Londra’nın lüks alışveriş mağazası Harrods’ın eski sahibi, Mısırlı milyarder iş insanı Mohamed Al Fayed’i tecavüz ve cinsel istismarla suçlayan eski şirket çalışanı kadınların sayısı artıyor.
Fayed’in cinsel saldırısına uğrayan bir kadın daha basın toplantısında kimliği açık şekilde yaşadıklarını anlattı.
Natacha ön adıyla konuşan kişi, “Sonunda konuşma özgürlüğüne sahibim” diyerek söze başladı ve “Artık korkmuyorum ve kızlarım, yeğenlerim adına konuşuyorum” dedi.
BBC’nin hazırladığı belgeselde bir dönem Harrods’da çalışmış 20’den fazla kadın, geçen yıl 94 yaşında ölen milyarder iş adamını tecavüz de dahil cinsel saldırıyla suçlamıştı.
BBC’ye konuşan bir kadın da bir iş toplantısı için Londra’daki lüks dairesine davet edilmesinden sonra Mohamed El Fayed tarafından “mide bulandırıcı” bir cinsel saldırıya uğradığını anlattı.
BBC’nin “Melanie” adını verdiği kadın, belgeselin yayımlanmasının ardından BBC’ye Fayed’in cinsel saldırısına uğradığını ifşa eden artan sayıdaki kadınlardan biri.
Harrods’ın yanında, Fayed’in 1997 – 2013 arasında sahibi olduğu Fulham kulübü ve Paris’teki Ritz otelinde çalışan bazı kişiler de suçlamalar dile getirmeye başladı.
Kurbanları temsil eden avukatlar, Fayed’in mirasçılarının da hukuki sürece dahil edilebileceğini söyledi.
Harrods mağazasının şu andaki sahipleri ise cinsel saldırı iddialarından ve kurbanların hayal kırıklığına uğratılmasından “dehşete düştüklerini” ve kurum adına özür dilediklerini belirtti.
Mağaza yönetimi giderek yayılan taciz ve tecavüz iddiaları ile ilgili hızla anlaşma yoluna gitme niyetinde olduğunu gösteriyor.
Tecavüz ve cinsel istismar olayları, Londra, Paris, St. Tropez ve Abu Dabi’de yaşandı.
Melanie’nin ifadesiyle birlikte, polisin ve savcıların Fayed hayattayken milyarder iş insanından başarısız olan hesap sorma girişimlerine dair yeni detaylar da ortaya çıktı.
Melanie 2010’dan önce birkaç yıl Harrods’ta çalıştı. 21 yaşındayken girdiği pozisyonun “hayalindeki iş” olduğunu belirti.
O zamanlar 70’li yaşlarının sonunda olan Fayed ile iki iş toplantısında karşılaştı. Daha sonra 2007’de Fayed tarafından lüks dairesine davet edildi.
Melanie, akşam yapılacak buluşmanın “kendisini şüphelendirmesine” karşın yine de daireye gittiğini, bir hizmetçi tarafından oturma odasına yönlendirildiğini anlattı ve şöyle devam etti;
“Yanıma oturdu, birkaç dakika benimle konuştu. Çok uzun değildi. Birkaç hafta sonra, Harrods indirimlerinin başlamasından önceki gece gelip, dairede kalmamı, onunla birlikte etkinliğe girip, indirimi başlatacak ünlü isimle tanışabileceğimi söyledi.
“Bunu yapmayı kabul edene dek oradan ayrılmama izin vermedi. Oradan ayrılabilmek için kabul ettim.
“Gitmek için ayağa kalktığımda ellerini göğüslerime koydu ve çok iğrenç şeyler söyledi. Tam bir şok içindeydim. Arkamı dönüp, dışarı çıktım.”
Melanie “mide bulandırıcı” deneyiminin ayrıntılarını sevdikleriyle paylaşmadığını ve yıllarca “daireye gidecek kadar saf olduğu için kendi hatası olduğunu düşündüğünü” belirtti. Ayrıca Fayed’i “ahlaksız ve yılışık” biri olarak tanımladı.
Melanie Ocak 2023’e polise gitmeye karar verdi. BBC, konunun Londra Polisi’nin ciddi suçları araştıran bölümüne sevk edildiğini gösteren e-postaları gördü.
Melanie daha sonra polisin Fayed’i geçen yıl tutuklamayı planladığını ve iki kez de tutuklama girişiminde bulunduğunu söyledi. Ancak Fayed o günlerde sorgulanamayacak kadar hastaydı ve Ağustos 2023’te öldü.
Mağazadaki ‘dönen dedikodular’
BBC’nin konuştuğu diğer kadınlar gibi Melanie de Fayed hakkında “dedikodular döndüğünü” söyledi ve özel ofisini genç kadınlarla dolu bir “mankenlik ajansıydı” diye tanımladı.
Melanie ayrıca “Kesinlikle biliniyordu. Şirket içinde gizli bir bilgi gibiydi. Fayed’in ofisine güzel kızlar olmasını sevdiği” dedi.
Fayed’in kendisine Londra’daki lüks dairesinde tecavüz ettiğini söyleyen bir başka kadın da “İstemediğimi açıkça belirttim. Rıza göstermedim. Sadece bitsin istedim” dedi.
Bir başka kadın da 18 yaşından küçükken Fayed’in kendisine tecavüz ettiğini söyledi.
Adının açıklanmasını istemeyen kadın “Muhammed El Fayed bir canavardı. Hiçbir ahlaki pusulası olmayan bir saldırgandı” dedi ve Harrods’da o dönem çalışanların El Fayed’in “oyuncakları” olduğunu söyledi.
“Hepimiz çok korkuyorduk. Fiilen içimize korku enjekte etti. ‘Zıpla’ dese, çalışanlar ‘Ne kadar yükseğe?’ diye sorarlardı.”
Fayed, hayattayken de cinsel saldırı iddialarına muhatap olmuştu. Ancak dile getirilen son iddialar daha önce benzeri olmayan bir ölçek ve nitelikte. Bu iddialarla birlikte BBC çok daha fazla kadının cinsel saldırıya uğramış olabileceğini değerlendiriyor.
-‘Fayed rezil biriydi’
Fayed’in ticaret hayatı, Mısır’ın İskenderiye kentinde gazoz satarak başlamıştı. Ancak bir şirketler imparatorluğu kurmasını sağlayan, Suudi bir silah tüccarının kızkardeşiyle yaptığı evililikti.
1974’te İngiltere’ye taşındı ve 1985’te Harrods mağazasını satın aldığında tanınan bir isimdi. 1990’lı ve 2000’li yıllarda, sık sık televizyonlardaki tartışma ve eğlence programlarına konuk oldu.
Fayed’i yeni kuşaklara tanıtansa Netflix’in çektiği The Crown dizisi oldu. Dizinin 6. sezonunda oğlu Dodi ile Prenses Diana’nın birlikteliği ve 1997 yılında geçirdikleri kazadaki ölümleri de yer alıyordu.
BBC’ye konuşan kadınlar, dizide sevimli ve cana yakın bir şekilde tanımlanan Fayed’in hiç de böyle olmadığını anlattı.
1988-1991 yılları arasında kişisel asistanlığını yapan Sophia, Fayed için “Berbat bir insandı” dedi.
Fayed’in kendisine tecavüz etmeye çalıştığını söyeyen Sophia, “İnsanlar onu öyle hatırlamamalı. Hiç öyle biri değildi. Bu durum beni kızdırıyor” diye konuştu.
Kadınlardan bazıları ya tamamen ya da kısmen kimliklerinin gizli kalması hakkından vazgeçti. BBC onların, soy isimlerini kullanmamayı kabul etti. Konuşan kadınlardan bazıları da tamamen kimliklerini gizlemeyi seçti.
Bir araya getirildiğinde bu kadınların ifadeleri Fayed’in, cinsel saldırgan davranış kalıbını sergilediği görülüyor.
Bir dönem Harrods’da çalışmış olan erkek ve kadınlar, Fayed’in mağazaları dolaştığını, çekici bulduğu genç kadın satış asistanlarını tespit ettiğini ve daha sonra bu kişilere terfi verilip, üst kattaki ofisinde çalıştırılmaya başlandığını anlattı.
Cinsel saldırılar, Harrods’taki ofislerde, Fayed’in Londra’daki dairesinde ya da ülke dışına yapılan gezilerde, sıklıkla da yine sahibi olduğu Paris’teki Ritz Oteli’nde ya da yakınındaki Windsor Villası’nda gerçekleşti.
BBC’ye konuşan bazı eski Harrods çalışanları, o dönem yaşananların çok net olduğunu söylüyor.
Alice, (gerçek adı değil) “Hepimiz o kapıdan geçenlere bakıp ‘Zavallı kız, bugün sensin yani’ der ama bu yaşananı durdurmak adına kendimizi çok güçsüz hissederdik” diye anlatıyor.
Rachel, (gerçek adı değil) 1990’lı yıllarda Harrods’ta, Fayed’in kişisel asistanı olarak çalıştı.
Bir gece işten sonra, Fayed’in Londra’nın merkezindeki Hyde Park’a bakan lüks dairesine çağrıldı. Bina güvenlik görevlilerince korunuyordu ve burada Harrods çalışanları için bir ofis de bulunuyordu.
Rachel, Fayed’in kendisiden yatağına oturmasını istediğini ve daha sonra ellerini bacaklarının arasına koyup, ne istediğini net bir şekilde belli etiğini anlattı.
“Vücudumun üzerindeki ağırlığını hatırlıyorum. Çıkarttığı sesleri. Kafamın içinde başka bir yere gidiyordum.
-“Bana tecavüz etti.”
BBC, bu dairede Fayed’in kendilerine cinsel saldırıda bulunduğunu söyleyen 13 kadınla konuştu.
Cinsel saldırıya uğradığını söyleyen Sophia, durumu kaçınılmaz bir kabus diye tanımladı.
“Ayrılamadım. Yanına sığınacak bir ailem yoktu. Kiramı ödemek zorundaydım. Bunu yaşamak zorunda olduğumu biliyordum ve istemiyordum. Dehşet vericiydi ve kafam karmakarışıktı.”
2007-2009 arasında Fayed’in kişisel asistanlarından biri olan Gemma, ülke dışına yapılan gezilerdeki davranışlarının daha korkutucu olduğunu anlattı.
Gemma, Paris’teki Windsor Villası’nda tecavüze uğradığını dile getirdi.
Yatak odasındayken birden ürperip, uyandığını, Fayed’in üzerinde sadece ipek bornozuyla yanına uzandığını belirtti. Daha sonra da kendisiyle cinsel ilişkiye girmeye çalıştığını anlattı.
O anı “Ona ‘hayır’ dedim, istemediğini söyledim” diye hatırlayan Gemma, Fayed’in yatağa girmeye çalışmaya devam ettiğini söyledi ve “Bir anda üzerime çıkmıştı. Hiçbir yere kaçamadım. Yüzüstü yatıyordum ve üzerime abandı” ifadelerini kulandı.
Tecavüz sonrası ağladığını, Fayed’inse agresif bir şekilde ayağa kalkarak Dettol isimli bir hijyen ürünüyle temizlenmesini istediğini anlatıyor.
“Açık bir şekilde üzerimde herhangi bir izi kaldıysa bunu silmemi istiyordu” diyor.
Sekiz kadın daha BBC’ye, Paris’teki mülklerinde Fayed’in cinsel saldırısına uğradıklarını söyledi. Beş kadın bunları tecavüz girişimi olarak tanımladı.
‘Herkesin bildiği sır’
1994’ten 2004’e kadar Harrods’ta departman müdürü olan çalışan Tony Leeming, “Mağaza katındayken kadınlara yönelik tacizlerin farkındaydım. Bunlar sır da değildi” dedi ancak saldırı veya tecavüz iddialarından haberdar olmadığını söyledi.
Leeming, “Bence eğer ben biliyorsam, herkes de biliyordur. Bilmediğini söyleyen de yalan söylüyordur, üzgünüm” ifadelerini kullandı.
Fayed’in güvenlik ekibinin eski üyeleri de Leeming’in tanıklığını desteklendi.
Harrods’da 1989-95 yılları arasında güvenlik müdür yardımcısı olan Eamon Coyle, “Genç kızlara karşı çok güçlü bir ilgisi olduğunu biliyorduk” diyor.
Soyadını kullanmamızı istemeyen Steve isimli bir kişi de, 1994-95 yılları arasında milyarder işadamı için çalıştı. Steve, güvenlik personelinin “Harrods ve Park Lane’de çalışan bazı kadınların bir şeyler yaşadığının farkında olduklarını” söyledi.
BBC’ye konuşan kadınların çoğu, direkt olarak Fayed için çalışmaya başlamaları sonrası, cinsel sağlık testleri de dahil olmak üzere tıbbi muayenelerden geçtiklerini söyledi.
Bunun kendilerine ‘iş avantajı’ olarak sunulduğunu söyleyen kadınların çoğu test sonuçlarının kendilerine gönderilmediğini anlattı. Ancak bu sonuçlar Fayed’e gönderildi.
2005 yılında Fayed’in yönetici asistanı olan Katherine, “Benim cinsel sağlığımın nasıl olduğu bilmek kime yarar ki, tabii eğer o kişi ile yatmayı planlamıyorsan. Bugün düşündükçe bunu çok ürkütücü buluyorum” diyor.
-‘Korku kültürü’
Konuştuğumuz tüm kadınlar iş yerinde bir korku ortamı hissettiklerini, bunun da konuşmalarını zorlaştırdığını söyledi.
Sarah (gerçek adı değil) bunu şöyle kelimelere döküyor: “Mağazanın her yerinde kesinlikle bir korku kültürü vardı – en alt kademeden en üst kademeye kadar.”
Diğerleri bize, Harrods’daki telefonların dinlendiğine inandıklarını ve aralarında Fayed’in tacizleri hakkında konuşmaktan korktuklarını çünkü gizli kameralarla izlendiklerini düşündüklerini anlattı.
Eski güvenlik müdür yardımcısı Eamon Coyle da bunu doğruluyor ve şirket telefonu ile yapılan arama kayıtları dinlemenin işinin bir parçası olduğunu söylüyor. Aynı zamanda mağazanın her yerine, yönetici süitleri de dahil olmak üzere, kayıt yapabilen kameralar yerleştirildiğini ifade etti.
Coyle, “O [Fayed], dinlemek istediği herkesi dinliyordu.” Diyor.
Harrods’ın bugünkü yönetiminin BBC’ye yaptığı açıklamada, bunların “gücünü kötüye kullanma niyetinde” olan bir bireyin eylemleri olduğu ve en sert şekilde kınandığını ifade edildi.
Açıklamada, “Bugünün Harrods’ı, 1985 ile 2010 yılları arasında El Fayed’in sahibi olduğu ve kontrol ettiğinden çok farklı bir kuruluştur; bugünün Harrods’ı yaptığı her şeyin merkezine çalışanlarının refahını koymayı amaçlayan bir kuruluştur” denildi.
Fayed’in ölümünden önce eylemlerini ifşa etmeye yönelik bir dizi girişim oldu.
1995’te Vanity Fair dergisi, ırkçılık, personeli takip ve cinsel istismar iddialarının yer aldığı bir makale yayınladı. Fayed buna iftira davası açtı.
Mohamed Al Fayed daha sonra bu davayı düşürmeyi, derginin cinsel istismar iddialarına dair topladığı tüm delilleri açıklanmayacak şekilde kilit altına alması koşuluyla kabul etti.
Fayed’in bu süreçte hukuki müzakerelerini kıdemli bir Harrods yöneticisi götürdü.
1997’de İngiltere’deki ITV kanalındaki The Big Story programı, cinsel taciz ve elle taciz iddialarını televizyon ekranına bir araştırma dosyası olarak taşıdı.
BBC’ye konuşmayı kabul eden Ellie (gerçek adı değil), 2008’de polise bir saldırıyı bildirdiğinde 15 yaşındaydı. Bu ihbar o dönem manşetlere çıktı ancak herhangi bir iddianameye dönüşmedi.
2017’de Channel 4 televizyonunda yayınlanan Dispatches isimli programda, elle taciz, saldırı ve taciz iddiaları yer aldı. İlk kez bir kadın kimliğini gizlemeden ekrana çıktı. Bu, diğer bazı kadınlara da cesaret verdi. Bu programı aynı kanalın haber merkezinin hazırladığı araştırma dosyası izledi.
Kadınların çoğu ise ancak Mohamed Al Fayed’in geçen yıl ölmesiyle birlikte, tecavüz ve tecavüz girişimleri hakkında kamuoyu önünde konuşma cesareti bulabildi.
-Gizlilik anlaşmaları ve para
Fayed’in kendisine Paris’te tecavüz etmesi sonrası işini bırakmaya çalıştığını söyleyen Gemma, 2009’da şirketle bir gizlilik anlaşması imzalamak zorunda bırakıldığını anlatıyor.
Bir avukat aracılığıyla şirketle temasa geçtiğini ve işinden ayrılma sebebinin cinsel taciz olduğunu resmi kanallardan ortayan koyduğunu söyledi.
Harrods, elindeki tüm delilleri yok etmesi ve bir gizlilik anlaşması imzalaması karşılığında bir miktar para ödeyerek ayrılığı onayladı.
Gemma, delillerin yok edilmesi sırasında Harrods’ın insan kaynakları ekibinden bir kişinin yanında olduğunu söylüyor.
Gemma, o dönem Fayed’in cinsel saldırılarının kapsamını ve ciddiyetini kamuoyu önünde dile getiremeyeceğini hissettiğini söylüyor.
BBC’ye konuşan kadınlar, Harrods’un o zamanki güvenlik müdürü John Macnamara tarafından konuşmamaları konusunda tehdit edildiklerini ve sindirildiklerini anlatıyor.
Konuştuğumuz kadınlardan 14’ü yakın zaman önce Harrods’a karşı tazminat davası açtı.
Mağazanın mevcut sahipleri, Temmuz 2023’te davacı kadınlarla anlaşma yoluna gitmeye başladı.
Sophia ve Harrods’un anlaşmaya varması beş yıl sürdü. Onun hukuki sürecinde, mağaza yönetimi yaşananlardan pişmanlık duyulduğunu ifade etti ancak sorumluluk kabul etmedi.
Bugün çok daha fazla sayıda kadın Harrods’a karşı yasal işlem başlatmayı düşünüyor.
Konuştuğumuz kadınlardan bazılarını temsil eden avukatlar Bruce Drummond ve Dean Armstrong, mağazanın güvenli olmayan bir çalışma ortamından sorumlu olduğunu savunuyor.
Avukat Drummond, “Herhangi bir iş yerinin çalışanlarının güvenliğini sağlama görevi vardır. Şüphesiz ki şirket bu kadınları bu konuda yüzüstü bıraktı” diyor ve devam ediyor:
“Bu yüzden biz devreye girdik. Çünkü gerçekten bu durumu engellemek için hiçbir şey yapmadıları gibi tam tersini yaptılar. Bunların yaşanmasını mümkün kıldılar.”
Armstrong ekliyor:
“Açıkça, Harrods’daki üst düzey kişilerin yaşananları halı altına süpürme girişimleri olduğunu söylüyoruz.”
Başka bir avukat Maria Mulla da, temsil ettikleri kadınların geçmişte konuşmak konusunda aşırı korku içinde olduklarını söylüyor ve ancak şimdi öne çıkabildiklerini aktarıyor:
“Kendilerine olanlar konusunda sorumluluğu bulunanların hesap vermesine yönelik hareketin parçası olmak istiyorlar ve kendi çocukları için böyle bir şeyin tekrar yaşanmamasını sağlamak istiyorlar.”
Harrods BBC’ye şunları açıkladı:
“Al Fayed’in eski dönem cinsel taciz iddialarına ilişkin yeni bilgiler 2023’te ortaya çıktığından beri, iddiaları mümkün olan en hızlı şekilde çözmek önceliğimiz oldu. Bu süreç, şu anda çalışmaya devam eden veya eskiden Harrods’da çalışmış olanlar için geçerlidir.
“Geçmişte olanları geri alamayacağız ama mevcut değerlerimiz doğrultusunda, bu davranışların asla tekrarlanmamasın sağlamak için kuruluş olarak doğru olanı yapma konusunda kararlıyız.
Paris’teki Ritz oteli yönetimi de “Kuruluşun değerleriyle uyuşmayan her türlü davranışı şiddetle kınadığını” açıkladı.
Fayed öldüğünde, doğrulanmamış raporlar servetinin 1 milyar sterlinin üzerinde olduğunu tahmin ediyordu.
Ancak kadınlar, bugün konuşma motivasyonlarının para olmadığını söylüyor.
Gemma, “Yıllarca sessiz ve suskun kaldım, konuşmadım. Umarım bugün bunun hakkında konuşmak yardımcı olur. Umarım Hhpimiz daha iyi hissetmeye ve iyileşmeye başlayabiliriz.” diyor.
(BBC/ID/ÖZ)