Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay Cenevre’de iki tarafın Kıbrıs sorununun çözümü için bir araya gelmezden önce karşılıklı olarak geçiş kapılarının açılması konusunda iyi niyet göstergesi olarak taahhütte bulunmaları gerektiğini söyledi. Özersay “Rum tarafının salgın bitince geçiş kapıları yeniden açılacağında yabancıların geçişine yeni sorunlar yaratacağı endişesi herkesi rahatsız ediyor. Bu özellikle Arasta ve diğer bölgelerdeki çarşı esnafını rahatsız ediyor, endişelendiriyor. Bu güvensizlik ortamında Cenevre’ye gidip zirve toplantısı yapmak samimiyetsizlik olur. Bu nedenle her iki tarafın Cenevre zirvesi öncesinde geçiş kapılarında salgından önceki duruma geri dönüleceği yönünde bir söz vermesi, iyi niyet göstergesi olarak iki liderin ortak bir açıklama yapması, birbirlerine bu yönde güvence vermeleri bize göre gereklidir. Biz yabancılarla yaptığımız görüşmelerde Halkın Partisi olarak bu görüşü dillendiriyoruz” dedi. Lefkoşa’da Arasta esnafını ziyaret ederek sorunlarını dinleyen HP lideri Özersay’a Halkın Partisi Lefkoşa İlçe Başkanı Mehmet Manavoğlu ve İlçe Yönetim Kurulu üyesi Abdurrahman Kaylak eşlik etti. “TÜRKİYE KÖKENLİ VATANDAŞLARIMIZA GÜNEY’E GEÇİŞLERDE AYRIMCILIK YAPILMAMALI” Özersay geçiş kapılarının açılması yönünde Cenevre öncesinde karşılıklı taahhütte bulunulması yanında Türkiye kökenli KKTC vatandaşları konusunda da adım atılmasını tüm muhataplarına anlattıklarına dikkat çekti. Özersay açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Salgından önceki dönemde KKTC vatandaşları arasında etnik kökenine, doğum yerine ve evli olduğu kişiye göre ayrım yapan Kıbrıs Rum tarafının bu konuda da ayrıca adım atması gerektiğine dikkat çekiyoruz. Türkiye kökenli vatandaşlarımızın geçiş kapılarında ayrımcı bir muameleye tabi tutulması uygulamasının da değişmesi gerektiğini görüştüğümüz tüm yabancılara ve Rum siyasilere söylüyoruz.” “ESNAF GERÇEKTEN ZOR DURUMDADIR, KRİZ PLANLI VE İYİ YÖNETİLİRSE İŞYERLERİNİN KAPANMASI YİNE DE ÖNLENEBİLİR” Özersay ziyareti ertesinde yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı: “Salgına karşı mücadele nedeniyle gerek ülkeye öğrenci ve turistlerin gelişlerinin durması, gerekse güneyden Kıbrıslı Rumların ve yabancı turistlerin gelişlerinin durması nedeniyle çarşı esnafı adeta kan ağlamaktadır ve çok zor durumdadır. Devletin yapacağı dükkan kirası, elektrik parası, vergi ve sosyal sigorta desteği belirsizliğini koruyor ama esnafın esas beklentisi devletin vereceği destekten ziyade müşterisine yeniden kavuşmaktır. İnsan hareketliliğini sağlamak için hükümet de Cumhurbaşkanlığı da sürekli diplomatik girişim yaparak artları zorlamalı ve sağlık için gerekli tedbirler alınarak sınır kapılarından geçişlere ve ülkeye deniz ve hava limanlarından gelişlere planlı bir biçimde bir çıkış yolu üretmelidir. Bu noktada hükümetin yapabileceği en önemli katkı krizi iyi yönetmek ve planlı hareket etmektir. Karantina merkezleri konusunda da uçuşlar konusunda da aşılama programının uygulanması konusunda da denetimlerin bir tamam yapılması konusunda da kriz yönetimi bağlamında hükümet üzerine düşeni yapsa esnaf buna razıdır çünkü piyasada insanların hareket halinde olmaya başlaması tek çıkış yolumuzdur. Bu şekilde işyerlerinin kapanması önlenebilir.”