Özalp: Kıbrıs’ın NATO üyeliği şu anda İttifak’ın gündeminde değil Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) başkanı Nikos Hristodulidis’in, ülkenin olası NATO üyeliğine ilişkin bir planı ABD Başkanı Joe Biden’a ilettiği medyaya yansıdı. Haber, öncelikle adada olmak üzere yoğun tartışmalara neden oldu. Bu tartışmaların NATO’da karşılığı yok. Ülkenin olası NATO üyeliği Kıbrıs’ta iç gündem maddesi olarak yıllardır tartışılan ancak konsensüsün olmadığı bir konu.

İç politikada zaman zaman ısıtılan bu konu NATO’nun gündeminde değil. NATO’nun en önemli müttefiklerinden Türkiye’nin, Kıbrıs sorununda doğrudan taraf olması bunun en önemli nedenlerinden biri.

Görevini 20 Ocak’ta Donald Trump’a devredecek olan ve manevra alanı giderek daralan Biden’a iletildiği belirtilen GKRY’nın olası NATO üyeliğine ilişkin haberin zamanlaması dikkat çekiyor.

İlk olarak Yunan Kathimerini gazetesinde yer alan haber, iki ülkenin ilişkilerini stratejik düzeye yükseltme kararı almalarından bir hafta sonra gerçekleştirilen görüşmenin ardından yayımlandı.

Habere göre plan çok aşamalı ve uzun vadeli. Plandaki ilk hedef ise “Kıbrıs Cumhuriyeti ile NATO arasındaki ilişkileri kurumsallaştırmak”.

NATO’da kararlar oy birliğiyle alınıyor

Brüksel’den gazeteci Güven Özalp’ın BBC Türkçe Servisi için kaleme aldığı analize göre, mevcut parametrelerde çok radikal değişiklikler olmadığı sürece bu kurumsallaşmanın hayata geçirilmesi olası değil. NATO’da kararlar oy birliğiyle alınıyor. Bir ittifak üyesinin karşı çıktığı bir konu ne gündem maddesi olabiliyor ne de o konuda karar alınabiliyor.

Türkiye’nin NATO’da Kıbrıs konusunda izlediği politika yıllardır değişmedi. Ankara, kurumsal işbirliğine kapıları kapatmış durumda.

Kırmızı çizgilerden biri olarak görülen bu konuda yakın gelecekte politika değişikliğine gidileceğine dair en ufak bir sinyal yok.

Kıbrıs sorununa Türkiye’yi tatmin edici bir çözüm bulunmadığı, Kıbrıs’ın kilitlenmesine büyük katkı sağladığı Avrupa Birliği-Türkiye ilişkilerinde tatmin edici bir seviyeye ulaşılmadığı sürece de, bu sinyalin gelmesi beklenmiyor.

Cumhurbaşkanı Tatar: Yeni geçiş kapıları açılması için görüşmeler yakında başlayacak Cumhurbaşkanı Tatar: Yeni geçiş kapıları açılması için görüşmeler yakında başlayacak

Son dönemde eskisine oranla çok daha fazla dillendirilen NATO-Avrupa Birliği iş birliğinin özellikle Avrupa Birliği (AB) kanadının istediği düzeye gelememesinin ardındaki en önemli nedenlerden biri de Türkiye’nin Kıbrıs politikası.

Gündemde değil

Bu tablo GKRY’nin olası üyeliği ya da benzer nitelikli konuların NATO’nun resmi gündemine gelmesini engelliyor.

Diplomatik kaynaklar rekor düzeyde kısa bir zamanda üye olan İsveç ve Finlandiya’nın süreçlerinde yaşanan sıkıntılara dikkat çekerek mevcut durumda Kıbrıs için konunun gündeme gelebileceğini düşünmenin çok gerçekçi olmadığının altını çiziyorlar.

Rum medyasında planın, 30 Ekim’de Biden’a, Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de 7 Kasım’da yapılan Avrupa Siyasi Topluluğu Zirvesi sırasında da NATO Genel Sekreteri Mark Rutte’ye iletildiği belirtildi.

Şu ana kadar Rutte’nin bu konuda müttefikleri resmen bilgilendirdiğine ilişkin bir bilgi yok. Konunun, Rutte’nin 25 Kasım’daki Türkiye ziyareti sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı görüşmede de gündeme gelmediği belirtiliyor.

Ortaklıkta yok

NATO, öncelikle coğrafi bölgelerine bağlı olarak ortaklarla işbirliği yapıyor. NATO’nun Kıbrıs’ın bulunduğu bölgeyi ilgilendiren ana platformu Barış İçin Ortaklık.

Barış İçin Ortaklık, NATO ile Avrupa-Atlantik bölgesindeki ülkelerle pratik ikili işbirliği için oluşturuldu. İrlanda’dan Orta Asya ülkelerine kadar uzanan bir coğrafyada yer alan, aralarında bazı Avrupa Birliği üyelerinin de bulunduğu 18 ülke Barış İçin Ortaklık çatısı altında yer alıyor.  GKRY ise bu ortaklıkta yer almıyor.

NATO’nun AB’yle yürüttüğü ortaklık ilişkisinde Kıbrıs, AB üyesi olması nedeniyle yer alıyor ancak NATO ve AB arasındaki ilişki kurumsal kimlikle yürütülüyor.

AB’den destek artıyor

GKRY, Türkiye’nin engellemesi nedeniyle, NATO da dahil, bazı uluslararası örgütlere üye olamamasını AB’nin gündemine taşıyarak destek almaya çalışıyor. Ancak bu destek her yıl yayımlanan Türkiye’ye ilişkin raporlarda vurgu yapılmasının ötesine geçmiyor ve doğal olarak etki yaratmıyor.

Bu yıl yayımlanan son raporda da Türkiye’nin Kıbrıs’ın bir dizi örgüte ve düzenlemeye katılımını sistematik olarak engellemeye devam ettiği vurgusuna yer verildi.

NATO’nun 32 üyesinden 23’ü aynı zamanda AB üyesi. Buna rağmen bu ülkelerin “Kıbrıs Cumhuriyeti”’nin olası NATO üyeliği konusunda somut bir telkini yok.

ABD baskı yapar mı?

ABD’nin Türk-Yunan ilişkilerinde ve Kıbrıs konusunda izlediği denge politikasını Türkiye aleyhine değiştirmesi Ankara’da rahatsızlık yaratıyor.

Trump’ın yeni ekibinde yer alması beklenen bazı isimlerin Türkiye’ye bakışları bu politikanın devam edeceği yorumlarının yapılmasına neden oluyor.

Diplomatik kaynaklar, Rusya ile ilişkili sınanmalar başta olmak üzere çok sayıda küresel testin yaşandığı bir ortamda ABD’nin Kıbrıs’ın üyeliği ve ilgili konuları ön plana alıp baskı kurma ihtimalini çok yüksek görmüyorlar.

Trump’ın öngörülemez olması ise soru işaretlerinin tam anlamıyla giderilmesini engelliyor.

Muhabir: Kıbrıs Objektif