Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, görev süresi 9 Ağustos’ta sona erecek olan BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve BM Barış Gücü Misyon Şefi Colin Stewart’ı kabul etti.
Cumhurbaşkanlığı’nda saat 10.00’da başlayan görüşme yaklaşık bir saat sürdü.
Cumhurbaşkanı Tatar ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreterinin Kıbrıs Özel Temsilcisi Colin Stewart, görüşmenin ardından açıklamalarda bulundu.
Tatar: Komitelerin çalışması konusunda biz çok ısrarcı olduk ancak Güney Kıbrıs maalesef değil
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, yaptığı açıklamada, Stewart ile dört yıldır birlikte çalıştıklarını ve kendisiyle bir dostluklarının geliştiğini belirtti.
Bütün samimiyetiyle Colin Stewart’a her zaman açık ve net olduğunu kaydeden Tatar, Stewart’ın dört yıllık sürede her iki tarafa da yardımcı olabilmek için iyi niyetli çalıştığını gördüğünü belirtti, hizmetlerinden dolayı teşekkür etti.
Tatar, BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Kişisel Temsilcisi Maria Angela Holguin Cuellar’ın sunduğu raporda “ortak bir zemin olmadan Kıbrıs’ta bir müzakere sürecinin başlayamayacağının” kayda geçtiğini ve raporun Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Sayın António Guterres tarafından değerli bulunduğunu anımsattı.
“Guterres, hem Cenevre hem de New York görüşmelerinde bunları ifade etmiştir.” diyen Tatar,
Colin Stewart dönemindeki başarılarına değindi.
Özel Temsilci Güneş Onar’ın girişimleriyle iki taraflı teknik komitelerin çalışabilmesine yönelik büyük gayretler sarf edildiğini ifade eden Tatar, son olarak mart ayında gerçekleşen toplantıda alınan kararda 13. teknik komite olarak Gençlik Komitesi’nin oluşturulduğunu anımsattı.
Cumhurbaşkanlığı göreve süresince 13’ü bulan teknik komitelerin çalıştırıldığını ifade eden Tatar,
“Burada biz çok ısrarcı olduk ancak Güney Kıbrıs maalesef değil…” dedi.
“Madem Rum tarafının böyle bir şeye niyeti yok, yeni bir oyuna geçmenin zamanı geldi”
Güney Kıbrıs’ın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımadığı için, kurum ve kuruluşlarını muhatap almamaya çalıştığını dile getiren Tatar, önemli konularda maalesef gerekli adımların atılmadığını gördüklerini kaydetti.
“Kültürel Miras” gibi bazı konularda atılan adımlara da değinen Tatar, Stewart’ın bu dönemde kendileriyle iyi çalıştığını dile getirdi.
“Biz bu dönemde iki tarafın işbirliğine çok önem verdik. Ben onu, ‘iki devletin işbirliği’ olarak değerlendiriyorum.” diyen Tatar, hem Cenevre hem de New York görüşmelerinde bunu defalarca dile getirdiğini söyledi.
“Biz buradayız ve kapıları görüşüyoruz. Biz buradayız, kültürel mirası ve mezarlıkları görüşüyoruz. Biz buradayız, çevre ve iklim değişikliği konularını görüşüyoruz. Gençlerin pozisyonu, mayınların temizlenmesi konularını görüşüyoruz…” diyen Tatar, iki devletin işbirliğine ve iki taraf arasındaki münasebetin devam etmesi için büyük gayret sarf ettiklerini belirterek, Stewart’ın bu konularda kendilerine destek olduğunu belirtti.
BM Güvenlik Konseyi’nin Kıbrıs’ta “iki bölgeli”, “iki toplumlu” federasyon kararına değinen Tatar, “Biz artık orada değiliz. Federal temelde bir anlaşma konusunda bir çözüm bulunamadı. Çünkü Rum tarafının böyle bir şeye niyeti yok.” şeklinde konuştu.
“Madem Rum tarafının böyle bir şeye niyeti yok, yeni bir oyuna geçmenin zamanı geldi. O yüzden dört yıl önce Cenevre’de ‘egemen eşitlik, eşit uluslararası statü’ noktasında yeni vizyonumuzu ortaya koyduk.” diyen Tatar, KKTC olarak her türlü varlıklarıyla egemen olduklarını belirtti.
BM Güvenlik Konseyi’nde alınan kararın artık zamanının geçtiğini ve hükmünü yitirdiğini dile getiren Tatar, “Derenin altından çok sular geçti, çok şey değişti. Bölge değişti, statü değişti, Doğu Akdeniz değişti… Türkiye bambaşka bir noktaya geldi.” diye konuştu.
“İki devletli çözüm konusunda ısrarcıyız”
İki devletli çözüm konusunda ısrarcı olduklarını belirten Tatar, Stewart’ın giderayak yaptığı açıklamanın kendilerini üzdüğünü ifade etti.
Stewart’ın görüşmede “yanlış anlaşıldım” dediğini belirttiğini kaydeden Tatar, “Stewart’a görev tanımın, böyle bir açıklama yapmaya müsaade etmez” dediğini aktardığını ifade etti.
Stewart’a “Kıbrıs’ta iki eşit taraf var. Her ne kadar KKTC tanınmamış olsa dahi sizin bu eşitliği korumanız ve bu eşitliğe saygı duymanız gerekiyor. Rum’un söylediği kendisini bağlar, benim söylediğimde beni bağlar. Bize yönelik açıklamanda ‘şu hiçbir zaman olmayacak’ şeklinde bir ifade kullanamazsın.” dediğini belirten Tatar, bir müzakerenin başlayabilmesi için de egemen eşitliklerinin kabul edilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Kıbrıs meselesini en iyi bilenin Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri António Guterres olduğunu ifade eden Tatar, Guterres’e büyük saygı duyduğunu dile getirdi.
Gayriresmi zirvelerde toplam 10 konuda uzlaşı sağlandığını belirten Tatar, iki devletli bir çözümün müzakere yoluyla sağlanacağını ifade etti.
Bunca yıldır devam eden süreçlerde gelinen noktada büyük bir avantaj olduğunu dile getiren Tatar, bununda BM’de dahil olmak üzere iki tarafın da “neyin çalışmadığını” kabul eder noktaya gelmesi olduğunu ifade etti.
Tatar, “Artık ortak zemin olmadığı genel sekreter tarafından kabul gördü. Federasyon modeli tükenmiştir. Adil ve kalıcı bir çözüm, sadece gerçeklerin masaya yansımasıyla başlayacak yeni ve resmi bir süreçle bulunabilir.” diye konuştu.
Stewart: Tatar, Kıbrıslı Türkleri derinden önemseyen ve onların çıkarlarını gözeten biri
2021 yılında devraldığı görevi sona erecek olan BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs Özel Temsilcisi ve Kıbrıs'taki BM Barış Gücü Misyon Şefi Colin Stewart da, Cumhurbaşkanı Tatar ile çok güzel bir veda görüşmesi yaptığını, her zamanki iş birliği ve dayanışması için kendisine teşekkür ettiğini belirterek, “Kıbrıslı liderler arasında en uzun süredir görüştüğüm ve geldiğimden beri iktidarda olan kişi odur. Sanırım yıllar boyunca çok iyi görüşmeler yaptık ve bunun için kendisine teşekkür ettim” dedi.
Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a “yapıcı yaklaşımı” için teşekkür ettiğini söyleyen Stewart, “Kıbrıslı Türkleri derinden önemseyen ve onların çıkarlarını gözeten biri olduğunu biliyorum ve bu uğurda her zaman yapıcı olmaya çalıştı” ifadelerini kullandı.
Kanadalı diplomat Stewart, kamuoyuna bir dizi açıklamalar yaptığını ve bu açıklamalarından bazılarına tepkiler geldiğini belirterek, devamla şunları kaydetti:
“Genel Sekreter, özgürce müzakere edilmiş bir çözüme ulaşabilmek için olası bir çözümün karşılıklı kabul görmesi gerektiğini ve Birleşmiş Milletler'in dayatmada bulunamayacağını söyleyerek sürece öncülük etmiştir. Karşılıklı olarak kabul edilebilir bir çözüm bağlamında, elbette, diğerlerinden daha gerçekçi olan bazı seçenekler var. Kamuoyu yoklamalarımız, Kıbrıslı Türklerin ve Kıbrıslı Rumların çoğunluğunun, başarılı bir şekilde müzakere edilmiş, karşılıklı olarak kabul edilebilir bir çözüm görmek istediğini gösteriyor ve bu, Birleşmiş Milletler'in her zaman tam olarak desteklediği bir şey.”
Stewart, Cumhurbaşkanı Tatar ile geniş bir yelpazede çeşitli konuları ele aldıklarını belirterek, “Dediğim gibi, çok dostane ve nazik bir görüşmeydi ve kendisine iş birliği için teşekkür ettim” dedi.