Türkiye, Modern Kölelik Endeksi’nde dünyada beşinci, Avrupa’da birinci sırada
Türkiye, Walk Free adlı uluslararası insan hakları kuruluşunun Küresel Modern Kölelik Endeksi’nde beşinciliğe yükseldi.
Kuruluşun 2018’de hazırladığı son raporda Türkiye 48. sırada yer alıyordu. Bu, aradan geçen beş yılda büyük bir gerilemeye işaret ediyor.
“Modern kölelik” ile kastedilen kişinin tehdit, şiddet, zorlama, aldatma ve/veya gücün kötüye kullanılması nedeniyle reddedemeyeceği veya terk edemeyeceği istismar vakaları.
Bu yıl Walk Free’nin endeksinde Türkiye’nin üzerinde yer alan ülkeler yalnızca Kuzey Kore, Eritre, Moritanya ve Suudi Arabistan oldu.
Rapora göre Türkiye’de 1,3 milyon modern köle var. Kişi başına düşen modern köle açısından dünyada 5. sırada yer alan Türkiye, toplam modern köle sayısında da ilk 10’da yer alıyor.
Türkiye aynı zamanda Avrupa ve Orta Asya bölgesinde modern köleliğin en sık görüldüğü ülke oldu.
2011’den beri bu alanda çalışan Avustralya merkezli Walk Free, raporun Türkiye’yle ilgili kısmında, Türk hükümetinin modern köleliğe karşı önlem almak için en az adım atan ülkelerden olduğunu belirtti.
Türkiye’nin insan ticaretiyle mücadele planının 2009’dan beri güncellenmediğini belirten örgüt, Türkiye’de koşulların kötüleşmesinin öne çıkan nedenlerini şöyle açıkladı:
Siyasi kutuplaşmayla birlikte kadın haklarında ve kadınların korunmasında yaşanan gerileme,
İnsan hakları savunucuları ve muhalifler üzerindeki baskılar,
Azınlıklara yönelik ayrımcılık,
Çatışmaların, özellikle de Suriye’deki savaşın etkisi,
Sığınmacılar ve LGBTİQ+
topluluğunda mağdur olan kişileri tespit etmek için yeterli araçların geliştirilmemesi.
Rapora göre Türkiye’deki Suriyelilerin yarısı yoksulluk sınırının altında yaşıyor.
Türkiye’deki farklı açılardan modern köleliğe maruz kalanlar, şu başlıklar altında inceleniyor:
1. Zorla çalıştırma
Göçmen ve sığınmacıların inşaat, tarım, ev işçiliği ve tekstil gibi sektörlerde zorla çalıştırıldığı vakalar tespit edildiğini aktaran Walk Free, buna örnek olarak yasa dışı bir şekilde çalıştırıldığı için güvencesi olmayan ve işvereni tarafından maaşları düşük ödenen, bazen de aylarca ödenmeyen Afganları gösteriyor.
2. Zorla cinsel sömürü
Rapora göre zorla cinsel sömürüye maruz bırakılan gruplar arasında Suriyeli kadınlar ve kız çocukları öne çıkıyor.
Özellikle dul kadınların hedef alındığını aktaran örgüt, bunun üzerinden para kazanan kişiler olduğunu da belirtiyor.
3. Çocukların cinsel sömürüsü
Türkiye’nin bu alanda yeterli önlem almadığını, bu tip olayların yetkililere yeterince bildirilmediğini vurgulayan Walk Free, kamplarda kalan Suriyeli çocukların hedef alındığına dair bulgular olduğunu söylüyor.
4. Zorla evlendirme
Türkiye’de zorla evlendirmeye dair resmi bir veri olmasa da Walk Free, Hacettepe Üniversitesi’nin Cumhurbaşkanlığı ve TÜBİTAK katkılarıyla hazırladığı 2018 Nüfus ve Sağlık Araştırması’nda 20-24 yaş arası kadınların yüzde 15’inin çocukken evlendiği bulgusuna yer verildiğini aktarıyor.
Suriye’den kaçarak Türkiye’ye gelen ailelerin bir kısmının kızlarını Türk erkeklerle evlenmeye zorluyor olabileceğini belirten örgüt, Türkiye’de imam nikahıyla evlenen kadınların da kısıtlı haklara sahip olduğunu, bu yüzden evlilik içinde istismar ve kötü muameleye maruz kalma risklerinin daha yüksek olduğunu söylüyor.
5. Organ ticareti
Türkiye’de organ ticaretine dair resmi bir istatistik yayımlanmıyor.
Walk Free bu yüzden, organ ticareti konusunda yalnızca polis operasyonlarına dair bilgiler edinebildiklerini, 2022’de Interpol’ün Türkiye’de Endonezyalıları organ ticaretine maruz bırakan bir çeteyi çökerttiğini aktarıyor.
Raporda Suriyeli sığınmacıların maddi zorluklar nedeniyle organlarını satmak zorunda kaldığı, bir Facebook grubunda organını satanlara 10 bin dolar vadedildiği, bir Suriyeli’nin bu teklifi aylık maaşının 30 katı olması nedeniyle kabul ettiği fakat organını sattıktan sonra yalnızca 500 dolar alabildiği de yer alıyor.
Walk Free, Türkiye’de hesaplamalara katacak kadar etkisi olmasa da çocukların silahlı çatışmalara dahil edilmesine dair vakalar da olduğunu, özellikle PKK’nin çocukları kaçırarak zorla savaştırmakla suçlandığını, 2019’dan bu yana Diyarbakır Anneleri’nin bunu protesto ettiğini aktarıyor.
Örgüt tavsiyeler kısmında ise Türkiye’ye;
Modern kölelik mağdurlarını tespit etme yöntemlerini geliştirme,
Modern köleliği uluslararası standartlara uygun bir seviyede suç olarak tanımlama,
18 yaş altı evliliğe onay verilmesini sağlayan tüm yasal açıkları kapama,
Zorla evlendirmeyi uluslararası standartlara uygun bir şekilde suç haline getirme,
2009’da hazırlanan insan ticaretiyle mücadele ulusal eylem planını güncelleme,
Sığınmacıları yasa dışı çalışmaya iten, çalışmayı zorlaştırıcı yasal engelleri kaldırma,
Göçmenler, sığınmacılar, kadınlar, kızlar ve LGBTQİ+ topluluğuna yönelik ayrımcılıkla mücadele etme öğütlerini verdi.