Serkan Soyalan yazdı:“Geçmiş ve Şimdinin Buluşması”
İstanbul sergileri peşinde yolculuğumuz Koç Üniversitesi Anadolu Medeniyetleri Araştırma Merkezi (ANAMED) ile devam etti. Merkezde açılan “Geçmiş ve Şimdinin Buluşması: Fotoğrafik Bir Keşif” sergisinde Bruno Vandermeulen ve Danny Veys’in geniş format analog fotoğraf makinesiyle siyah-beyaz fotoğraflarının yanı sıra Ömer M. Koç Koleksiyonu’ndan 19’uncu yüzyıl fotoğraf ve albümleri de yer alıyor.
Sagalassos Arkeolojik Araştırmaları Projesi Direktörü Jeroen Poblome metinleriyle tarihi çerçeveyi kurarken, Meşher Direktörü Bahattin Öztuncay da sanatçıların kullandığı deneysel çekim ve baskı teknikleriyle ilgili açıklamalarıyla sergideki fotoğrafların bağlamına yerleşmesine yardımcı oluyor.
Sagalassos’ta başlayan ve daha sonra Pisidya manzarasına odaklanan sanatçıların fotoğrafları, varlığın ve yokluğun kıyısında, uzun bir geçmişin izini sürüyor.
Sergide yer alan eserlerde kullanılan teknikler arasında albümin, tuz baskıları ve jelatin gümüş baskı gibi geleneksel metotların yanı sıra serigrafi, morötesi ve foto polimer baskıları yer alıyor.
Sergi ile eşzamanlı yayınlanan (Yapı Kredi Yayınları, 2022) isimli fotoğraf kitabından yola çıkarak hazırlanan sergide Kaplumbağa Geldi Bir Gün Tek Başına, eserler ANAMED’in 2013 yılı “Tarihi Hayallemek: Sagalassos Kazı Fotoğrafçılığının Arkeolojisi” sergisindeki çalışmalar üzerine kuruldu.
“Bir manzara uzak bir geçmişe tanıklık edebilir mi? Peki bunun şimdiki zamanla ilişkisi nedir?” bu soruları sorarak gezdik İstiklal Caddesi’ndeki sergiyi. Geçmişle günümüz arasında uzun yolculuklara çıkarak.
Sergilenen fotoğraflar ve albümler arasından çıkıp, kendimizi İstiklal kalabalığına attığımızda, uzun uzun konuştuk geçmişin belleklerimizde yarattığı etkilerini. Birden aklıma Fransız filozof ve antropolog Foucault (Michael)’un sözü geldi:
“Düşüncemizin arkeolojisinin de rahatlıkla gösterdiği gibi, insan yakın tarihli bir
buluştur. Ve belki de sonuna yaklaşıyor.”