancıyla 9.693,46 puanla tamamlarken, bu hafta gözler Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) faiz kararına çevrildi.
Dolar/TL, geçen haftanın son işlem gününde dalgalı bir seyir izleyerek günü önceki kapanışının hemen üzerinde 32,5393'den tamamlamasının ardından bugün bankalararası piyasanın açılışında 32,6110 seviyesinden işlem görüyor.
Öte yandan, hafta sonu Türkiye Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'in, ABD Hazine Bakan Yardımcısı Wally Adeyemo ile görüştüğü bildirildi.
Görüşmede, ticaret ve yatırımları derinleştirme, kara para aklama ve terörün finansmanıyla mücadele ile yaptırımların uygulanmasında ikili ilişkilerin nasıl güçlendirebileceğinin ele alındığı aktarıldı.
TCMB Başkanı Fatih Karahan da Washington'da Dünya Bankası ve Uluslararası Finans Kurumu (IFC) yetkilileriyle bir araya gelirken, TCMB ile Brezilya Merkez Bankası arasında, merkez bankacılığı konularında iş birliğinin geliştirilmesine zemin oluşturmak üzere mutabakat zaptı imzalandı.
Analistler, bugün Türkiye tüketici güven endeksi başta olmak üzere yoğun veri gündeminin, ABD'de Chicago Fed ulusal aktivite endeksi ve Avro Bölgesi'nde tüketici güven endeksi verilerinin yanı sıra ECB Başkanı Lagarde'ın konuşmasının takip edileceğini belirterek, teknik açıdan BIST 100 endeksinde 9.700 ve 9.800 seviyelerinin direnç, 9.600 ve 9.500 puanın destek konumunda olduğunu kaydetti.
Ayrıca, AA Finans'ın beklenti anketine katılan ekonomistler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) politika faizini yüzde 50'de sabit bırakmasını bekliyor.