Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, Kıbrıs Rum kesimi ile geçiş kapılarından günübirlik kısa süreli geçişlere PCR testi şartı ile izin verilmesini sağlık uzmanlarının değerlendirmesi önerisi yaparak “Kapılar sağlığımızı tehlikeye atmayacak şekilde günübirlik geçişe açılırsa döviz ile Türk Lirası arasındaki kur farkı nedeniyle ülkeye ciddi döviz girişi olur, alışveriş nedeniyle esnafımız, akaryakıt alımı nedeniyle de Maliyemiz bundan yarar sağlar” ifadelerini kullandı. Özersay, ayrıca salgın bir yıl önce başlamazdan önce Rum yönetiminin kapılardan turistlerin geçişine bazı güçlükler çıkardığını, Cenevre zirvesi öncesinde iki tarafın salgın şartları izin verdiğinde turistlerin geçişleri açısından salgın öncesi duruma dönüleceğinin karşılıklı olarak taahhüt edilmesi gerektiğine de dikkat çekti.
Kudret Özersay’ın sosyal medya üzerinden yapmış olduğu paylaşım şöyle:
“Sağlığımızı tehlikeye atmadan, gerekli tedbirleri alarak Kıbrıs’ta iki taraf arasındaki geçiş kapılarından kısa süreli geçiş (örneğin en fazla 12 saat için) ihtimalini değerlendirmek gerekiyor. Döviz-Türk Lirası farkını da dikkate alarak Güney Kıbrıs’tan ülkemize gelecek kişilerin bir yandan süpermarketlerden diğer yandansa Arasta başta olmak üzere Mağusa, Girne, Güzelyurt, Lefke çarşılarında esnafımızdan yapacağı alış veriş böyle bir ekonomik kriz döneminde az da olsa olumlu bir hareketlilik yaratabilecektir. Kaldı ki ülkemizden akaryakıt alımı ve bunun da en az diğer kalemlerde olduğu gibi Maliye’ye önemli bir gelir oluşturabileceği göz ardı edilmemelidir.
Örneğin son 24 saat içinde PCR testini yaptırmış olanların, belirli bir saat dilimi içerisinde ülkemize gelişlerine izin verilmesini konunun uzmanları değerlendirmelidir diye düşünüyorum. PCR test sonucu negatif olan bir kişinin, bir günden daha kısa bir süre içerisinde pozitife dönmesi ve hastalığı bulaştırmaya başlaması çok düşük bir olasılıktır. Kuşkusuz bu konuyu en iyi değerlendirebilecek olan Bulaşıcı Hastalıklar Üst Kurulu’dur. Güneyin epidemiyolojik verilerine de bakarak bu konuda olumlu bir adım atılması yönünde karar verirlerse bunun özellikle böyle bir dönemde ekonomik anlamda çok olumlu bir etkisi olabileceğini düşünüyorum.
Öte yandan yaklaşık bir aydır dile getirdiğimiz bir başka husus daha var: Cenevre görüşmesi öncesinde her iki tarafın da sağlık koşulları imkan verdiğinde Covid salgını öncesindeki koşullarda tüm geçişlerin açılacağı ve özellikle turistlerin geçişlerini zorlaştıracak ilave engellemelerin yaratılmayacağı güvencesinin karşılıklı olarak taahhüt edilmesi de çok önemlidir. Çünkü geçiş kapıları salgın nedeniyle kapanmazdan kısa süre önce Kıbrıs Rum yönetimi güney üzerinden ülkemize gelmek isteyen turistlere birtakım zorluklar çıkarmaya başlamıştı. Cenevre gibi bir zirve öncesinde bu konularda Rum tarafından güvence alınmasını zorlamamız gerektiğini düşünüyoruz. Böyle bir karşılıklı taahhüt açıklaması Cenevre’deki atmosferi de olumlu etkileyecektir.”