Ukrayna, özellikle güneyde 2014 yılında Rusya’nın ilhak ettiği Kırım civarında toprak kaybetti. Ancak hızla başkent Kiev’i ve diğer büyük şehirleri ele geçirerek Ukrayna hükümetini istifaya zorlamak isteyen Moskova bu emeline ulaşamadı.
Her şey hala Ukrayna’nın aleyhine dönebilir. İlerleyen Rus kuvvetlerini durdurmak için batıdan aldıkları tanksavar veya uçaksavarların sayısı giderek azalıyor.
Ukrayna’nın doğusundaki düzenli birlikler, kuşatılma ve yok edilme tehlikesiyle karşı karşıya. Ülke nüfusunun dörtte biri evlerinden kaçtı. Geride kalanlar, şehirlerinin acımasız Rus top ve roket ateşiyle harabeye dönmesini izlemek zorunda kalabilir.
Tüm bunlara rağmen, Ukrayna kuvvetleri bu savaşta bazı konularda Rus kuvvetlerinden daha iyi performans gösteriyor.
ABD Savunma Bakanlığı Pentagon’un sözcüsü John Kirby, Ukraynalıları ülkelerinin bazı bölümlerini “çok akıllıca, çok çevik ve çok yaratıcı bir şekilde” savundukları için övdü. Peki Ukraynalıların başarısının sırrı ne?
1. Yüksek motivasyon
İki ordunun morali arasında dağlar kadar fark var. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Ukrayna’yı “Rusya’nın yarattığı yapay bir ülke” olarak nitelemesinden dehşete düşen Ukraynalılar ülkelerinin egemen bir devlet olarak kalması için savaşıyor.
Ukrayna vatandaşları hükümetlerinin ve cumhurbaşkanlarının arkasında durdu. Daha önce askeri deneyimi olmayan Ukraynalılar, kasabalarını ve şehirlerini savunmak için silaha sarılmaktan çekinmedi.
Soğuk Savaş sırasında 35 yıl İngiliz subayı olarak Almanya’da kalan Tuğgeneral Tom Foulkes, “Ülkelerini böyle savunuyorlar. Cesaretleri hem şaşırtıcı hem de takdir uyandırıcı” dedi.
Sivillerin silaha sarılması, profesyonel askerlerin ön saflarda çarpışmak için serbest kalmasını sağladı.
Ukrayna’da savaşmaya gönderilen Rusya askerleri ise tam tersine, okuldan yeni mezun olmuş, şaşkın ve tatbikata gideceklerini sanırken kendilerini savaşta bulan mecburi askerlik hizmetini yapan gençlerden oluşuyor.
Çoğu, karşılaştıkları çatışmaların vahşetine hazırlıklı değil. Orduyu terk edenler, yiyecek sıkıntıları ve yağmacılık olduğuna dair haberler alınıyor.
2. Komuta ve kontrol
Başlangıçta sanıldığı gibi, Rusya Ukrayna’da iletişimi felce uğratacak bir siber saldırı düzenlemedi. Ukrayna bir şekilde zemin kaybettiği yerlerde bile cephelerde savaşı etkili bir şekilde koordine etmeyi başardı.
Hükümet Kiev’de kaldı ve halkın gözü önünde olmayı sürdürdü, başbakan yardımcısı bile haki tişörtle halka hitaben konuşma yaptı.
Rus ordusu ise tam tersine, farklı cephelerde fazla koordinasyon içinde değil ve birlik içinde bir liderliğe sahip olduğu izlenimi vermiyor.
Bunun Rus ordusunun moralini olumsuz etkileme olasılığı yüksek.
En az beş Rus generalinin ölümünde, birliklerini çıkmaza girmekten kurtarmak için çatışma hatlarına fazla yaklaşmalarının etkili olduğu söyleniyor.
Rusya’nın askeri doktrinine göre, daha alt düzeydeki subayların neredeyse hiç karar alma yetkisi yok, her zaman üstlerinin emrini beklemek zorundalar.
Londra’daki King’s College’dan Profesör Michael Clarke, Rusya ordusundaki astsubayların etraflarında bir sürü yolsuzluk ve beceriksizlik görüldüğünü ve komuta ettikleri askerler arasında hiç sevilmediklerini söylüyor.
3. Etkili taktikler
Ukrayna kuvvetleri sayıca Rusya kuvvetlerinden çok az, ancak araziyi ve silahlarını işgalci Ruslardan daha iyi kullandılar.
Ruslar, genellikle birbirine yakın araçlarla yavaş ilerleyen, ağır zırhlı birlikler halinde yoğunlaşırken, Ukraynalılar başarılı bir şekilde iyi planlanmış vur-kaç baskınları yaptı, gizlice yaklaşıp tanksavar füzesi atarak, Rusların karşılık vermesine fırsat vermeden ortadan kayboldu.
İşgal öncesinde ABD, İngiltere ve Kanada’dan Ukrayna’ya giden NATO eğitmenleri, burada uzun süre kalarak Javelin füzeleri, İsveç tasarımı NLAW tanksavar silahları ve Stinger uçaksavar füzesinin son modeli gibi gelişmiş silahları en iyi şekilde kullanmanın yollarını öğrettiler.
Profesör Clarke, “Ukraynalılar, Ruslardan daha akıllı davrandı” diyor ve ekliyor:
“Çünkü farklı silahları bir arada kullanma yoluna gittiler, Ruslar bunu yapmadı.”
Bir arada kullanıldığında farklı silahlar, tek başına kullanılmasına göre daha etkili olabiliyor.
Sibylline adındaki danışmanlık şirketinde askeri strateji uzmanı olan Justin Crump, Ukraynalıların özellikle de tedarik konvoyları gibi Rus birliklerinin zayıf olduğu noktaları belirleyip oralara yüklenmekte başarılı olduklarını söylüyor.
Ölü ve yaralı sayılarıyla ilgili doğru bilgi edinmek güç olsa da, ABD Savunma Bakanlığı’nın ihtiyatlı tahminlerine göre bile, çatışmalarda ölen Rus askerlerinin sayısı 7 bini aşıyor. Bu da neredeyse Sovyetler Birliği’nin Afganistan’da 10 yıl süren savaşta kaybettiği asker sayısının yarısı. Oysa Ukrayna’nın işgali üzerinden daha sadece bir ay geçti.
İngiliz tuğgeneral Tom Foulkes, ön cephede ölen Rus generali sayısının yüksek olmasına başka bir açıklama getiriyor:
“Bana öyle geliyor ki, özellikle Rus komuta yapısını hedef alan çok başarılı bir keskin nişancı operasyonu var.”
4. Bilgi savaşı
Bir de bilgi savaşı var ki, Kremlin’in haberlere erişimi büyük oranda elinde tuttuğu Rusya’da olmasa bile, Ukrayna dünyanın birçok yerinde bu savaşı kazanıyor.
Justin Crump, “Ukrayna, hem ülke içinde hem de uluslararası alanda enformasyon ortamını kendi lehine seferber etti” diyor.
Londra’daki King’s College’da Sovyet dönemi sonrası güvenlik konusunda ders veren öğretim üyesi Dr. Ruth Deyermond da bu görüşe katılıyor.
Deyermond, “Ukrayna hükümetinin savaşla ilgili anlatılanları kontrol etmekte çok başarılı olduğu açık” diyor.
Ancak bu, Avrupa’nın doğu sınırlarında bir aydır ölüm-kalım savaşı veren Ukrayna’yı kurtarmak için yeterli olmayabilir.
Bütün sıkıntılarına rağmen Rusya ordusunun sayıca üstün olması, Ukrayna’nın çıkarına değil.
Batıdan gönderilen savunma silahları bir şekilde biterse, Ukrayna’nın daha uzun süre dayanma ihtimali az.