Oktay: Sosyal yardımlar, tarım, ulaştırma alanında ve gençlik-spor yatırımları için 200 Milyon TL aktaracağız
TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, sosyal yardımlar, tarım, ulaştırma alanında ve gençlik-spor yatırımları için KKTC’ye toplamda 200 Milyon TL aktaracaklarını açıkladı.
“Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi yerleşkesi, Kıbrıs Türk devletinin geleceğe vurulan mührüdür; varlığının, egemenliğinin, bağımsızlığının simgesidir” vurgusu yapan Oktay, bu projenin hayata geçmesini zorlaştırmaya çalışanların karşısında KKTC ve Türkiye Cumhuriyeti devletini bulacağını vurguladı.
Türkiye’nin, KKTC’nin egemen eşitlik ve eşit uluslararası statünün tescili temelindeki çözüm vizyonunu başından itibaren kuvvetle desteklediğini belirten Oktay, “Çözümün yolu, ancak BM Güvenlik Konseyi’nin Kıbrıs Türk halkının müktesep haklarını tesciliyle açılabilir” dedi.
Kıbrıs’ın geçmişi ve geleceğiyle Türk dünyasının bir parçası olduğunu kaydeden Oktay, KKTC’nin aile meclisi olarak gördükleri Türk Devletleri Teşkilatı’nda (TDT) gözlemci üye olarak yer almasını tüm güçleriyle desteklediklerini kaydetti. KKTC’nin olmadığı bir Türk Devletleri Teşkilatı’nın eksik kalacağını belirten Oktay, “Semerkant’taki Zirvede KKTC’ye gözlemci statüsü verileceğine inanıyoruz” dedi.
Oktay
TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın toplu açılış ve lansman töreninde konuşma yapmak için kürsüye çıktığı sırada, “Kıbrıs Türk’tür, Türk kalacak” sloganları atıldı. Oktay da, “Mesaj burada, cevap burada, öyle kalacaktır. 1571’den beri nasılsa öyle devam edecektir” diyerek, konuşmasına başladı.
Oktay, Türkiye-Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin iş birliğinin somut çıktıları; proje ve yatırımların toplu açılış ve lansman töreni nedeniyle Lefkoşa’da bulunmaktan dolayı mutluluk duyduğunu belirtti.
KKTC bayrağının hür ve özgür şekilde dalgalanması için en güçlü desteği veren TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “en kalbi selamlarını ve muhabbetlerini” getirdiğini kaydeden Oktay, şöyle devam etti:
“KKTC, yarım asırdır bir varoluş, kalkınma ve gelişme mücadelesi içindedir. Bu mücadelenin adı kimi zaman turizm, eğitim, tarım; kimi zaman ulaştırma, enerji ya da üretim olmuştur. Bu mücadelenin adı iki devletli çözüm, egemen eşitlik olmuştur. Hem sahada hem masada Kıbrıs Türkü’nün haklı davasını haykırmıştır. Türkiye, Kuzey Kıbrıs’ın her köşesinde, her sektörde topyekün kalkınma sağlanması ve kendi ayakları üzerinde duran bir KKTC için geçmişten bu yana her türlü desteği vermektedir. İş birliği protokolü dediğimiz tüm eylem planları, aslında bizim ezeli ahdimizin yalnızca bir yansımasıdır.”
“Kıbrıs Türkü kardeşlerimiz ile milletimizin gönül ahdi, ne kâğıtlara sığar ne de sınırlara”
“1571’den bu yana Kıbrıs adasının asli unsuru olan Kıbrıs Türkü kardeşlerimiz ile milletimizin gönül ahdi, ne kâğıtlara sığar ne de sınırlara” diyen TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, “Kuzey Kıbrıs’ın haklı davasında başını dik tutması, ambargolara karşı dünyaya açılması Türkiye’nin milli davası, derdi, tasasıdır” vurgusu yaptı.
“Kıbrıs Türkü’nün istiklali için omuz omuza savaşmış mücahit ve Mehmetçiklerimiz gibi bugün bizler de omuz omuza, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti topraklarının kalkınması için mücadele veriyoruz” diye konuşan Oktay, bir taraftan Yeşilırmak’tan Dipkarpaz’a yollar inşa ederken, bir taraftan da KKTC’nin uluslararası alanda temsiliyetinin yollarını açtıklarını kaydetti.
Oktay, “Toroslardan gelen suyla tarımsal bereketi artırdığımız gibi yine reel sektör destekleriyle üreticiye can suyu oluyoruz. Kıbrıs Türkü’nün sağlığı için tıbbi ihtiyaçlara öncelik verirken kaynakların sağlıklı kullanımı için de KKTC’nin yanındayız” şeklinde konuştu.
Elektronik devlet altyapısını e-KKTC projesiyle Kıbrıs Türkü’nün kullanıma sunmakla kalmadıklarını, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti kamu kurum ve kuruluşlarının dijital işleyişini veri merkezi ile kesintisiz, hızlı ve güvenli bir hale getirdiklerini kaydeden Oktay, şunları dile getirdi:
“Bir taraftan mesleki eğitimin geleceğin mesleklerine uyumlanmasına destek oluyor bir taraftan Maarif Okulları ile Kuzey Kıbrıs’ta uluslararası standartlarda yerli ve milli eğitim sunuyoruz. Gençlik ve Spor Bakanlığımız Türkiye’de gençlerimiz için ne yapıyorsa aynı şekilde Kıbrıs Türkü gençlerimizin, sporcularımızın da yanında olmak için harekete geçmiş durumdadır. İnşallah sonuçlarını da yakından hep birlikte göreceğiz.”
Coğrafi bilgi sistemleri ve nirengi ağı projeleriyle şehir planlama, tapu, kadastro ve kentsel dönüşüm gibi alanlarda hız ve güveni artırdıklarını ifade eden Oktay, şunları kaydetti:
“Darphane ve Damga Matbaası genel müdürlüğümüzle yapılan iş birliği ile KKTC kimlik kartlarının ve pasaportlarının yenilenmesinin yanı sıra Kuzey Kıbrıs’a gelen ziyaretçilerin son teknolojiye sahip pasaport kontrol cihazlarından geçmesi için de destek veriyoruz. Bu aslında turizm demek, bu aslında KKTC vatandaşlarının hem ülke girişi hem de ülkenin dışına seyahatlerinde rahatlık, konfor demek…”
Oktay, bunların yanı sıra iktisadi ve mali işbirliği protokolü kapsamında Hayvancı ve Çiftçilere Destek Programı, Kıb-Tek Akaryakıt Alımına Navlun Destek Programı, Engelli Ve Sosyal Yardım Alan Bireylere Ek Destek, Tarım, Turizm, Sanayi ve Küçük Esnaf ve Zanaatkârlara yönelik Kısmi Hibe Programı ve Girişimcilik Destekleri ile Türkiye olarak KKTC’de her alanda ilerlemeyi perçinlediklerini belirtti.
Yerele verdikleri desteklerle yerelden kalkınmaya da güçlü desteklerinin süreceğinin altını çizen TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, 2022 İktisadi ve Mali İş birliği Anlaşması’nı 14 Nisan’da imzalandığını hatırlattı.
Yıl sonuna kadar KKTC’ye 4 milyar 250 milyon TL kaynak aktarmayı öngördüklerini ifade eden Oktay, buna ilaveten 2,5 milyar TL tutarında bir ek anlaşma yapma ihtiyacı doğduğunu söyledi. Sosyal yardımlar, tarım, ulaştırma alanında ve gençlik-spor yatırımları için toplamda ek bütçeye ilave olarak 200 Milyon TL aktaracaklarını açıklayan Oktay, “Hayırlı olsun” dedi.
“Söz verdikse yaparız”
Kıbrıs Türkü’nün milli iradesini yansıtan Cumhurbaşkanlığı makamına yakışır sembol bir eser olacak Cumhurbaşkanlığı, Meclis Yerleşkesi ve Millet Bahçesi projesine başlandığına dikkat çeken Oktay, “Söz verdikse yaparız” dedi.
“Cumhurbaşkanlığı ve Cumhuriyet Meclisi yerleşkesi, Kıbrıs Türk devletinin geleceğe vurulan mührüdür; varlığının, egemenliğinin, bağımsızlığının simgesidir” vurgusu yapan Oktay, “Kıbrıs Türkü buraya bu mührü vuracaktır. Türkiye de bu mührün vurulmasına sonuna kadar destek verecektir” dedi. Oktay, bu projenin hayata geçmesini zorlaştırmaya çalışanların karşısında KKTC ve Türkiye Cumhuriyeti devletini bulacağını vurguladı.
“Günü birlik buradaki siyasi politikalarla hiç kimse karıştırmasın bizim yaptığımız işleri…”
Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti iş birliğinin köklü kardeşlik ve gönül birlikteliğinin üzerinde yükseldiğini ifade eden Oktay, şöyle devam etti:
“Günü kurtarma değil Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni uzun vadede, sürdürülebilir bir ekonomik yapıya kavuşturma hedefiyle ilerlemektedir. Her zaman söylüyoruz; Türkiye’nin KKTC ile yoldaşlığı, garantörlüğü siyaset üstü; kurumsallaşmış bir yapıdadır. Devlet politikasıdır. Günü birlik buradaki siyasi politikalarla hiç kimse karıştırmasın bizim yaptığımız işleri”
KKTC’nin dört bir tarafının Türkiye’nin her şartta sağladığı desteklerin somut nişaneleri ile dolu olduğunu belirten Oktay, “Birileri bunu engellemeye çalışsa, görmezden gelmeye çalışsalar da elbet bir gün göreceklerdir” diye konuştu.
Bir proje bitmeden yenisini başlattıklarını, Kıbrıs Türkü’nün bugünü ve geleceği için fikir birliği içinde ve çok yakın iş birliği içerisinde çalıştıklarını ifade eden Oktay, şunları kaydetti:
“Ulaştırmanın turizmi, su temininin tarımı, mesleki eğitimin üretim ve sanayiyi, dijitalleşmenin dışa açılmayı desteklemesi ve Maraş açılımının oluşturduğu özgüven gibi projelerin her biri diğerini besleyen güçlendiren bir yapıdadır.
Bu gidişatın sonu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti için kızıl elma, yani her alanda bağımsızlığını ispatlamış bir devlet olarak uluslararası alanda hak ettiği konumu almasıdır. Çalışmaları en kaliteli ve hızlı şekilde hayata geçiren tüm kurumlarımıza yürekten teşekkür ediyor, her birini yürekten kutluyorum.
Açılışını gerçekleştirdiğimiz yollar, tarımsal sulama yatırımları, KKTC Kamu Veri Merkezi, gençlik ve spor yatırımları, sağlık ve hibe destekleri başta olmak üzere tüm projelerin Kıbrıs Türkü’ne hayırlı olmasını diliyorum.”
“Çözümün yolu, ancak BM Güvenlik Konseyi’nin Kıbrıs Türk halkının müktesep haklarını tesciliyle açılabilir”
Türkiye’nin, KKTC’nin egemen eşitlik ve eşit uluslararası statünün tescili temelindeki çözüm vizyonunu başından itibaren kuvvetle desteklediğini belirten Oktay, şu ifadeleri kullandı:
“Çözümün yolu, ancak BM Güvenlik Konseyi’nin Kıbrıs Türk halkının müktesep haklarını tesciliyle açılabilir. Ancak BM Güvenlik Konseyi bir buçuk yıldır adım atmamıştır. Çünkü BM Güvenlik Konseyi’nin kendisine hayrı yoktur.”
Rusya-Ukrayna krizine değinen Oktay, yıllardır TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ifade ettiği, “Dünya 5’ten büyüktür” dediği olayın BM Genel Sekreteri ve önde gelen üyeleri de dahil her birinin söylediği bir söyleme dönüştüğünü kaydetti. Özellikle BMGK’nın etkisiz olduğunu ve sorunlara çözüm bulamadığını ve yeniden yapılanma ihtiyacına işaret eden Oktay, her bir devletin katkısının eşit olması gerektiğini belirti.
Cumhurbaşkanı Tatar’ın Rum tarafına BM üzerinden yeni, gerçekçi ve pratik iş birliği önerileri sunduğunu ifade eden Oktay, “Bu öneriler, hidrokarbon kaynakları, elektrik hatlarının entegre edilmesi, yenilenebilir enerji, su, düzensiz göç ve kara mayınlarının temizliği konularını içeren hem Kıbrıs Türk hem de Kıbrıs Rum halklarının yararına olan hususlarda yapılmıştır” dedi.
Çözümsüzlüğü huy edinmiş Rum tarafının, herkesin yararına olduğu apaçık olan bu önerilere yanıt vermediğini ifade eden Fuat Oktay, şunları belirtti:
“Bu çözümsüzlük sarmalına inat Sayın Cumhurbaşkanımız, BM Genel Kurulu’nda tarihi bir çağrı yaparak, uluslararası toplumu KKTC’yi tanımaya davet etmiştir. Bizler de gerekli çalışmaları sıklaştırdık. Böylece, Kıbrıs Türkü’nün müktesep hakları, BM üyesi ülkelerin tanıması yoluyla tescil edilebilecektir. Bu çağrı Cumhurbaşkanlığımızın ve Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde tüm girişimlerimizde muhataplarımıza yinelenmektedir.”
Yaptıkları tüm görüşmelerde KKTC’nin gündem maddelerinden bir tanesi olduğunu ifade eden Oktay, “Vizyonumuz, Ada’da iki ayrı devlet olduğu gerçeğine dayanmakta ve KKTC’nin tanınmasını hedeflemektedir” dedi.
“KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’nda gözlemci üye olarak yer almasını tüm gücümüzle destekliyoruz”
Kıbrıs’ın geçmişi ve geleceğiyle Türk dünyasının bir parçası olduğunu kaydeden Oktay, KKTC’nin aile meclisi olarak gördükleri Türk Devletleri Teşkilatı’nda (TDT) gözlemci üye olarak yer almasını tüm güçleriyle desteklediklerini kaydetti.
KKTC’nin olmadığı bir Türk Devletleri Teşkilatı’nın eksik kalacağını belirten Oktay, “Semerkant’taki Zirvede KKTC’ye gözlemci statüsü verileceğine inanıyoruz” dedi.
KKTC’nin tanınmasının, Kıbrıs meselesinin çözümü için olduğu kadar Doğu Akdeniz’in bir barış alanına dönüştürülebilmesi için de önem taşıdığını dile getiren TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, “Uluslararası toplumun ve üçüncü ülkelerin Ada’daki gerçekleri, hangi tarafın çözüm isterken, hangisinin bundan kaçtığını görmesi elzemdir” şeklinde konuştu.
“ Kıbrıs Türkü kardeşlerimizi hiçbir zaman Kıbrıs’a yalnızca Rum tarafından bakanların insafına bırakmayacağız”
Avrupa Birliği’nin Rum ve Yunan’ın peşinden gitmeyi bırakması gerektiğini vurgulayan Oktay, “ABD’nin, Yunanistan’ın ve Kıbrıs konusunda yanlı tutum sergileyen AB ülkelerinin bölgede dengeleri ve barış ortamını bozmasına asla izin vermeyeceğiz. Kıbrıs Türkü kardeşlerimizi hiçbir zaman Kıbrıs’a yalnızca Rum tarafından bakanların insafına bırakmayacağız” dedi.
Türkiye yüzyılının eşiğinde, KKTC’nin önünde de büyük fırsat pencereleri açılacağına inanç belirten TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, karar alıcıların ve bürokrasinin bu doğrultuda üzerinde ciddi bir sorumluluk bulunduğunu kaydetti.
“Süreçleri geciktirecek eylemlerden kaçının, vaktimiz yok”
İhtiyaç duyulan hukuki düzenlemeler başta olmak üzere nerede ilerlemeyen bir süreç varsa tüm ilgililerin Meclis ve hükümet başta olmak üzere sorumluluk bilinciyle elini taşın altına koymasını ve ilerleme yönünde adım atmasını beklediklerini ifade eden Oktay, KKTC’deki bürokrasiye seslenerek, şunları belirtti:
“İşlerin yapılması önünde engelleyici değil, işlerin sürükleyicisi konumuna geçin. KKTC’de yaşayan her bir vatandaşımızın ve Türkiye ile ilişkilerdeki her bir projenin destekleyicisi konumunda olun, engelleyicisi değil… Süreçleri geciktirecek eylemlerden kaçının, vaktimiz yok. Durmak yok, yola devam biz bu yolu sonuna kadar yürüyeceğiz.”
Türkiye olarak Kıbrıs Türkü’nün geleceğe güvenle bakarak, barış, huzur ve refah içinde yaşamaya devam etmesi için gerekeni yapmaya devam edeceklerini belirten Oktay, “KKTC’de daha sağlam bir altyapı ve daha güçlü bir kalkınma ivmesinin kardeşlik bilinciyle ve azimle hareket ettiğimiz sürece mümkün olduğuna yürekten inanıyorum” dedi.
İş birliği yatırımlarının Kıbrıs Türk halkına hayırlı olmasını dileyen Oktay, çok yakında yeni Ercan Havalimanı’nın da tamamlanıp, KKTC’nin hizmetine sunulacağını belirtti. Oktay son olarak, projelerde emeği geçen herkese teşekkür etti.
Başbakan Üstel: “Cumhurbaşkanlığı, Meclis ve Milli Park projesi iki eşit ve egemen devlet siyasetinin en büyük simgelerinden biri olacak”
Başbakan Ünal Üstel de törende yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanlığı, Cumhuriyet Meclisi ve Milli Park projelerinin, iki egemen ve eşit statüdeki devlet siyasetinin en büyük simgelerinden biri olacağını ifade ederek, “Maalesef bunu benimsemeyen insanlarımız var. Bu da bizi üzüyor. Ama biz bunlardan yılmayacağız ve yolumuza devam edeceğiz” dedi.
Üstel, güzel bir güne şahitlik ettiklerini belirterek, hükümetin kurulmasıyla tozlu raflarda kalan yasaları birer birer Meclis’ten geçirdiklerini, yine uzun müddet ülkede yarım kalan projeleri ve çağı yakalamak için yeni yeni projelere imzalarını ve mühürlerini Anavatan Türkiye ile vuracaklarının müjdesini verdiklerini söyledi. Üstel, “Bugün de o günlerden birini yaşıyoruz. Özlemini duyduğumuz projeleri birer birer Anavatanımız sayesinde hayata geçireceğiz” dedi.
Öncelikle Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a ve Yardımcısı Fuat Oktay’a şahsı ve ülkesi adına yürekten teşekkür eden Üstel, şöyle konuştu:
“Hep dedik ki reformlar, icraatlar yaparak yola devam edeceğiz. İlk reformumuz 2008’den beri tozlu raflarda kalan Belediyeler Reformu’nu başardık, 25 Aralık’ta seçime gidiyoruz. Ardından uzun zamandır bekleyen Sanayi Bölgeleri Yasası büyük eksiklikti, giderdik. Buna benzer yasalar sırada. Bunlarla birlikte ülkede yaşayan insanımızın daha rahat, daha ferah, daha sağlıklı yaşaması için TC ile mali iş birliği protokolleriyle, ihtiyaç gördüğümüz yerde ek protokollerle devam edeceğiz.”
Başbakan Üstel, geçtiğimiz günlerde gazetecilerle bir araya geldiği toplantıda, mali iş birliği protokolü ve ek protokol hakkında bilgi verdiğine işaret ederek Türkiye ile 2.5 milyon TL’lik mali yardım ek protokolü imzaladıklarını, böylece sanayicilerin, esnafın ve diğer kesimlerdeki insanların projelerinin hayata geçirileceğini söyledi.
“Bürokrasiden kurtulacağız”
Üstel, e-devlet ve kamu verilerinin uzun zamandır konuşulduğunu, bugün Anavatan Türkiye sayesinde bunun açılışını yapacaklarını kaydederek böylece insanların bürokraside yaşadığı zorlukların giderileceğini ifade etti. Üstel, “Çünkü Kuzey Kıbrıs dediğiniz zaman herkes bürokrasiden çekinir. Yavaş yavaş bunlardan kurtulacağız” diye konuştu.
“Her eve fiberoptik”
Önümüzdeki günlerde fiberoptik ihalesine çıkacaklarını ve evden eve fiberoptik döşeyerek ülkeyi teknoloji adası yapacaklarını bildiren Başbakan Ünal Üstel, tüm bunları Anavatanın destekleriyle hayata geçireceklerini vurguladı.
Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın KKTC ziyaretinde Meclis’te muhalefetin katılmadığı toplantıda yaptığı konuşmaya işaret eden Başbakan Üstel, Erdoğan’ın bu konuşmasında, ülkeye yakışır bir Cumhurbaşkanlığı yerleşkesi ve Cumhuriyet Meclisi yapacaklarını söylediğini, bunun temelinin geçenlerde atıldığını kaydetti.
Üstel, Erdoğan’ın bunları söyledikten sonra BM’ye gidip orada bütün dünyaya KKTC’yi tanıma zamanının geldiğini söylediğini ve ambargoların kalkması çağrısı yaptığını hatırlattı.
Cumhurbaşkanlığı, Cumhuriyet Meclisi ve Milli Park projelerinin, iki egemen ve eşit statüdeki devlet siyasetinin en büyük simgelerinden biri olacağını ifade eden Başbakan Üstel, “Maalesef bunu benimsemeyen insanlarımız var. Bu da bizi üzüyor. Ama biz bunlardan yılmayacağız ve yolumuza devam edeceğiz” dedi.
“2023 sonunda halkın, Cumhurbaşkanı’nın ve milletvekillerinin hizmetinde olacak”
Milli Park’ın 400 dönüm üzerine inşa edileceğini, ülkede bu boyutta bir park bulunmadığını kaydeden Üstel, buranın ülkenin nefes borusu olacağını, sosyal etkinlikler, spor, yürüyüş-bisiklet yollarından oluşacağını belirterek, halkın yemyeşil bir parkla buluşacağını, 2023 sonunda bu güzel tesisin, halkın, Cumhurbaşkanı’nın ve milletvekillerinin hizmetine sunulacağını bildirdi.
“Biz bu kararlılıkla Anavatanımız TC ile birlikte tarihten gelen bağlarımız daha da güçlenerek yolumuza devam edeceğiz” diyen Başbakan Ünal Üstel, bugün karayollarında daha rahat ve güvenli ulaşım için yeni yolların da açılacağını belirtti; Güzelyurt-Lefke, Balalan-Yenierenköy yolları yanında 100 kilometrelik de köy yollarının hizmete gireceğini söyledi.
Başbakan Üstel, 2012’de asrın projesi için imza atılırken kimsenin buna inanmadığını ancak 2015 sonlarında Torosların eteklerinden çıkan suyun Geçitköy Barajı’na ulaştığını hatırlatarak, “Öncelikle içme suyu olarak adamıza dağılmıştır. Bunu da benimsemeyen kesimler oldu ama şimdi hepsi benimsedi ve musluğunu açıp bardağını doldurup Anadolu’nun suyunu yudumlamaktadır” diye konuştu.
Bugün, yine Anavatan’ın imza attığı projeyle sulama suyunun Kalkanlı’ya dağılacağını, ardından Mesarya ovalarına gidecek suyla ilgili lansmanı da göreceklerini söyledi.
Üstel, “Durmak yok yola devam edeceğiz. Ülkemizi layık olduğu yerlere getirmek için biz hükümet olarak, koalisyon ortaklarımızla, bakan arkadaşlarımızla yola devam edeceğiz” dedi.
Başbakan Üstel, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sürekli olarak “Türkiye’de yaşayan 85 milyon insan bu nimetlerden faydalanırsa KKTC’de yaşayan insanlar da bu nimetlerden faydalanacaktır” dediğine işaret ederek “İşte bugün, o günlerden birini yaşıyoruz” diye konuştu.