TDP, YSK’nın Reynar kararını basın toplantısıyla eleştirdi
TDP Genel Başkanı Mine Atlı, Tacan Reynar’ın, Yüksek Seçim Kurulu tarafından “KKTC’de sürekli ikamet etmediği” gerekçesiyle adaylığının düşürülmesiyle ilgili basın toplantısı düzenleyerek, görüş ve düşüncelerini paylaştı.
Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Mine Atlı, “Yüksek Seçim Kurulu’nun bir mahkeme olmadığını ve kararlarının eleştirilebilir olduğunu” ifade ederek, TDP Milletvekili adayı Tacan Reynar’ın adaylığının düşürülmesinin haksız ve adaletsiz bir karar olduğunu savundu.
TDP’den basına yapılan açıklama şöyle:
DEĞERLİ BASIN EMEKÇİLERİ,
Bu ülkede hukukun üstünlüğü, demokrasi, insan hakları ve daha yaşanabilir bir yurt umuduyla 25 Haziran Milletvekilliği Ara Seçimi’nde Toplumcu Demokrasi Partisi olarak bu ülkenin çok değerli bir ismini, daha önce bu ülkede kıdemli yargıçlık yapmış ve bugüne kadar da varoluş mücadelemizde her safhada çalışmış bir yoldaşımızı, Sn.Tacan Reynar’ı aday gösterdik.
Seçme ve Seçilme Hakkı’nın düzenlendiği Anayasa’nın 68.maddesi gereğince bir vatandaşın seçimlere katılıp seçilebilmesi için ‘en az üç yıldan beri daimi ikametgahı Kuzey Kıbrıs’ta olması’ gerekmektedir. Bu düzenleme aynı zamanda Seçim ve Halkoylaması Yasası’nın 58.maddesinde de düzenlenmiş ve burada adaylığa başvurabilmek için ‘en az üç yıldan beri daimi ikametgahının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde olduğuna dair muhtar belgesi’ sunulması gerektiği kuralı getirilmiştir.
TDP yetkili kurulları Sn.Tacan Reynar’ı aday gösterirken tüm yeterliliğe sahip olduğunu, gerekli tüm belgeleri gördükten sonra ve inceledikten sonra karar vermiştir. Bu belgeler içerisinde bizim Yüksek Seçim Kurulu’na adaylık başvurusunda bulunduğumuz gün sunmuş olduğumuz muhtardan alınmış ikametgah belgesi de bulunmaktadır. Bu belge YSK’nın dosyasında mevcuttur ve belgenin içeriğinde de en az 3 yıldan beri daimi ikametgahının KKTC olduğu yazmaktadır.
YSK, Sn.Tacan Reynar’ın milletvekilliği ara seçimine katılabilmesi için gerekli Anayasal ve mevzuattaki diğer şartlara uygunluğunu onaylayarak kendisini geçici olarak aday ilan etmiştir. Bu sebepledir ki şu anda TDP yapılan kura ile oy pusulasında 1.sıradadır ve adayımızın ismi de orada yazmaktadır.
Ancak yapılan itiraz sonucunda İlçe Seçim Kurulu huzurunda bir duruşma gerçekleşmiş, bu duruşma sonucunda Sn.Tacan Reynar’ın ikametgah şartını yerine getirdiği sonucuna varılarak bağımsız adayın yaptığı itiraz reddedilmiştir. Özetle TDP bu duruşma neticesinde ‘oybirliği’ ile haklı bulunmuştur.
Bu duruşma esnasında itiraz eden şahıs sadece bazı sosyal medya paylaşımlarını sunarken, TDP olarak biz Sn.Tacan Reynar’ın KKTC’de halen faaliyet gösteren bir hukuk ofisi ve şirketi bulunduğunu, vergi beyanlarına ilişkin dökümleri, şu anda kendisinin tek malvarlığı olan Lefkoşa’daki evinin kesintisiz ödenen su belediye dökümlerini, yurtdışında eğitim nedeniyle bulunduğuna dair oradan mezun olduğu okul diplomasını ve transcriptini sunduk. Duruşma esnasında Sn.Tacan Reynar, yurtdışında uzaktan eğitim veren bir şirket kurduğunu ve bu şirketin şu anda KKTC’de de eğitim faaliyeti yürüttüğünü, yurtdışında başka bir ülke vatandaşlığı bulunmadığını, başka bir malvarlığı da olmadığını, yurtdışında bulunduğu sürede KKTC telefon hattını dahi iptal etmediğini, sosyal sigorta kaydını halen sürdürdüğünü ve avukatlık kaydını da sürdürdüğünü, istihdam edilmiş kişiler tarafından da avukatlık hizmeti vermeye devam ettiğini açıklıkla beyan etmiştir.
Hukukta bir iddiayı ileri süren bu iddiasını kanıtlamakla yükümlüdür. Bu kural yüzlerce mahkeme kararında bulunmaktadır. Duruşma esnasında Sn.Tacan Reynar’ın verdiği şahadete (ifadeye) karşı, itiraz eden taraf hiçbir iddia ortaya koymamış, kendisine soru veya iddia yönlendirmemiştir. Bu doğrudan yapılan itirazın reddi sonucunu kendiliğinden doğuran önemli bir usul kuralıdır. Kurul durum böyle olmasına rağmen insiyatif üstlenerek re’sen polisi tanık olarak çağırmış ve Sn.Tacan Reynar’ın giriş-çıkış muhaceret dökümlerini Kurul’a sunmasını istemiştir. Yine İlçe Seçim Kurulu, bu muhaceret dökümlerinde yurtdışında bulunduğu süreyi incelemiş ve sonucunda daha önce Yargıtay’ın vermiş olduğu ve ‘daimi ikametgah’ ifadesinin ne anlama geldiğine ilişkin bir içtihat kararından hareketle:
– Sn.Reynar’ın yurtdışına yerleşmek niyetiyle gitmediği,
– tetkik edilmesi gereken hususun ‘niyet’ olduğunu,
– dolayısıyla da sunulan ifade ve emarelerden Sn.Reynar’ın KKTC dışına yerleştiği ve orada son 3 yıldır daimi ikametgahının bulunduğu sonucuna VARMAMIŞTIR.
İlçe Seçim Kurulu’nun bir başkan ve iki yargıç üyesi ‘OYBİRLİĞİ’ ile yapılan itirazı reddetmiştir.
İlçe Seçim Kurulu’nun kararında belirttiği gibi ‘daimi ikametgah’ kavramının tanımı Yargıtay’ın emsal niteliğindeki kararında mevcuttur.
İlçe Seçim Kurulu’nın kararından aynen okuyoruz:
‘Yargıtay/Aile/Hukuk 3/2001, Dağıtım 3/2002’de Kıbrıs’ta oturmaya başlayan bir kişinin başka yerde oturmaya başlamakla Kıbrıs’taki oturma yerini yitirmediği, Kıbrıs’taki oturma yerinin sona ermesi için bir daha Kıbrıs’a dönmemek niyetinde olduğunu gösteren kanıt bulunması gerektiğini belirtmiştir.’
Bu ifadeler Kurul kararında açıkça yazmaktadır. Ve bu ifadeler bir emsal karardan alınmıştır. Yine İlçe Seçim Kurulu kararında ‘…itiraz edilenin son 3 yıl içinde uzun bir süre yurt dışında bulunduğu görülmektedir. Bununla birlikte, bir kişinin uzun bir süre yurt dışında olması yukarıda atıfta bulunduğumuz karardan da görülebileceği üzere tek başına KKTC’yi temelli olarak terk ettiği ve daimi ikametgahını değiştirdiği sonucunu doğurmaz.’ denilmiştir.
Önemle belirtmek isteriz ki İlçe Seçim Kurulları ve Yüksek Seçim Kurulu her ne kadar da üyeleri yargıçlardan oluşsa da bir mahkeme değildirler. Ki bu husus YSK Başkanı tarafından da YSK önünde gerçekleşen duruşmada ifade edilmiştir. YSK BİR MAHKEME DEĞİLDİR. Dolayısıyla her idari kurul gibi YSK’nın da, Mahkemelerin daha önce vermiş oldukları içtihat (EMSAL) kararlara UYMAK ZORUNLULUĞU vardır.
İlçe Seçim Kurulu’nın bu kararını, bağımsız aday Yüksek Seçim Kurulu’na istinaf etmiştir. Geçtiğimiz Pazar günü görüşülen istinafta ise Yüksek Seçim Kurulu farklı bir kararla itirazı kabul etmiştir ve Sn.Reynar’ın adaylığını düşürmüştür.
İstinafın dinlenilmesi aşamasında itiraz eden tarafından başka bir emare sunulmamış, Sn.Reynar ise YSK dosyasının içerisinde İlçe Seçim Kurulu’na sunduğu tüm emareler bulunduğu nedeniyle tekrardan yurtdışında bulunduğu sürede eğitim aldığını, 2020 yılındaki pandemi koşulları nedeniyle eğitime yurtdışında devam etmeye devam ettiğini ve adaya gelemediğini, ardından ise okulu devam ettiği bir esnada KKTC’ye giriş yaptığını, 2023 yılı Şubat ayında ise mezun olduktan sonra adaya geldiğini tekrarlamıştır.
Yüksek Seçim Kurulu, YSK kararlarının bulunduğunu belirtmiş ve Yargıtay’ın verdiği kararların YSK açısından dikkate alınamayacağını belirtmiştir. Oysa ki ne YSK kararlarında, ne de diğer yasalarımızda ‘daimi ikametgah’ın ne olduğuna dair herhangi bir tanım bulunmamaktadır. YSK Başkanı oturum esnasında Sn.Tacan Reynar’a hitaben bu konuda bazı YSK kararları bulunduğu belirtmiştir. Bu kararları aşağıda okuyacağız. YSK’nın ve verdiği tüm örnekler TDP’nin iddialarını destekler niteliktedir. Bunlar şunlardır:
– 48/86 nolu YSK kararı: 1961’de İngiltere’ye göç eden ve orada 1985 Aralığına kadar iş yapan bir kişiye ilişkindir. Bu kişi, Mart 1986’ya kadar yılın büyük bir kısmını İngiltere’de geçirmiş ve Kıbrıs’a yılda 1,2 veya 3 kez kısa süreler için gelmiştir. ‘Kıbrıs’a her gelişte, son kez hariç, doldurduğu giriş kartında geliş nedenini tatil yapmak olarak (holiday) göstermiştir. Sadece 5.3.1986 tarihli son giriş kartında giriş nedenini “yerleşmek” olarak göstermiştir. 1982’de doldurduğu bir çıkış kartında ise çıkış nedenini “Londra yerlisi” olarak göstermiştir. Diğer yıllarda çıkış kartlarında niçin çıktığı sorulmadığı için bu kartlarda çıkış nedeni gösterilmemiştir. 17.2.1984, 31.7.1985 ve 5.3.1986 tarihli giriş kartlarında ve 5.7.1984 tarihli çıkış kartında ikamet ettiği ülke olarak Londra’yı göstermiştir.’ Bu kişinin daimi ikametgahı KKTC kabul edilmemiştir.
– 70/90 sayılı YSK Kararı: Kişinin, ‘30.4.1983 tarihinde adadan ayrıldığını, Türkiye’ye yerleştiğini ve kurucularından olduğu D.Y.P. adına siyasal faaliyette bulunmak maksadı ile 25.12.1987 tarihine kadar Türkiye’de ikamet ettiğini, Kıbrıs’tan çıkış tarihi olan 30.3.1983 tarihinden sonra adaya ilk kez 25.12.1987 tarihinde geldiğini ve dolayısıyle Anayasanın öngördüğü şekilde en az üç yıldan beri daimi ikametgâhının KKTC’de olmadığını ileri sürdü. Bu iddialarını desteklemek amacı ile de Kurul önüne Polis Genel Müdürlüğü kayıtlar şubesinde görevli bulunan P.Ç. 1847 Adnan Gözügüzelli’yi çağırdı. Bu tanık Kurula verdiği şahadette Üçok’un 1983 Nisan sonuna kadar adaya müteaddit defalar giriş ve çıkış yapmış olduğunu, 1983’de son girişinin 19.3.1983 tarihinde çıkışının da 30.4.1983 tarihinde olduğunu söyledi. Bu tanık Üçok’un 30.3.1983 tarihinden sonra adaya ilk defa 25.12.1987 tarihinde geldiğini, bu tarihler arasında ise hiç gelmediğini söyledi.’ …’Kıbrıs Türk Hava Yolları Genel Müdürlüğü yapmış, Türkiye’de D.Y.P. gibi bir partinin kurucusu olarak yer almış ve şimdi de Kıbrıs’ta önemli bir siyasal partinin başkanlığını yapmakta olan bir kişinin doğru söylemeyeceğine inanmıyoruz. Esasen daha önce temas ettiğimiz evrak bu inancımızı desteklemektedir. Bu şahadet ve Üçok’un, daha önce de belirttiğimiz gibi, 1984’de Kıbrıs’a yerleşmek amacı ile geri dönmüş olduğuna dair yaptığımız bulgu ışığında onun 1984’den ve dolayısıyle son 3 yıldan beri daimi ikametgâhının Kuzey Kıbrıs’ta bulunduğuna karar verilmesi’ denilerek bu kişinin ikametgahı KKTC kabul edilmiştir!
– 7/14 sayılı YSK Kararı: Bu kişi, 35 yıldır Dikmen’de ikamet etmekteydi ve daimi ikametgahın ne olduğuna dair bir tanım bu kararda da yapılmamıştır. Buna rağmen YSK, Başvuranın itirazını kabul ederek adaylığının devamına ve kararın bir suretinin Girne İlçe Seçim Kurulu’na gönderilmesine oybirliğiyle karar verdi.
YSK 5 Yüksek Mahkeme Yargıcı’ndan oluşmaktadır. Bu yargıçlardan biri olan Sn. Gülden Çiftçioğlu TDP’nin savunmasını destekler nitelikte lehimize karar okumuştur.Sn.Çiftçioğlu okuduğu kararda uluslararası düzenlemelerden, AİHS’nden, seçme ve seçilme hakkının önemli bir hak olduğundan bahsetmiş ve bizce ‘daimi ikametgah’tan ne anlaşılması gerektiğine dair gayet detaylı gerekçeli bir karar üretmiştir.
Diğer 4 YSK üyelerinden Sn.Tanju Öncül ise Sn.Reynar’ın devletin resmi belgeleri ve emarelerle desteklenmiş şahadetini dikkate almayarak, pandemi gerekçelerini kabul etmemiş, yurtdışında eğitim aldığı süreyi, kesintili giriş çıkışlarını ise dikkate almamıştır.
YSK’nın diğer 3 üyesi ise Sn.Öncül’ün verdiği karara katılmışlar ve böylece YSK ‘OYÇOKLUĞU’ ile Sn.Reynar’ın adaylığını düşürmüştür.
Sn. Basın Emekçileri,
TDP her zaman için yargının bu ülke insanı için önemli bir değer olduğu bilincindedir. İfade özgürlüğü, temel insan hakları ve adaletin eşit şartlarda uygulanması konusunda toplumsal hassasiyetimiz vardır. Bu ilkelerimiz Parti Programımızda yazmaktadır. Ayrıca 1976 yılından gelen bir gelenekle bu ülkenin daha aydınlık yarınları için verdiğimiz mücadele tüm kamuoyunun takdirindedir. Yargı her dış saldırıya uğradığında biz o dış mihrakların karşısında durduk, ifade özgürlüğünü en önde savunduk, ne olursa olsun savunmaya da devam edeceğiz.
Ancak yukarıda da belirttiğimiz gibi YSK bir mahkeme değildir ve bir idari kuruldur. Bu nedenle verdiği kararlar elbette ki eleştirilebilir.
Hiçbir yanlış anlaşılmaya mehel vermeden açıkça söylüyoruz:
YSK’nın verdiği bu karar adil değildir!
YSK’nın verdiği bu karar Anayasamıza, iç hukukumuzun parçası olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne, diğer tüm mevzuatımıza aykırıdır!
YSK’nın verdiği bu karar bu güne kadar Yüksek Mahkemenin ‘daimi ikametgah’ yorumuyla çelişmektedir!
YSK’nın verdiği bu karar haksızdır!
Ancak maalesef YSK kararını şikayet edebileceğimiz bir üst mahkeme veya kurul bulunmadığından kararı nihaidir ve bu şartlarda ülkemizin çok değerli bir hukukçusu ve herşeyden önce bu ülkeyle yatıp bu ülke ile kalkan bir insanımızın adaylığı düşürülmüştür.
Sn.Reynar 1982 yılında Lefkoşa’da doğdu, ilköğretim, ortaöğretim ve lise ile üniversiteye burada gitti. Yükseklisansını ve kamu görevini burada yaptı. Hayatının 39 yılını burada geçirdi ve son 2 yılını kesintili olarak eğitim amacıyla yurtdışında geçirdi.
Görülebileceği gibi, bu ülkede doğan, büyüyen, kamu görevi yapan, işi halen burada olan bir kişinin daimi ikametgahı KKTC değildir denildi.
Yine tekrar ediyoruz, bu karar sadece Tacan için değil bir çok kişi için ilerde adil olmayan sonuçlar doğuracaktır.
Bunun mücadelesini sonuna kadar vereceğiz.
TDP adayı Sn.Tacan Reynar’ın ismi 25 Haziran’da oy pusulasında 1.sıradadır.
Seçimdeki bundan sonraki tavrımızı ilçe örgütlerimizle görüşüp, katılımcı demokrasi anlayışımız çerçevesinde netleştireceğiz.
Dün gece toplanan Parti Meclisimiz 25 haziran 2023 tarihinde gerçekleşecek milletvekiliği ara seçim ile ilgili parti MYK’sının sunmuş olduğu aday ile ilgili yeniden güven oyu vererek partinin almış olduğu kararın hala arkasında olduğunu yeniden ortaya koymuştur.
TDP ve tüm parti organlarımız TDP’nin yükselişi için halen sokaktadır.
Seçime ilişkin tavrımızı belirlerken, bu demokrasi ayıbını gelecek kuşaklara miras bırakamayacağımızı da biliyoruz.
Çünkü YSK’nın ürettiği bu karar, bundan sonra Sn.Reynar gibi yurtdışına kısa süreli eğitim için giden, veya başka vatandaşlarımız gibi sağlık nedeniyle veya kısa iş bağlantıları nedeniyle giden kişilerin SEÇİLME HAKKINI ELİNDEN ALAN BİR KARARDIR.
Bu demokrasi ve hukuk devleti için kabul edilemezdir.
Temel insan haklarını savunmaya devam edeceğiz,
Çocuklarımızın, gençlerimizin bu yurda tutunma ve geldiklerinde de seçme ve seçilme haklarını savunacağız,
Bu yurda tutunacağız !