Serkan Soyalan yazdı: Surp Takavor Kilisesi
Kadıköy’deki Surp Takavor Kilisesi’ni yağmurlu bir günde ziyaret ettik. Kilisenin iç bahçesinden başladık ziyaretimize. Her adımda bir yaşanmışlık, her adımda bir anı barındırıyor bu kilisenin, iç duvarları. Şehrin koşturmacasından ve gürültüsünden uzak, huzurlu bir ortam sunuyor ziyaretçilerine.
Burada 1722 yılında Surp Asdvadzadzin adıyla var olan başka bir kiliseden bahsedilir.
Sonrasında yeniden inşa edilerek 1814’te yeniden açılmıştır. Bu inşaat Patrik Apraham I. zamanında Harutyun Amira Noradungyan’ın katkılarıyla yapılmıştır.
İstanbul’u 1840 yılında vuran depremden sonra yeniden tamir edilen sonrasında ise yangınla zarar gören kilise, Patrik Hagop III. zamanında ve Erzurumlu Hacı Garabed Ağa Muradyan’ın katkılarıyla 1855’te kâgir olarak yeniden inşa edilmiştir.
1858’de açılan kilise bu kez de Surp Takavor olarak adlandırılmıştır. Aynı yıl, Kilise avlusunda Hamazasbyan Okulu ve Muradyan Kız Okulu kurulmuştur.
1936’da Hovhannes Noradungyan’ın katkılarıyla kilisenin iç avlusu genişletilmiştir.
2006 yılında yeniden onarılan kilise İstanbul Ermeni Patriği II. Mesrob tarafından ibadete açılmış, 2007 yılında ise çan kulesi yeniden inşa edilmiştir.
Kilise son onarımını 2011 yılında görmüştür ve Patrik Genel Vekili Başepiskopos Aram Ateşyan tarafından ibadete açılmıştır. Bu vesileyle Kilise’nin giriş bölümüne Surp Stepanos’a ve Sırpotz Karasnitz Mangantz’a ithafen iki sunak ilave edilmiştir.
Avluda bulunan iki ayrı kabirlerde de, kilisenin yeniden inşasında katkıları bulunan Garabet Muradyan ve eşi Hatun Muradyan gömülüdür.
Tarihin derinliklerinde bir düşsel yolculuğa dönüşen gezimizin ardından, Kadıköy’ün kalabalığına atarken kendimizi, belleklerimize tarihi kiliseyi aydınlatan mumların titrek ışıklarının silüeti vardı.