CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli, vakit kaybetmeden aşılama çalışmalarına başlanması gerektiğini ve ocak, şubat, mart aylarında tamamlanmasının hayati olduğunu, çünkü havanın soğuk olduğu bugünlerde virüsün yayılma hızının çok yükseldiğini belirtti. İncirli, 20 bin Sinovac aşısının ülkemize gelmesinin memnuniyet verici olduğunu vurguladı.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın AB’den temin edilecek aşılarla ilgili ortaya koyduğu görüşlerin ayrılıkçı ve düşmanca olduğunu belirtip, bunları “akıl dışı” diye niteleyen Sıla Usar İncirli, “Tüm insanlığı tehdit eden salgın karşısında devlet yönetenlerin ayrılıkçılığı, düşmanlığı değil dostluğu ve işbirliğini savunmaları gerekir” dedi.
“Süratli ve bilimsel veriler incelenerek hareket edilmeli”
Sıla Usar İncirli, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada şu görüşlere yer verdi:
“Türkiye Cumhuriyeti üzerinden 20 bin adet Sinovac aşısının bugün ülkemize gelmiş olması önemli, aynı zamanda memnuniyet verici bir gelişmedir. Cumhurbaşkanı Sayın Ersin Tatar’ın salgında en önemli güç olan aşıların temini ile ilgili yapmış olduğu akıl dışı, halk sağlığını hiçe sayan, kabul edilmez, aşılama sürecini tehlikeye atan bir açıklama olsa da etkinliği ve güvenirliği kanıtlanmış her çeşit aşıya ulaşma çalışmaları hız kesmemelidir.
Tüm insanlığı tehdit eden salgın karşısında devlet yönetenlerin ayrılıkçılığı, düşmanlığı değil dostluğu ve işbirliğini savunmaları gerekir. Çin menşeli Sinovac aşısının ülkemizde kitlesel aşılamada kullanılabilmesi için Sağlık Bakanlığı’nın süratle bilimsel verileri inceleyerek acil durum onayı için değerlendirme yapması gerekir.
Unutmayalım, havanın soğuması ile virüs daha hızlı yayılacak, daha çok insanımız hastalanacak. Aşılama çalışmalarının Ocak, Şubat ve Mart aylarında tamamlanması hayatidir. Yaygın ve hızlı bir aşılama yapmalıyız, gecikme, aksama insan yaşamına zarar verir. Aşılama ile hastalığa karşı mücadelede çok daha güçlü olacağız.
Salgına karşı güç kazanmamız ve kısıtlamaların kademeli olarak kaldırılabilmesi için aşılama ile birlikte maske, mesafe ve temizlik kurallarına uymaya devam etmeliyiz. Kişiler aşılandıktan 6 hafta sonra hastalığa karşı bağışık hale gelir, aşı ile birlikte gevşemeye yer yoktur. Dahası toplumun en az yüzde 60’ı aşılanana kadar toplum bağışıklığından söz edemeyiz.
Çocukların okullarına, üniversitelerin öğrencilerine, esnafın tüketiciye, otellerin turistlere, kısacası ülkenin sağlığa ve refaha kavuşabilmesi için aşılama hızlı, yaygın, şeffaf, adil bir şekilde sürdürülmelidir. Önceliklerin insan yaşamının korunması başta olmak üzere aynı zamanda kamusal hizmetlerin sürdürülmesi, ekonomik yıkımın ve işsizliğin durması hedefi ile oluşturulmasının takipçisi olacağız.”