Özersay:Acil kapsamlı bir konut edindirme projesi Türkiye’nin de desteğiyle şart
Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay hükümetin bir ay önce açıkladığı “ilk evim” konut alım kredi desteğinin o tarihte bile çok gerçekçi değilken şimdi dövizin fırlamasıyla tamamen anlamını yitirdiğine dikkat çekti ve ““Müjde” olarak duyurulduğu tarihte o parayla alınabilecek Sterlin miktarı bugün 10 bin Sterlin daha da azaldı. O krediyle bir apartman dairesi zaten satın alınamıyordu ama şimdi hiç alınamayacak” dedi. Özersay gerek gayrimeşru hükümetin gerekse Meclis’teki muhalefetin bu konularda popülist ve içi boş söylemler ortaya koyduklarına dikkat çekerek “son imzalanan Türkiye ve KKTC Ekonomik ve Mali İşbirliği Protokolünde de belirtildiği üzere Kıbrıs Türkünün bu adadaki bekası Türkiye için vazgeçilmezse, gençlerimizin bu ülkeyi terk etmemesi için kapsamlı bir konut edindirme projesini Türkiye’nin de desteği ile hayata geçirmeliyiz” ifadelerini kullandı.
Özersay açıklamasında “içerisinde hem sosyal konut yapımının (kira öder gibi konut sahibi olmanın); hem belirli şartlara haiz konut alım kredi desteğinin; hem de kendi konutunu inşa edecek olan gençlere bu maksatla anlamlı kredi sağlanmasının ve kentlerde yaşayan gençleri de kapsayacak şekilde devletin gençlere konut yapımı için yer sağlayacağı partizanlık yapılamayacak bir modelin bütünlüklü bir paket şeklinde geliştirilmesi ve hayata geçirilmesi şart” dedi.
Özersay açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Gayrimeşru hükümetin “ilk evim kredisi” dediği gençlere konut alımında yardım açıklaması o tarihte (yani Mayıs 2023’te) bile pek gerçekçi değilken şimdi dövizin patlamasıyla birlikte tam anlamıyla BUHARLAŞTI. “Müjde” olarak duyurulduğu tarihte o parayla alınabilecek Sterlin miktarı bugün 10 bin Sterlin daha da azaldı. O krediyle bir apartman dairesi zaten satın alınamıyordu ama şimdi HİÇ ALINAMAYACAK. Açıklanan krediyi alabilmenin şartları bile henüz belirlenmemiş ve kredi kullandırılması başlamamışken altındaki zemin iyice eriyip gitti.
Yabancıların ülkemizde apartman dairesi ve müstakil konut alımları çok yoğun şekilde devam ederken bu piyasada her nevi konut fiyatı artık bu ülkenin orta sınıf ailelerinin çocukları için bir HAYAL OLDU. Ama hayal olan sadece ev sahibi olmak değil aynı zamanda kiraya çıkmak da! Türk Lirası döviz karşısında değer kaybettikçe, ülkeye gelen yabancı öğrenci ve yakınlarının dövizle kiralamaları ve artan kira miktarları kiraya evlenmeyi bile İMKANSIZ hale getirdi.
Bu şartlarda kimse içi boş ve popülist söylemlerle kimseyi, özellikle de gençleri kandıramaz. Bu gelişmeler, zamanında müdahale edilmediği ve şimdi de ZAMANA BIRAKILDIĞI için, gençlerimizin yurt dışına gitmesini, oralarda kalmasını ve dönmemesi sürecini hızlandıracak. Sonradan telafisi mümkün olmayan zararlar ortaya çıkacak diye bir yıl önce uyardığımız şeylerden birisi de buydu.
Makyaj nitelikli göz boyamaya dönük altı boş sözleri hem gayrimeşru hükümetin hem de Meclis’teki muhalefetin bir kenara bırakması gerekir.
İçerisinde hem sosyal konut yapımının (kira öder gibi konut sahibi olmanın); hem belirli şartlara haiz konut alım kredi desteğinin; hem de kendi konutunu inşa edecek olan gençlere bu maksatla anlamlı kredi sağlanmasının ve kentlerde yaşayan gençleri de kapsayacak şekilde devletin gençlere konut yapımı için yer sağlayacağı partizanlık yapılamayacak bir modelin BÜTÜNLÜKLÜ BİR PAKET şeklinde geliştirilmesi ve hayata geçirilmesi şart.
Gençlerin ev sahibi olamayacaklarını, bir aile yaşamı kuramayacaklarını bilmeleri, tüm bunların herkesin gözü önünde yaşanıyor olması çok acıdır. Türkiye ile KKTC arasında son imzalanan ve tam metni bugün kamuoyuna yansıyan Ekonomik ve Mali İşbirliği Anlaşması’nda şu ifade yer alıyor: “Kıbrıs Türklerinin varlığının muhafazası ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin BEKASI TÜRKİYE’NİN VAZGEÇİLMEZİDİR”.
Bunu Türkiye ile oturup konuşacak ve seçim dönemlerinde içi boş sözler veren değil kapsamlı bir konut edindirme projesi başlatacak vizyona sahip bir hükümet var mı? Çok fazla söze gerek yok, kendi geleceğimize ve gençlerimize sahip çıkmak istiyorsak vatandaşlar olarak zaman zaman siyasi tercihlerimizi gözden geçirmek zorundayız”.