Rogers: Çevre hassasiyeti hükümet değil, devlet politikası olmalıdır
Bağımsız Milletvekili Jale Refik Rogers, dünya ülkelerinin duyduğu çevresel kaygıların ve aldığı önlemlerin KKTC’de önemsenmediğini söyleyerek, çevre hassasiyetinin devlet politikası olması gerektiğini vurguladı.
Bağımsız Milletvekili Jale Refik Rogers, katıldığı televizyon programında açıklamalarda bulundu.
Verdiği bilgiye göre Rogers, sürdürülebilirlik, doğal kaynakların ve gelecek nesillere miras kalacak çevrenin korunmasının şart olduğunu ve hükümetler değişse de bunun bir devlet geleneği ve ilkesi olması gerektiğini kaydetti.
Gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için sosyal, çevresel ve ekonomik sistemlerin dengeli bir şekilde yönetilmesi gerektiği konusuna değinen Bağımsız Milletvekili, çevresel koruma için doğal ekosistemlerin ve biyolojik çeşitliliğin korunması, su, hava ve toprak kalitesinin iyileştirilmesinin olmazsa olmaz olduğunu belirtti.
Rogers, ekonomik büyümenin, doğal kaynakları tüketmeden ve çevresel zarar vermeden olmasının, sosyal eşitlik başlığı altında toplumdaki bireylerin ihtiyaçlarının adil bir şekilde karşılanmasının ve yaşam kalitesinin artırılmasının diğer unsurlar olduğunu aktardı. Rogers, “Yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı, enerji tasarrufu ve enerji verimli teknolojilerin benimsenmesi önemlidir. Diğer yandan geri dönüşüm, yeniden kullanım ve atık azaltma yöntemlerinin uygulanması ve tüketim alışkanlıklarının sürdürülebilirlik kriterlerine göre şekillendirilmesi gerekmektedir. Ama maalesef bu kaygılardan uzak bir yönetim anlayışı mevcut. Gerçek şu ki; biz en kötü kalitede yakıtı, çevreye en zararlı olan yakıt olan fuel oili en pahalı şekilde kullanmaya devam eden bir ülkeyiz. Teknecik’ten çıkan kara dumanlar artık o kadar rutin bir hale geldi ki kimse yakıt kalitesini sorgulamıyor bile. Eski, bakımsız tribünlerde kalitesiz yakıtla üretilen yetersiz enerjiden hem halk sağlığı ve çevre risk altında hem de üstüne üstlük bu enerjiyi satın almak halkın cebini deliyor.” diye konuştu.
“Kıb-Tek’i yandaşlarını istihdam ettikleri bir kuruma çevirdiler”
Türkiye’den kabloyla getirilmesi planlanan elektrik için fizibilite çalışmalarının devam etmesine kimsenin karşı olmadığını işaret eden Jale Refik Rogers, var olan sistemi yok saymanın, iyileştirme kaygısı taşımamanın ise kabul edilemez olduğunu ifade etti. Ülkeye doğal gazla çalışabilecek tribünler için yatırım yapılmasının ve tüm bölgelerde iletim hatlarının güçlendirilmesinin acil bir gereklilik olduğunu belirten Rogers, “Şu andaki hükümet Kıb-tek’e kendi yandaşlarını işe almak veya halkın üç kuruş borcu var diye elektriğini keserken bazı kişilere imtiyaz sağlamak dışında hiçbir şey yapmıyor.” dedi.
“Hükümet ağustos böceği gibi davranmayı bırakıp su kaynaklarını korumak için adım atmalıdır”
Jale Refik Rogers, su kaynaklarının ve toprağın doğru kullanılmasına öncelik verilmesi gerektiğine dikkat çekerek, hükümeti ağustos böceğine benzetti. Hükümeti “hiçbir şey yapmadan öylece gidişata seyirci kaldığı” gerekçesiyle eleştiren Rogers, “Hükümetin, kaynakların verimli kullanımı ve korunması için su yönetimi stratejisi yok. Toprak erozyonu ve kirlenmesine karşı önlemler alınmadığı gibi dere yataklarına inşaat izni verilmeye devam ediliyor. Geçenlerde Türkiye’den gelen suyun motorunda arıza olduğunda anında başlayan susuzluğu hepimiz deneyimledik. Ülkemizin su kaynaklarını koruma, yağmur suyunu depolama noktasında atılmış tek bir yeni adım da yok.” diye konuştu.