TDP sağlıkta geldiğimiz durumu değerlendirdi
Toplumcu Demokrasi Partisi sağlıkta yaşanan sıkıntılar ile ilgili basın açıklaması yaptı. Açıklama şöyle:
“Diyabet hastalığı gerek dünyada, gerekse ülkemizde en önde gelen kronik hastalıklar arasındadır. Gerek sağlık sistemine getirdiği yük, gerekse üretken yaş ortalamasını menfi şekilde düşürmesi nedeniyle diyabet hastalığı çok ciddi bir sosyo-ekonomik sorundur. Hal böyleyken, ülkemizin en büyük hastanesi olan Burhan Nalbantoğlu’nda bu hafta itibarıyla, diyabet hastalığı uzmanı olan endokrinolog sayısı maalesef sıfırdır.
Aynı zamanda hastanenin iki gastroenteroloğu, tek romatoloğu, yeni doğan uzmanı, kamu görevinden ayrılmıştır. Yerlerine yenileri yetiştirilmiş, herhangi bir planlama da yapılmamıştır.
Bunlar başlı başına Sağlık Bakanı’nın konumunu ciddi şekilde sorgulamaya kâfi sebepken, sorunu daha da derin kılan unsurlar vardır.
Üç yıla yakın bir süredir bütün dünya ile birlikte ülkemizi de sarsan korona sonucu, tedavi bekleyen hasta ve hastalıklar sayısı ciddi bir şekilde birikmiştir.
Bu süreçte kronik hastaların büyük çoğunluğu normal takip ve tedavilerini aksatmışlardır. Özellikle diyabet, kalp, kanser gibi kronik hastalıkların takip ve tedavileri düzenli olarak yapılmamış, bu hastaların ölüm sayılarında artışlar gözlemlenmiştir.
Sayıları az olan yüksek ihtisaslı hekimlerin gerek yaş haddinden emekli olması, gerekse iş yükü nedeni ile istifa etmesiyle bu alanlarda büyük boşluklar yaşanmıştır.
Ülkedeki kontrolsüz nüfus artışı ve demografik değişiklikler sonucu sağlık sistemine yük getiren hastalıkların sayısında artış olmuştur.
Afrika’da sık görülen orak hücre anemisinde patlama olmuştur. Son yıllarda Afrika kökenli nüfusta 30 orak hücre anemili hasta teşhis edilmiştir. Halen yeni orak hücre anemili bebekler doğmaktadır. 2001 den beri sıfırlanmış olan talasemide de beş yeni vaka bildirilmiştir.
Uyuşturucu kullanımı çok artmış ve buna bağlı ölümlerde de artışlar olmuştur.
Hastanelerin fiziksel yapısı, hekim hemşire sayısı ve sağlık bütçesi bu ağır yükü karşılayamayacak duruma gelmiştir.
Üniversiteler, hastanesi olanlar da dâhil, hasta öğrencilerini tedavi amacı ile kamu hastanelerine yönlendirmektedirler.
Artan trafik kazalarına bağlı yaralanmalar ve ölümler nedeni ile hastanelerin acil servisleri yetersiz kalmaktadır.
İlaçlara gelen büyük zamlar ve eksiklikleri nedeni hastaların tedavilerinde aksamalar olmuştur. Her gün gelen ilaç zamlarıyla vatandaşlar baş edememektedir.
Tüm bu aksaklıkların giderilmesi için Sağlık Bakanlığının acilen geleceğe yönelik hekim ihtiyaçlarını planlayıp gerekli teşvikleri yapması çok acil bir ihtiyaçtır.
Sitemin önünü görmesi açısından kritik önemi olan veri biliminden de azami şekilde yararlanmak için, gerekli alt yapıyı kurmak gerekmektedir.
Ülkemizi tehdit eden hastalıkları kontrol amacı ile ülkeye girişte doğru düzgün tarama yapılıp ona göre uygun sağlık sigortalarının yapılması sağlanmalıdır.
Talasemi ve orak hücre anemili yeni doğumların önüne geçilmeli, uyuşturucu konusunda çok daha planlı ve etkin tedbirler alınmalıdır.
Salgın sırasında aksayan kronik hasta takipleri yeniden düzene konmalıdır.
Bunlar için de Sağlık Bakanlığı kadrolarının daha öngörülü ve kararlı bir şekilde çalışmaya başlaması çok önemli ve acil bir ihtiyaçtır. Şu ana kadar bundan çok uzak bir performans sergileyen Sağlık Bakanı ve hükumetin yerine işin ehli yönetimin gelmesi elzemdir”.