Cumhurbaşkanı Tatar, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’in gönderdiği Güven Yaratıcı Önlemler ile ilgili mektubun basına verilmesi ile ilgili sorulan bir soru üzerine, Cenevre’deki 5+1 görüşmede Türkiye Cumhuriyeti’nin tam desteğiyle egemen eşitlik ve egemen uluslararası statüden bahsedildiğini söyleyerek, artık federal temelde bir antlaşmayı öngörmediklerini belirtti.
Rumların federasyon anlayışı ile Türklerin federasyon anlayışının farklı olduğunu anlatan Tatar, “Onların düşüncesi, zaman içinde tek egemenlik çatısı altında Türklerin azınlığa düşeceği hatta yok oluşa gideceği bir süreç ve Avrupa Birliği’ne üye olmadığı için Türkiye’nin adadan askerini çekmesidir. Uluslararası antlaşmalara ve 1960 kuruluş antlaşmalarına rağmen Kıbrıs haksız bir şekilde Avrupa Birliği’ne alınmıştır. 2004’te ise Annan Planı’na Türklerin evet dediği halde Rumların hayır demesi çok büyük bir ayıptır aslında. Türk askeri buradan çekilirse adadaki barış tekrar tehlikeye girer. Biz bu siyaseti asla kabul etmeyiz. Kıbrıs meselesinin özü, egemenlik meselesidir” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis ile ilgili bir soru üzerine ise, Yunan lobisine bağlı olarak yaptığı konuşmasında Kıbrıs’a değindiğini ifade ederek, Miçotakis’in “48 yıldır Kıbrıs işgal altında” dediğini anımsattı ve “Kıbrıs’ı esas işgal eden Yunanistan’dır” dedi.
“1964’TEN BERİ KIBRIS’TA İKİ DEVLET VARDIR”
1960 Kıbrıs antlaşmalarından sonra Kanlı Noel’le başlayan katliamların arkasının geldiğini belirten Tatar, 1974’e kadar geçen süreçte Yunanistan tarafından yapılan işgalin devam ettiğini ifade etti. Kıbrıs Cumhuriyeti’nin esasta iki halkın kurduğu ortak bir cumhuriyet olduğunu fakat bunun “Rum Cumhuriyeti”ne dönüştüğünü belirten Tatar, “Kıbrıs Türkü 1974’ten sonra bağımsızlığına, özgürlüğüne kavuştu. Kıbrıs’ın tarihine baktığımızda hiçbir zaman Rum egemenliğinde olmadığını görüyoruz. Onlara göre antlaşma; KKTC ortadan kalkacak. Biz federal çatı altında yaşayacağız. Kıbrıs Türkü de zaman içinde asimile olacak, bundan hiç şüphem yoktur. Dünyadaki insanlar Kıbrıs meselesinin özünü bilmiyor. Kıbrıs’ta iki devletten bahsediyoruz. Kabul etmeyebilirler fakat 1964’ten beri Kıbrıs’ta iki devlet vardır” şeklinde konuştu.
“YAPILACAK OLAN ANLAŞMA, MUTLAKA İKİ DEVLETİ İÇERMELİDİR”
Birlemiş Milletler’deki bazı yetkililerin de Kıbrıs meselesi hakkında bilgi sahibi olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Tatar sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kıbrıs’ta Türkler de vardır fakat bir türlü anlaşmıyorlar, Türkiye adada ne yapıyor?’ düşüncesi hâkimdir. Kıbrıs’ta kalıcı ve sürdürülebilir bir barış olması lazım. Tekrar aynı acıları yaşamak istemiyoruz.
Yapılacak olan antlaşma, mutlaka iki devleti içermelidir. Bu adada çok şehit verdik. Zamanında Winston Churchill; ‘Siz ne yapıyorsunuz? Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlarsak Osmanlılara karşı mahcup oluruz’ diyerek tepkisini belirtmiştir. İşin temelinde, Rumlarla İngilizlerin akrabalıkları vardır. Nüfus da bu vesileyle artmıştır ve biz günün sonunda azınlık durumunda kaldık. İşte o noktada çatışmalar başladı.
Adnan Menderes, Fatin Rüştü Zorlu, Rauf Raif Denktaş, Dr. Fazıl Küçük Kıbrıs’ın Yunanistan’a bağlanmaması için çok mücadele verdi. EOKA, adada terör estirdi. Çok şehit verdik. Mücahidimiz, halkımız direndi ve 1974’te meşru olarak Kıbrıslı Türk soydaşlarının can ve mal güvenliğini korumak için Türkiye adaya çıkarma yaptı. O günden beridir de adada barış ve huzur vardır. Bu çıkarma, Kıbrıs Türkü’ne olduğu kadar Rumlara da barış getirmek amacıyla yapılmıştır. Çatışmalar devam etseydi ki edecekti, Kıbrıs Türk halkı da sonuna kadar direnecekti, öyle veya böyle Türkiye’den destek gelecekti. Bu soylu mücadelenin sonunda bir devlet kurmak, bizim en temel hakkımızdı. İnsan haklarına bakıldığında, her halk kendi kendini yönetmeye ve devlet kurma hakkına sahiptir denmektedir.”
“İKİ DEVLETLİ SİYASETİ SONUNA KADAR SAVUNACAĞIZ”
Kıbrıs Türk tarafının bundan sonra nasıl bir pozisyon alacağının sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Tatar, sonuna kadar yeni siyasetin devam edeceğini vurguladı.
“Biz kendi devletimize sahip çıkmak zorundayız” diyen Tatar, birçok bedel ödendiğini ve Kıbrıs Türkünün tekrar aynı şeyleri yaşamayı hak etmediğini dile getirdi. Türkiye Cumhuriyeti’nin de yeni siyasetin arkasında olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar, davadan geri dönülmeyeceğini söyledi.
KKTC’de gençliğe büyük önem verildiğini anlatan Tatar, gençlerin milli davadan kopmaması için geçmişte yaşananları doğru bir şekilde öğrenmesi gerektiğini belirterek; “Birçok başarılı sporcumuz var ve uluslararası arenalarda bizi Türkiye üzerinden temsil ediyor. Çünkü biz sporcularımızı KKTC olarak yurt dışında yarıştıramıyoruz. Ama ne olursa olsun ben onlarla iftihar ediyorum” dedi.
Cumhurbaşkanı Tatar, kendisi için esas rehberin Türkiye Cumhuriyeti olduğunu belirterek, iki ülke arasındaki bağların asla kopmayacağını ve kopartılamayacağını kaydetti.