- BOTOKS ÇİZGİLERİ YOK EDEN BİR UYGULAMADIR: Yanlış. Botoks, bir firmanın ürettiği bir “ilaçtır”. Uygulamanın doğru ismi “Nörotoksin uygulaması” ya da kısaca “Toksin uygulamasıdır”. Çizgileri yok etmez, sinirleri etkileyerek kasların çalışmasına, sonuçta da mimik hareketleri sırasında oluşan çizgilerin, ortaya çıkmasına engel olmaktadır. Yani normal duruşta var olan çizgiler üzerinde bir etkisi yoktur.
- BOTOKS YILAN ZEHİRİDİR: Yanlış. Botulinum isimli bir bakterinin zehiridir. Genellikle gıda zehirlenmelerine neden olan bir bakteridir. Vakaların büyük bir çoğunluğu, evde düşük sıcaklıklarda ve yetersiz pişirme süresiyle pişirilip konserve edilen besinlerin tüketilmesi sonucu ortaya çıkmaktadır. Ancak kozmetik amaçla çok düşük dozlar kullanıldığından zehirlenme görülmez.
- BOTOKSUN ETKİSİ 6 AYDIR: Yanlış. Üretici firmanın prospektüsünde kozmetik amaçlı uygulamalarda ilacın etkisinin “4 aya kadar” olabileceği yazmaktadır. Aynı prospektüste ilaca karşı direnç gelişmemesi için “yüksek doz ve sık aralıklarla” uygulama yapılmaması önerilmektedir. Bu nedenle de iki uygulama arasının 3 aydan az olmaması tavsiye edilir.
- DOLGULAR SİLİKON İÇERİR: Yanlış. Günümüzde kullanılan dolguların büyük çoğunluğu “Hiyalüronik asit” içermektedir. Bu madde normal şartlarda vücudumuzda, özellikle de deride bol miktarda bulunmaktadır. Uygulamadan sonra yine vücudumuzda bulunan “Hiyalüronidaz” enzimi ile parçalanmaktadır.<
- CİHAZ UYGULAMALARI ZARARSIZDIR: Yanlış. Lazer epilasyon, altın iğne (iğneli radyofrekans), soğuk lipoliz, HIFU (Odaklı ultrason), plazmaPen gibi uygulamalar masum gibi görünseler bile ciddi yaralanmalara neden olabilmektedirler. Örneğin lazer epilasyon ciddi yanıklara ve kalıcı leke ve izlere, altın iğne ciddi deri enfeksiyonlarına, soğuk lipoliz böbrek yetmezliğine, HIFU sinir yaralanmalarına ve yüz uygulamalarında yüz felcine neden olabilir. Bu nedenle bu uygulamaların da bu alanda uzman (Plastik Cerrahi veya Dermatoloji uzmanı) kişiler tarafından veya bu kişilerin kontrol ve gözetiminde yapılmaları gerekmektedir. Ne yazık ki KKTC’de yasaların yetersiz olması, mevcut olan yasaları uygulaması gerekenlerin de pasif davranmaları nedeni ile bu uygulamalar uygun olmayan koşullarda ve ehil olmayan kişiler tarafından uygulanmaktadır.
- BU UYGULAMALARI HERKES YAPABİLİR: Yanlış. Yukarıda da söylediğimiz gibi bu uygulamaları ehil kişiler yapmalıdır. Deri bütünlüğünü bozan, yani deriye iğne yapılan ya da deride yanık oluşturan tüm uygulamalar mutlaka bir klinik ortamında ve doktor tarafından veya doktor kontrolünde uygulanmalıdır. Yukarıda sözü edilen soğuk lipoliz ve HIFU deri bütünlüğünü bozmayan işlemlerdir ancak soğuk lipoliz yağların parçalanmasına ve parçalanan bu yağların böbrekler yoluyla atılmasına neden olduğu için hastadaki böbrek fonksiyonlarının bir hekim tarafından kontrolü gerekmektedir. HIFU ise deri altında minik yanık odakları oluşturmaktadır ve anatomi bilmeyen kişiler tarafından uygulandığında sinir hasarı, özellikle yüz uygulamalarında sinir hasarına bağlı yüz felci görülebilmektedir.
- BU UYGULAMALARI HER DOKTOR YAPABİLİR: Yanlış. Bu uygulamaları asistanlık eğitimi sırasında, asistanlık eğitim müfredatında bu uygulamaların yer aldığı uzman hekimler yapabilmelidir. Türkiye’de Sağlık Bakanlığı’nın düzenlemesinde bu kural kesin bir şekilde uygulanmaktadır. Ancak ne yazık ki yasal boşluk nedeniyle Kıbrıs’ta nörolog ameliyat yapıyor, diş hekimi dudak ve burun dolgusu yapıyor.
Sonuç; siz değerlisiniz. Sağlığınız değerlidir. Bu işlemleri yaptırmadan önce, yaptıracağınız kişinin doktor olup olmadığını, bu da yetmez Plastik cerrahi veya Dermatoloji uzmanı olup olmadığını araştırınız. Yetkin olmayan kişiler tarafından ya da uygun olmayan şartlarda yapılan, sonrasında ise ortaya çıkan olumsuz durumları düzeltmek için plastik cerrahi ve dermatoloji uzmanlarına o kadar çok hasta müracaat etmeye başladı ki. Bu bir halk sağlığı sorunu olmuştur. Bu nedenle en kısa sürede yasal düzenleme yapılması gerekmektedir.