TUTDER: Melekler Köyü KKTC’de kurulmalı
Melekler Köyü’nün KKTC de kurulmasını öneren Kuzey Kıbrıs Hızlı Tüketim Ürünleri Tedarikçileri Derneği (TUTDER) Türkiye’de yaşanmakta olan ve tüm dünya tarafından “ asrın felaketi “ olarak kabul edilen deprem felaketinde yaraların sarılmasına ilişkin çabaları değerlendirdiği açıklamasında yardımların aceleci bir anlayışla değil hızlı fakat sağlıklı bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğine de dikkat çekti.
TUTDER Yönetim Kurulu tarafından yapılan açıklamada, Kıbrıs Türkünün daha ilk andan itibaren yüce bir dayanışma duygusuyla Türkiye’de deprem bölgesine koştuğu, yardım ulaştırmak adına canla başla çalıştığı hatırlatılarak, yapılmakta olan yardımların bir havuzda toplanarak ortak akılla en verimli şekilde değerlendirilmesi istendi.
TUTDER’in konuya ilişkin açıklaması şöyledir:
“ Bizim 49 canımızı Türkiye’mizin on binlerce vatandaşını yitirdiği deprem sonrasında KKTC sivil toplum kuruluşları, iş insanları ve vatandaşlarımız depremden etkilen kişilere ve bölgelere yardım amaçlı organize olmaya başlamışlardır.
Başta Sivil Savunma Teşkilatımız, Belediyelerimiz çalışanları vegönüllüler deprem bölgelerine ulaşabildikleri en erken süre içerisinde ulaşmışlar, unutulamayacak özveriyle yardıma koşmuş ve Türkiyeli kardeşleriyle dayanışma göstermişlerdir. Kıbrıs Türkü vefakâr bir halktır.
Türkiye’mizin uğradığı felaketin boyutları her geçen gün artmakta, bu asrın felaketine karşı uluslararası dayanışma kaçınılmazdır. Tüm ülkelerin kendi kapasitelerine bağlı olarak yapacakları yardımlar, insanlığa yapılmış yardım olarak hatırlanacaktır. KKTC halkı da bu dayanışmada en ön saflarda yerini alacaktır
TUTDER olarak bizim de içerisinde kurucu olarak yer aldığımız Kıbrıs Türk Dayanışma Platforumu bu bağlamda önemli bir girişimdir.
Platform, konteynerlerin burada üretilip Türkiye’ye taşınmasıyla oluşturulacak 1000 konteyner konutluk ve isminin KKTC Melekler Köyü olacağı bir yerleşim yeri yapımını kendisine hedef koymuştur. Bu projeyle 3-4 bin arası depremzedeye geçici de olsa barınak olanağı sağlanmış olacaktır. Depremden etkilenen insanlara bir nebze de olsa KKTC olarak destek sağlamış olacağız.
Ancak ortada bir başka sorun vardır. Ülkemizde çalışma izni ile çalışan, yaşayan 30-40 bin arası Türkiye vatandaşı bulunmaktadır. Bu çalışanların büyük bir bölümü depremden etkilenen bölgelerden ülkemize gelmişler, bir çoğu geride bıraktığı ailesini ve evlerini mülklerini kaybetmişler, belki de mahalleri köyleri haritadan silinmişlerdir.
Çalışanlarımız işin bir boyutuyken, ülkemizin vatandaşı olan ve depremden etkilenen bölgelerden gelerek buraya yerleşen insanlarımız için de sorun ayni ölçektedir. En az 30 bin vatandaşımız da buna bağlı olarak etkilenmiştir.
Bu nedenlerle Türkiye ölçeğinde çok kısıtlı kalacak olan yardımlarımızı nasıl kullanmamız gerektiği konusunda hızlıca ama daha detaylı ve kapsamlı düşünmemiz gerektiğine inanıyoruz.
Bu iki kategorideki insanlarımızın yakınları ülkemize gelmeye başlamışlardır. Kapılarımızı onlara açmalıyız her türlü desteği sağlamalıyız ve bunun için de kaynak yaratmalıyız.
Bu nedenlerle ilk anda kulağa çok iyi gelen Türkiye’de KKTC Melekler Köyü yaratmak yerine toplanacak yardımlarla ülkemizde belki de birden fazla Melekler Köyü yaratabiliriz. Buna ek olarak, yatırımcıları tarafından yarım bırakılan, terkedilen atıl duran inşaatların olduğu bilinmektedir. Belki de bunları da depremzedelerin hizmetine sunabiliriz.
Vatandaşlarımızın ve çalışanlarımızın depremden etkilenen birinci derecede akrabalık bağı olan yakınlarını, kendi yaşadıkları köy, mahalle, kasaba veya şehirlerdeki evleri yeniden inşa edilinceye kadar ülkemizde misafir edelim. Kıbrıs Türkü misafirperver bir halktır.
Değerli kamuoyu. Türkiye’miz insanıyla, sivil toplum örgütleriyle, devletiyle büyük ve güçlü bir ülkedir. Bu devasa felaketin yaralarını uluslararası toplumun da katkılarıyla muhakkak saracaktır. Ancak bu süreç bir günde olmayacaktır.
Buna bağlı olarak biz de öncelikle maddi olarak toplayabileceğimiz tüm katkıları toplayarak bir havuzda biriktirelim ve bu süreç içerisinde bu yardımları en insani, en verimli ve en faydalı olacak şekilde nasıl kullanabiliriz konusunda kaybettiğimiz 49 canımızı hiç unutmayarak ortak bir akla varalım”