Başbakan Yardımcısı, Dışişleri Bakanı ve bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Kudret Özersay 5 yıllık Cumhurbaşkanlığı döneminde Mustafa Akıncı’nın proaktif bir dış politika izleyemediğini ve pasif kaldığını, Kıbrıs Türk halkının lideri konumundaki Cumhurbaşkanımakamının uluslararası temas açısından ileriye değil geriye gittiğini söyledi. Özersay “geçmişte ABD, Rusya Federasyonu ve Avrupa Birliği üst düzey temsilcilerinin gerek dönemin Cumhurbaşkanları gerekse özel temsilcileriyle görüşmeler yapmaktaydılar. Genelde Rum tarafıyla yapılan görüşmelerin bir benzeri de Kıbrıs Türk liderliği ile yapılırdı. Oysa son beş yılda bu konuda bir geriye gidiş söz konusudur. Zaten bu husus daha önce ikinci Cumhurbaşkanımız sayın Talat da detaylı olarak örnekleriyle anlatmıştı, bunu herkes çok net görebiliyor” dedi. “GELİNEN NOKTA: SIFIR TEMAS SIFIR DİYALOG” Bağımsız Cumhurbaşkanı Özersay Akıncı’nın Cumhurbaşkanı olduğu beş yıllık dönem sonunda hem ABD, Avrupa Birliği ve Rusya ile hem de Türkiye ile kavgalı ve doğrudan diyaloğu bulunmayan bir Cumhurbaşkanlığı ile karşı karşıya kaldık. Bu durum Kıbrıs Türk Halkının yararına değil zararına olmuştur. Gerek karşılıklı güvene dayanan bir diyalog süreci izlenemediği, gerekse güçlü bir diplomasi ekibi oluşturulamadığı için “maalesef beş yıllık Akıncı dönemi sonunda geldiğimiz nokta dünyanın pek çok uluslararası aktörü ile sıfır temas ve sıfır diyalog noktasıdır, uluslararası temaslar açısından geriye gittik” dedi. “ABD’Yİ SÖYLEDİKLERİNİN GEREĞİNİ YAPMALIDIR” Özersay “öyle anlaşılıyor ki ABD kapsamlı çözüm öncesinde doğal gaz ve deniz yetki alanı sınırlandırma konularının görüşülmesine sıcak bakmaktadır. Ayrıca doğal gazın Kıbrıslı Türkler ve Kıbrıslı Rumlar arasında hakça paylaşılmasından da bahsetmektedir. O halde ABD bu söylediklerinin gereğini yapmalıdır. Çünkü ABD’nin şu anki tutumu ve davranışları bu söyledikleriyle taban tabana zıttır. ABD her şeyden önce Kıbrıs uyuşmazlığının taraflarıyla aynı düzeyde diyalog kurmalı ve her iki taraf da muhatap kabul etmelidir. Öte yandan batı ittifakının zarar görmesini istemediğini ve buna fırsat verilmemesini istiyor madem bu ittifakın en önemli unsuru ve mihenk taşı olan Türkiye’yi hedef almadan hareket etmelidir. Siz sadece Kıbrıs’ta iki taraftan birisi olan Rum liderliğini muhatap kabul ederseniz, sürekli olarak Rum tarafının sırtını sıvazlarsanız o tarafı şımartmış olursunuz” ifadelerini kullandı.