Tabipler Birliği: Halkın öğrenim ve eğitim gereksinimlerini sağlamak devletin anayasal görevidir
Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği (KTTB) 2023-2024 Eğitim-Öğretim Yılının sorunlarla başlayacağını, KKTC’de yaşayan çocukların da çağdaş dünyadaki gibi kaliteli, etkin, yeterli, alt yapısı tamamlanmış, güvenli ve sağlıklı okullarda eğitime erişiminin en doğal, anayasal hakkı ve devletin bunu sağlamakla görevli olduğunu bildirdi.
Tabipler Birliği Yönetim kurulu adına yazılı açıklama yapan Prof. Dr. Ceyhun Dalkan, kamu okullarındaki eğitim koşullarının bu hedeflerden oldukça uzak olduğunu, özel eğitim kurumlarında da denetimsizlik nedeniyle ciddi sorunlar bulunduğunu savundu.
Dalkan, bugün çocuklar ve gençlere etkin, yeterli ve dünyayla yarışabilecekleri kalitede eğitim olanaklarının sağlanamadığının açık olduğunu belirterek, eğitim-öğretimde gördükleri eksikler ve önerileri şöyle sıraladı:
“Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Dairesi online aşı takip sistemini ivedi kurmalı ve eksik aşılaması olan çocukların eksik aşıları tamamlanmalıdır.
Özel okullarda bulunan okul hemşireliği, revir kavramı kamu okullarında da oluşturulmalıdır. Tam gün eğitimin yapıldığı günlerde çocuklara sağlıklı yemek verilmelidir.
Aksi takdirde düşük sosyo-ekonomik seviyedeki ailelerin çocuklarının okula devamları düşecek veya aç kalacaklardır. Çocukları enfeksiyonlardan korumak, güçlü savunma sistemi oluşturmak, sağlıklı fiziksel ve nörolojik gelişimleri için yeterli ve dengeli beslenmeleri gereklidir.
Bazı okullarda sınıf mevcutları çok kalabalık olduğu için öğrenme zorlukları yanında solunum yolu ile bulaşan enfeksiyonların yaygın görülmesi olasıdır. Külliye vb. elzem olmayan yatırımlar yerine bütçe, okul, hastane gibi gerekli yerlerde harcanmalıdır.
Çocukların psikososyal gelişimlerini ve olası sorunlarını erken tanıyıp yardımcı olacak, doğru yerlere yönlendirecek psikolojik danışmanlık ve rehberlik hizmetleri güçlendirilmeli, etkin hale getirilmelidir.
Okul kantinlerinde sadece sağlıklı gıdaların yer alması sağlanmalıdır. Kantinler hem fiyat hem de sağlık açısından düzenli denetlenmelidir.
Okulların açılması ile kapalı, kalabalık okul ortamlarında çocuklar ve ebeveynler solunum yolu ile bulaşan hastalıklar açısından risk altında olacaktır. Nezle, grip, Covid-19, sinüzit, tonsilit, orta kulak iltihapları, zatürre ve bronşiolit gibi hastalıkların sıklığının bu dönemde artması beklenmektedir. Kapalı ortamların iyi havalandırılması ve hasta olan öğrenci ve öğretmenlerin evlerinde izole kalıp enfeksiyonun yayılmasının önüne geçmesi gereklidir. Hasta çocuklara hapşırırken veya öksürürken ağızlarını kapatmaları gerektiği öğretilmelidir.
Solunum yolu enfeksiyonlarının büyük çoğunluğu virüs kaynaklı olduğu için hekimler önermedikçe antibiyotik kullanımından kaçınılmalıdır. Eczanelerden, hekime muayene olmadan reçetesiz antibiyotik alınmamalıdır.
Okullarda tuvalet ve lavabo ihtiyacı eksikliği açıktır. Amerika ve İngiltere eğitim merkezlerinin alt yapı standartlarını belirleyen kılavuzlar 20 çocuğa 1, Türkiye öğretim kurumları yönetmeliği, 30 çocuğa 1 tuvalet önerisinde bulunmaktadır. Kamu okullarımız bu oranlardan oldukça uzaktır. Yetersiz tuvalet ve lavabo olan okullarda kusma, ishal ve hepatit A gibi hastalıkların yayılması olasıdır.
Eğitimde, Kıbrıs Türk’ünün benimsediği ve anayasamızda da belirtilen Atatürk ilke ve devrimleri, laik, çağdaş, bilimsel eğitim yolundan sapacak adımlar atılmamalıdır. Eğitim programları, ders ve kitap içerikleri bu ilkeler, eğitim bilimi ilkeleri, çocukların çağdaş sosyal ve bireysel gereksinimleri ışığında düzenlenmelidir.”
Prof. Dr. Dalkan, toplumların kalkınmalarının, çağdaş medeniyet seviyesine ulaşmasının yolunun nesillerin iyi eğitilmesine bağlı olduğunu, halkın öğrenim ve eğitim gereksinimlerini sağlamanın da devletin başta gelen anayasal ödevlerinden olduğunu vurguladı.
Dalkan, etkin, eşitlikçi, yeterli, çağdaş ve sağlıklı bir eğitim sistemi ve ortamını sağlamanın hükümetlerin görevi olduğunu sözlerine ekledi.