Serkan Soyalan yazdı: 'The Birds'
İstanbul, Sarıyer’de Sadberk Hanım Müzesi, cam sanatçısı Felekşan Onar’ın yazar ve küratör Arie Amaya-Akkermans’la işbirliği içinde hazırladığı bireysel sergisi “Ütopyadan Sonra: Kuşlar”ı ziyaret ettik.
Müzedeki ilk çağdaş sanat girişimi olan proje; heykel, tiyatro, film, arkeoloji ve saha araştırması alanlarına uzanmakta.
Sergi üç ana bileşen etrafında kurgulanıyor: müzenin koleksiyonundan seçilen, Bronz Çağından Osmanlı dünyasına uzanan, eserlerle diyalog içinde yeni bir cam heykeller serisi, çağdaş bir tiyatro oyunu ve bir sergi monografisi.
Serginin tanıtım metninde şöyle yazıyor: “Sadberk Hanım Müzesi’ndeki serginin kalbinde bulunan Onar’ın bir önceki projesi “Perched”e (2018-devam eden) ait heykeller serisi sıcak cam ile alçı kalıplara üfleme gibi geleneksel cam sanatını benimseyerek ve Yakındoğu’da cam sanatının köklü tarihine göndermede bulunan kuşların diline geri dönüyor.
“Ütopyadan Sonra: Kuşlar”daki kuşlar belirli bir zamanı ve yeri olmayan bir öykü anlatıyor. Onlar, küratörün Aristophanes’in komedyası Kuşlar’a nazire olarak yazdığı kısa bir oyunun ana karakterleri. Oyun, ütopyanın olanaklılıkları ve olanaksızlıkları hakkında, soruları yanıtsız kalan, sorgulayıcı bir metin.
Oyun Aristophanes’inkilere benzer sorular soran, fakat şimdi ve burada olan, çağdaş izleyicilere hitap eden bir filmin senaryosu işlevi de görmekte: Ütopyalar nasıl olanaklı olur?
Tarihsel hayal gücünü nasıl yeniden yönlendiririz? Öykümüzü yeniden nasıl başlatabiliriz?
Bir felaketten sonra neler olur?
Arkeolojik teşhirin vitrinleri içinde kuşlar, arkeolojiyle zamanın süresi, tarihsel anlatıların doğası ve nesneler, bağlamlar ve insanlar arasındaki ilişkilerin farklı çağlar boyunca süren ortak, yaşayan tarihler yaratma yolları hakkında bir dizi karmaşık diyalog başlatıyor.
Projenin merkezinde, zamanda kopuşun bize daha yakın bir tarihsel metaforu yer almakta: Oyundaki koro, Yunan alfabesiyle yazılan, çok tanınmayan bir Türkçe diyalekt olan Karamanlıca popüler türkülerden parçalardan oluşuyor ve Karamanlıların Anadolu’daki yurtlarını ve ardından yerlerinden edilmelerini yeniden ziyaret ediyor. Aristophanes’in üslubunda acı-tatlı bir komedya olan “Ütopyadan Sonra: Kuşlar”, ütopyaların günümüzde
nasıl olanaklı olabileceği sorusu etrafında görüşler ve teorik düşünceye yer açıyor. Oyun bu soruyu, felsefeci
Àgnes Heller’in (1929-2019) sesiyle yanıtlıyor: “Tek olası ütopya, kişinin kendisidir.”
Bu yanıt günümüzde çalkantılı bir dönemin müdavimleri olan bizlere tatminkâr gelmeyebilir, fakat belki de hayallere kapılmaksızın ve bu binanın içinde sergilenen eski eserlere sinmiş, geçmişin ağır yüküyle nasıl yaşanacağını öğrenmek için gerekli dinginliğin bir kısmını içermektedir. Bu kuşların uçuş rotası, tıpkı onlara eşlik eden eserler gibi, aynı anda her yöne doğru ilerleyerek devam ediyor.”