Cumhuriyet Meclisi’nde milletvekillerinin güncel konuşma istemlerinde ilk sözü Cumhuriyetçi Türk Partisi İskele Milletvekili Fide Kürşat aldı.
Kürşat, “İskele S.O.S Veriyor” konulu konuşmasında, yapılaşmada kaos ve kargaşanın hakim olduğu İskele’de “modern varoşlaşma” yaşandığını söyledi. Kürşat, orman ve devlet arazilerinin verildiğini, altyapının geliştirilmediğini ifade eden Kürşat, yabancıların iş kurduğunu ve arazileri pazarladığını anlattı.
İskele bölgesindeki yapılaşma ve yabancı nüfusun sosyal kültürel her türlü alanda faaliyet gösterdiğini, emlak, araç satışı, market ve güzellik merkezleri açtıklarını kaydeden Kürşat, bölgede ne tür işlerin ne tür gelirle yapıldığının belli olmadığını belirtti.
Planlı yapılaşmanın önemine işaret eden Kürşat, yabancıların sistematik bir şekilde ekiplerini çalıştırdığını ve arazilerin alınıp satılarak el değiştirdiğini kaydetti. Tarımsal arazilerin betonlaştığını ifade eden Kürşat, bunun bedelinin ileride çok kötü ödeneceğini savundu.
Mülkiyet değişiminin de gelecek için sıkıntı yaratacağına vurgu yapan Kürşat, “Toprak bir devletin temelidir, güvenlik meselesidir” dedi.
Hükümete eleştirilerde bulunan Kürşat, hastane ve okulların yetersiz kaldığını, yabancı nüfusun bölgede yerli nüfusu geçtiğini ifade etti. Kürşat, yerli halkın alım gücünün düştüğünü ifade ederek, “Bu mu kalkınma gelişim” diye sordu.
Bölgede kanalizasyon olmadığını, denize girilemediğini, suyun yetmediğini, bölgede nüfusun bilinmediğini, lağım kokularının etrafı sardığını, çevreye geri dönüşü olmayan zararlar verildiğini ifade eden Kürşat, imar planlarının gerekliliğine değindi ve imar planının hazırsa çıkarılması gerektiğini söyledi.
Bölgede ev fiyatları ve kira bedellerinin çok arttığını ve durumun kontrolden çıktığını ifade eden Kürşat, her açıdan ülkede nüfus belirlenerek, gerekli plan programın çizilmesi ve önlemlerin alınması gerektiğini kaydetti.
-Çavuşoğlu
Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu da, Kürşat’ın konuşmasında değindiği bir çok konunun altının doldurulmasına muhtaç olduğunu söyleyerek, “Sözde hükümet varsa, muhalefet de sözde. O yüzden bunu kabul etmiyorum” dedi.
Çavuşoğlu, yapılaşma yoğunluğu olan İskele’de imar planı ihtiyacı olduğunun aşikar olduğunu belirterek, devletin orada yapması gereken düzenlemelerin daha önce üretilen planların mahkemeye taşınmasından dolayı geciktiğini söyledi. Çavuşoğlu, azalan tarım arazilerinin doğru olduğunu ancak sınıflandırıldıklarını anlattı.
Ülkeyi seven biri olarak yapılması gerekenleri eleştiri de yaparak ortaya koyduğuna işaret eden Çavuşoğlu, ülkeyi daha iyi yönetmenin ve planlamanın herkesin görevi olduğunu kaydetti. Çavuşoğlu, ülkede yaşayan yabancılara Türkçe öğretmeye ilişkin çalışmalarının sürdüğünü söyleyerek, bakanlık olarak bunları geliştirmeye devam edeceklerini belirtti.
Nazım Çavuşoğlu, söylenen “nüfus politikası” kapsamında yabancılara yönelik mal satışı ve yerleşim konusunda yüzde 3’lük bir sınırlama yaparak, nüfus yoğunluğunun önünü kesmeyi amaçladıklarını kaydetti.
Çavuşoğlu, en erken zamanda bunu yapıp, eğitim, sağlık ve altyapı üzerindeki baskıyı azaltmak istediklerini ifade ederek, İskele’de yerel nüfus göz önünde bulundurulduğunda, yetersizliklerin ortaya çıkacağını bildiklerini belirtti.
Soruları da yanıtlayan Çavuşoğlu, din dersleriyle ilgili denetimlerin yapıldığını, gerekli tedbirleri aldıklarını, gizli bir çalışma olmadığını ve manşetlere taşınan olayların da denetimlerin sonucu ortaya çıktığına işaret etti.
-Solyalı
Cumhuriyetçi Türk Partisi Lefkoşa Milletvekili Ürün Solyalı da, “Kıbrıs Türk Devleti ve Anayasa” konulu güncel konuşma yaptı. Konuşmasına başlamadan önce milletvekillerinin yazılı sorularına yanıt alamadığı eleştirisinde bulunan Solyalı, sorduğu soruların cevaplarını almakta ısrarcı olduklarını ve bu konudaki sorumluluğun da Meclis Başkanlığında olduğunu kaydetti.
Konuşmasına bir dizi soruyla devam eden Solyalı, KKTC’ye ilişkin BM kararlarının nasıl kaldırılacağının, devletin adının nasıl değiştirileceğin, görüşmelerin ve tanınmanın nasıl yapılacağının ve özel temsilci konusundaki duruşun ne olduğunun halka net açıklanması gerektiğini söyledi.
Solyalı, yanlış olaylar sonucu Kıbrıs Türk halkının Pile konusunda kınandığına işaret ederek, bunlara harcanacak enerji yerine ülkenin ve halkın doğru yönlendirilebileceğini kaydetti.
-Ertuğruloğlu
Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu da eleştirileri yanıtladığı konuşmasında, devletin ismine ilişkin tartışmalara değinerek, konunun başka başka yerlere çekildiğini söyledi. Hükümet gündeminde böyle bir konu olmadığını ve KKTC’nin adının mevcut Anayasa ile değiştirilemeyeceğini belirten Ertuğruloğlu, devletin Anayasal adıyla Türk Devletleri Teşkilatı’na üye olduğunu kaydetti.
Ertuğruloğlu, isim değişikliği konusunda ortaya bir isim çıkarılsa da bunun bu şekilde olamayacağını belirterek, Annan Planı’nda da bir isim ortaya atıldığını ancak buradaki devletin egemen statüde olmadığını anımsattı. Önemli olanın, Kıbrıs Türk halkının egemen bir halk olarak, egemen bir devlete sahip olması olduğunu kaydeden Ertuğruloğlu, bunun da KKTC olduğunu vurguladı. Ertuğruloğlu, gelecekte bir ihtiyaç olursa Anayasal düzen içinde bunun tartışılabileceğini ifade etti.
Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, Pile konusuna da değinerek, yol çalışmasının planlandığı gibi sürdüğünü belirtti ve orada yaşananları anlatarak, BM Güvenlik Konseyi açıklamasını anımsattı.
“Bu yol yapılacak” diyen Ertuğruloğlu, küçük bir yol yapım çalışmasının büyütüldüğünü, BM’nin işin içine İngiliz ve Rum tarafını soktuğunu söyledi. Ertuğruloğlu, yol yapımını engellemek için çalışma yapıldığını ancak amacı Pile halkının evine en rahat şekilde ulaşmasını sağlamak olan KKTC devletinin kararlığını sürdürdüğünü söyledi.
Ticari eşya geçişiyle ilgili engellemelere de değinen Ertuğruloğlu, bu tartışmalar sayesinde Pile’nin, AB’nin yani Rum hükümetinin kontrolünde bir bölge olarak kabul edildiğini öğrendiklerini belirtti.
Ertuğruloğlu, özel temsilci konusuna da değinerek, BM kararlarının bağlayıcılığı olmadığını, tavsiye nitelikli olduğunu ifade ederek, Kıbrıs Türk halkının buna teslim olamayacağını söyledi. Ertuğruloğlu, bu kararlardan bir fayda gelmeyeceğini ve bunların dışına da çıkılabileceğinin kabul edilmesi gerektiğini kaydetti.
Egemen eşitliğin ve iki devletin varlığının önemine işaret eden Ertuğruloğlu, Türk tarafı olarak müzakerelerin kaldığı yerden devam etmesini reddettiklerini söyledi.
Devletin adının “KKTC” olduğunu yineleyen Ertuğruloğlu, devletin isminin farklı kullanılmadığını ve devletin “KKTC” olduğunu kaydetti.
Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu ile muhalefet milletvekilleri arasında zaman zaman tartışmalar yaşandı.
-Derya
Cumhuriyetçi Türk Partisi Lefkoşa Milletvekili Doğuş Derya da, “Nüfus Artışı ve Derinleşen Suç Sosyolojisi” konulu güncel konuşma yaptı. Derya, hükümetin, değil Türkiye Cumhuriyeti veya uluslararası alanda, kendi içinde bile diyaloğu olmadığını savundu.
Derya, “BM kararlarının öneminin olmadığının söylendiği, Türk mallarının Güney Kıbrıs’ta satıldığı, Kıbrıs Cumhuriyeti bayrağının Türkiye’deki spor müsabakalarında göndere çekildiği, nüfusun bilinmediği” bugünlerde eğitimden sağlığa, alt yapıdan elektriğe ülkenin içinde bulunduğu durumun ortada olduğunu kaydetti.
Doğuş Derya, ülkedeki düzensizliğe işaret ederek, “kara para, satılan topraklar ve vergi afları” gibi konularda eleştirilerde bulunduğu hükümete, “baskılara ve güce karşı koyamadan, bulunduğu mevkileri korumak için hareket etmekle” suçladı.
Yerel halkın ve gençlerin geleceği düşünülmeden hareket edilerek ülkeye kötülük yapıldığını söyleyen Derya, nüfusla ilgili bilinçli adımlar atıldığını ve sayımın bilinçli yapılmadığını öne sürdü.
Derya, ülkede cezaevindeki 800 küsur kişinin 690’ının yabancı olduğuna işaret ederek, sağlık, eğitim ve trafiğe bakılınca durumun daha net görülebileceğini söyledi. Suç oranlarının, özellikle çocuk yaştaki gençler arasında suç oranının arttığını kaydeden Derya, devletin insanların can ve mal güvenliğini sağlayamadığını söyledi.
Doğuş Derya, ülkede 45 bin civarında ruhsatlı silah olduğunu, şiddetin, özellikle kadına şiddettin arttığını, sığınma evine ve yaşlı bakım evlerine talebin arttığını belirtti. Sağlık ve eğitim altyapısının geliştirilmediğini, buna karşın tarikatların arttığı eleştirisinde bulunan Derya, hükümete, çocuklara nasıl bir ülke ve gelecek bırakacağını sordu.