Özersay CTP’ye eleştirilerde bulundu
Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay Cumhuriyetçi Türk Partisi’ne (CTP) eleştirilerde bulunarak “Bir yıl önce ilk günden bu ‘gayrimeşru’ hükümeti reddetmek ve böyle bir hükümetle birlikte bu Meclis’te çalışmayı kabul etmemek, toplumsal muhalefeti örgütleyip demokratik baskı yöntemleriyle halk iradesi yok sayılarak kurulan bu yapıyı istifaya zorlamak gerekirdi, Meclis’te oturup kalmak değil” dedi.
CTP’nin “hem sokakta hem Meclis’te mücadele” adını verdiği siyasetle sonuç alınamayacağını kaydeden Özersay, “Meclis’te sanki normal bir hükümet varmış gibi davranmaya devam ederseniz yarın erken seçim de olsa, hükümet de değişse o güne kadar elde bir şey kalmayacak, olur da bir gün gelirseniz kurtaracak bir şey, yönetecek bir devlet ya da kurum da bulamayacaksınız” iddiasında bulundu.
Yazılı açıklamasında halka “Sizce CTP bu siyasetle sonuç alamayacağını hala görmüyor mu?” sorusunu yönelten Özersay, gayrimeşru” olduğunu öne sürdüğü hükümetle Meclis’te “iş tutma siyasetinin” çöktüğünü savundu.
CTP’nin erken seçim söylemini de eleştiren Özersay “Ama nasıl ve ne zaman” diye sordu.
Özersay’ın yazılı açıklamasında şunları kaydetti: şöyle:
“1) CTP olarak gayrimeşru dediğiniz hükümete ‘haziranda bir milletvekili için ara seçim yapmayalım, bir yıl içinde erken seçim yapacak şekilde karar alalım’ diye öneriyorsunuz. Erken seçimi neden hemen haziranda yapmıyor, neden bir yıla yaymak istiyorsunuz ki? Taş taş üstünde kalmasın diye mi? İhalesiz alımların tamamen önünü açacakları yasayı da değişip her şeyi yerle bir etmelerini, kurumları satmalarını bekleyelim mi diyorsunuz? O bir yılın sonunda bu gayrimeşru hükümetten sonra yönetecek bir devlet, kurtarılacak bir kurum ya da mesela laiklik bağlamında korunacak bir değer kalacak mı sanıyorsunuz?
2) Son yapılan protokol ile ilgili sizin de söylediğiniz şekilde bu ülkenin ihtiyaçları dikkate alınmadan pek çok adım atılıyorsa ve bu kabul edilemez ise bir yıl Meclis’te ülkede ‘normal bir hükümet varmış’ gibi davrandığınızda atı alan Üsküdar’ı geçmeyecek mi sanıyorsunuz? Geçen yıl bu hükümet kuruldu kurulalı bir yıldır yaşadıklarımız size gelecek bir yılda bir erken seçime kadar neler yaşayabileceğimizi göstermiyor mu?
3) ‘Gayrimeşru’ dediğiniz hükümete seçim tarihi öneriyorsunuz da, size günü gelince yapmıyorum ara seçimi, erken seçim konusunda da sizinle anlaşma ihtiyacı hissetmiyorum derse ne yapmayı planlıyorsunuz? Zaten geçen yıl Anayasa ayaklar altına alınıp haziranda yapılması gereken belediye seçimleri hukuka aykırı bir şekilde ihlal edilmedi mi? Böyle gayrimeşru bir hükümet Anayasayı yeniden ayaklar altına almaktan çekinir mi sanıyorsunuz?
4) Dombuladan çıkan bir başbakanlığı bırakıp bu türden gayrimeşru bir hükümetin kendi rızası ile sizinle erken seçim tarihi belirlemeyi neden isteyeceğini bize izah edebilir misiniz? Türkiye’deki seçimin sonucuna bağlı olarak imkanı olursa sonuna kadar o koltuklarda oturmayı düşünecek ve isteyecek olan böyle bir hükümeti, sizin de gayrimeşru olduğunu kabul ettiğiniz bu hükümeti o koltuklardan etmek ve halk iradesine dayalı bir hükümet kurulması için ne yapmayı düşünüyorsunuz?
5) Bu hükümet sizinle ‘tamam bir yıl içinde seçim olacak şekilde anlaşalım, ara seçimi de yapmayalım’ diyerek anlaştıktan sonra o günler yaklaştığında Meclis’te oturup ben vazgeçtim seçim tarihini değişiyorum demeyeceğini nereden biliyorsunuz?
6) Daha iki ay önce CTP olarak siz ‘haziranda ara seçim değil erken seçim’ diye açıklama yaparken şimdi ne oldu da haziranda ara seçim yapılmasın ama yerine erken seçim yapalım değil de ‘bir yıl içinde erken seçim’ diyerek erken seçimi geriye atmaya çalışıyorsunuz? ‘Ekonomi kötü, Türkiye’deki seçim sonuçları da ortaya çıksın da bakarız’ mı diyorsunuz? ‘zaten döviz de patlayacak bu dönemde hükümete gelmek akıl işi değil’ mi diyorsunuz? Hade bir yıldır gayrimeşru hükümeti sineye çektiniz ve deneme-yanılma yoluyla “hem sokakta hem Meclis’te mücadele’ siyasetinizin sonuç alamadığını yaşayarak gördünüz, peki ama bundan sonrasında bir erken seçim için neden bir yıl daha bekleyelim noktasındasınız? Taş taş üstünde kalmasın diye mi? “