Özersay:Yumurtanın kapıya dayanmasını bekledikleri için belediye seçimleri hala muamma
Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, partisinin yerel seçimlere katılacağını ve aday da çıkaracağını belirterek, başka siyasi partilerin adaylarını desteklemek gibi bir yaklaşımlarının olmadığını söyledi. Ancak bağımsız adayları bazı bölgelerde destekleyebileceklerini ifade eden Kudret Özersay, açıklamasını şu sözlerle sürdürdü:
“Ülkede kaç belediyeyle seçime giriliyor olduğunu bilen henüz yok. Bazı rakamlar söylense de net bir durum yoktur. Bu işin son dakikaya bırakılması yazık olmuştur. Bir keşmekeş yaşanmaktadır. Hangi bölgeler birleştirilecek, kimin öncelikleri ön plana çıkacak hala daha belli değil. İyi düşünülmüş, hazırlığı iyi yapılmış bir belediye sayısı çalışmasıyla karşı karşıya değiliz. Yumurtanın kapıya dayanmasını bekledikleri için belediyelerdeki belirsizlik devam ediyor ve bu durum da bu ülkeye zarar veriyor. Hükümet kurup bozmaktan, bakan değiştirmekten, atama yapma yarışına girmekten ve ihalesiz işlerden vakit bulup da belediyeler ile ilgilenemediler ve son dakikaya kaldı. Seçimler yapılabilecek mi henüz o bile belli değil, kesin değil!”
“YASADA BİZİM İÇİN ASIL ÖNEMLİ OLAN DENETLENEBİLEN, HESAP VEREBİLEN BELEDİYELER YARATILMASIDIR”
Özersay, Belediyeler Reformu bağlamında 51/95’le ilgili değişiklik çalışmasının devam ettiğine dikkat çekerek “Sonuçlarını görmek lazım. Halkın Partisi açısından önemli olan belediyelerin şeffaflığı ve mali denetime açık olmasıdır. Geçmişte belediyelerde verimlilik problemi ve mali açıdan yozlaşmalar söz konusu oldu. Bir kısmı mahkemeye bile aktarılmadı. Belediyelere zamanında etkili ve sonuç alıcı mali denetimlerin olduğu bir düzenlemenin yapılması bizim için önemlidir. Endişemiz, yaratılan istikrarsızlık ve Bakanlar Kurulu’nun sürekli bozulup yeniden kurulması nedeniyle, gayri meşru hükümet tarafından son dakikaya bırakılan belediyeler çalışmasının halkın ve belediyelerin yararına bir şekilde hayata geçirilememesidir. Bunun sonuçlarını maalesef önümüzdeki dönemlerde yaşayacağız gibi duruyor. UBP’nin içinde yine yeni müdahalelerden bahsediliyor. Cumhurbaşkanlığı’na UBP ilçe başkanları davet ediliyor. Kurultay tek adaylı olsun gibi konuşmalar yapılıyor. Hal böyleyse bu ülkede demokrasiyi nasıl yeşerteceğiz? Hal böyleyse kendi içindeki kavgalar nedeniyle yarın belediyeler seçimi bir altı ay daha ertelenir mi? Kendimizi başka bir yerel yönetimler ve belediyeler kaosu içinde bulur muyuz diye endişe ediyoruz” ifadesini kullandı.
“GEÇMİŞTE TÜM PARTİLER SİNE-İ MİLLET KARARI ALDI, İRADE YERLE BİR EDİLDİĞİ İÇİN BİR TEPKİ KOYMAK ŞARTTIR”
Sine-i millet kararına uymayan iki vekilin disiplin sürecinin devam ettiğini anlatan Kudret Özersay, gelinen son durumu şu sözlerle aktardı: “Disiplin süreci ihraç talebiyle haziran ayı gibi başlatıldı. Savunmalar talep edildi, alındı. Sonrasında iki vekil mahkemeye başvurdu, önce bir ara emri talep edildi. Ancak ara emri reddedildi ve Yüksek Mahkeme’ye gidildi. Sonrasında bir ara emri alındı. Şu anda ara emri olduğu için disiplin süreci durmuş durumdadır. Mahkeme davanın esası eylül ayında görecek. Ekim gibi bir karar verilecektir, onu beklemek gerekiyor. Ancak bir şey çok somuttur; Parti Meclisi’nin %70 küsurla aldığı bir meclisten çekilme kararı vardır. Vekiller de bu kararla bağlıdır. O nedenle herkes bu karara uymak zorundadır, ben de dahil kimse partinin üzerinde olamayacağından karara uymayanların gerekli disiplin kararıyla cezalandırılması kaçınılmazdır. İlk kez sine-i millete giden parti HP değildir. Bizim ülkemizde farklı dönemlerde bütün siyasi partiler sistemin tıkandığını, mecliste mücadelenin bir sonuç vermediğini düşündüğünde meclisten çekilme kararı almıştır. HP’nin bu kararı almasının esas sebebi iradeye yapılan müdahaledir. Seçimden birinci çıkan partinin Genel Başkanı Başbakan yapılmamış, başka bir milletvekili bu göreve getirilmiştir. Bakanların kim olacağına karar verilmeden önce bakanların listesi deniz aşırı onaya sunulmuştur. Türkiye’yle ilişkilerimizin hükümet kurma/bozdurma, bakanların isimlerinin belirlemesi gibi konulardan etkilenir hale gelmesi KKTC’nin temel tezlerine de Türk dış politikasına da zarar verir. Bu kadar yıldır kardeşimiz olan Türkiye’yle ilişkilerimizi sağlıklı bir zemine oturtmamız şarttır. Aksi halde Rumlar da halimize güler. HP de bu dönemde muhalefetin etkisini kaybettiği ve iktidarsızlaştırıldığı bu dönemde mecliste olmanın anlamsızlığını ortaya koymak için bu yolu seçti. Partisini seven de parti kararlarına uygun davranır. Diğer taraftan iradeye müdahale meselesinin doğru bir zemine oturtulabilmesi için bir erken seçime HP tabii ki katılacaktır” diye konuştu.
“YOZLAŞMA DEVLET İRADESİNİ EROZYONA UĞRATIR, HALK İRADESİNİ İPOTEK ALTINA ALIR”
Kudret Özersay, Parti Meclisi’nin oybirliğiyle parti MYK’sını görevden aldığını; çeşitli nedenler üzerinde durulmuş olsa da bu durumu, bir güven tazeleme adımı olarak adlandırmayı tercih ettiklerini söyledi. “Tüzüğümüze göre parti MYK’sını Parti Meclisi seçiyor. Kendi seçtiği organın herhangi bir üyesini veya tüm üyelerini gerekli gördüğü zaman görevden alabilir. Tüzüğe uygun olarak, oybirliği ile alınan bir karardır. Bu hafta yapılacak Parti Meclisi toplantısında yapılacak seçimle yeni MYK belirlenecek. Aday olmak isteyenler de olacak” diye konuşan Özersay, partili bazı isimlerin adının dahil olduğu adli olaylarla ilgili yasal sürecin devam etmesi nedeniyle konuşmamayı tercih ettiğini belirtti. Özersay, adli süreçler sonuçlanana kadar beklemek gerektiğini ve “suçsuzluk karinesi”nin geçerli olduğunu vurguladı. Sürecin sağlıklı yürütülmesini ve sonuçlanmasını beklemek gerektiğini söyleyen Özersay, “HP olarak, memleketin en büyük sorununun yozlaşma ve siyasetin kirlenmesi olduğu tespitini yaparak yola çıktık. Gelinen noktada, herkes görüyor ki, siyasette, bürokraside, bazı sivil toplum örgütlerinde ve toplumun bazı kesimlerinde de bir değerler erozyonu ve yozlaşma söz konusudur. Kirlenme meselesi devleti de erozyona uğratır, halkın iradesini de ipotek altına koyar. Bu konuların polis ve savcılık tarafından incelenmeye alınması yadırganmamalıdır. Basına da yansıdığı üzere beraberinde yüklü miktarda para taşıyan bazı kişiler birkaç gündür mahkemeye çıkarılıyor. O isimlerin, bugün hükümetin başında yer alanlarla, Cumhurbaşkanıyla çektirdikleri fotoğraflar dolaşıyor etrafta. İlla ki o insanlarla mali bir ilişki kurulduğu anlamına gelmez belki ama yine de incelemekte yarar var. Özetle; Halkın Partisi en başta ortaya koyduğu ‘temiz siyaset’ ilkesiyle yolsuzluğa ve yozlaşmaya karşı mücadeleyi aynı kararlılıkla sürdürüyor. Seçilecek olan yeni MYK ile bunu daha da ileriye taşıyacağız. Ocak 2023’te partimizin olağan genel kongresinde yeni kurullar oluşturulacak ve yeni bir yapılanma tamamlanmış olacak” diye konuştu.