Vize konusunda haksızlığa uğradığını iddia eden bir vatandaşımız Defne Demirdöven Almanya Federal Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği vize işleminde yaşadığı mağduriyeti anlattı. Haklı olmasına rağmen vize işlemlerinde sorunu çözemeyen Almanya Elçiliği’ne şikayet dilekçesinde de bulundu. Hiç bir şekilde olumlu sonuç alamayan Defne Demirdöven başka vatandaşların da aynı mağduriyeti yaşamamalarını diledi ve şu açıklamayı yaptı. “Anlatacağım hikaye gerçektir. Bizzat kendim yaşadım. Tarih 27 Subat 2020. Çoklu Schengen vizesi almak için Lefkoşa”daki Almanya ve İtalyan elçilikleri hizmeti veren daha önce defalarca aldığım yere kızım ve kendim için başvurumu verdim. Maximum 4 hafta sonra pasaport size geri geliyor. Normalde. Kızımın karnesinin orjinalini istedikleri için 3 Mart salı günü  onları da teslim ettim ve işlem bitti. 10 gün sonra Corona patlak verdi adamızda. 3 Nisan’da pasaportları almamız gerekiyordu ama malum gidemedik. Tabi ki bu durumda bir yerlere şu an için gidemeyecek olsak da vize sonuçlarımızı öğrenmemiz mümkün müdür? islemlerimle hep samimiyetle ilgilenen her aradığımda bana dönüş yapan Almanya Elçiliği vize işlemlerinin sorumlusu Yasemin hanıma mesaj attım. Pasaportların eline ulaşmadığı söyledi. Ama işleme konulduğunu pandemiden dolayı eline gelince bize haber vereceğini söyledi ki. Normal. 25 Haziran’da tekrar mesaj attım. Varmı bir gelişme diye. Pasaportların Rum tarafında olduğunu söyledi. Temmuz’un ikinci haftası 16 Temmuz’da bir cevap geldi. Alman Elçiliği’nden. 17 Mart’ta evraklarınız geldiği için ve 7 ülkeyi kapsayan anlaşma ülkeler arasında şimdilik iptal edildiğinden vizenize red cevabı verileceğine başvurunuzu geri çekin yönünde. Bende 27 Şubat’ta başvurduğumu, bu kararın alınmasından önce başvurduğum için bunun beni kapsamadığını ve bunun insan haklarına da uygun olmadığını söyledim. Yanı sıra 160 Euro parayı da ödemeyeceklerini söylediler.  Sebebi de Belçika’ya işlemler için parayı göndermişler. Ben de  işlemlerin başlatıldığını ve parayı da gönderdiğinizi söyluyorsunuz dememe rağmen kesinlikle mantık dışı cevaplar aldım. Para yansın tamam ama ben haklarımı aramak istiyorum. Aldığınız karar pandemiden sonrayı kapsıyorsa bu beni kapsamıyor diye uygun bir dille anlatmak icin çok uğraştım. Rum tarafındaki yetkiliye mektup yazdım. Mail gönderdim. Onlar da mail yoluyla iletişim sağladıklarından tüm yazışmalarım duruyor. Yasemin hanım evrakların onlara 6 Mart’ta ulaştığını söylemesine rağmen hem haklarımı hem de paramı gayet güzel yiyerek olayı kapatmamı istediler. Bu sırada allahın işi rastgele USA ve Schengen vizelerini yapan biriyle tanıştım durumu anlattıim. Söylediği kendi müşterisinin benden sonra başvurduğunu ve vizesinin onaylanıp geldiğini soyledi. Dönüp tekrar bilgi verdim Alman Elciligi’ne ve bunun Avrupa Birligi dediğimiz ve hep INSAN HAKLARIYLA bağdaştırdığımız şeye uygun olmadığını, resmen hakkımı yediklerini yanısıra paramı da yediklerini tekrarladım. Pasaportumda schengen denilen vize dolu yanı sıra 10 yıllık UK vizesi var.  Sebep gösterin diyorum. Evrak 17’ sinde geldi diyor. Kendi elemanları  6 Mart’ta onlara ulaştı  diyor. Madem parayı Belcika’ya yolladınız demek ki evrakları da yolladınız ve basvurunun reddedilmediğini söylüyorsunuz. Verin vizemi gidemesemde hakkımı  istiyorum desem de bir dünya laf kalabalığı  ve yanlış tarihlerle geçiştirmeye çalıştılar. Bu arada Yasemin hanıma tüm emekleri için zaten çok teşekkür etmiştim. Ama burdan tekrar yazmak istiyorum. O benim haklı  olduğumu biliyor ve işi gereği çok yorum yapmamaya çalıştıysa da evrakların pandemiden önce onlara ulaştığını bilen kişidir. Niye bu yazıyı yazdığıma gelince . Çok atıp tuttukları “INSAN HAKLARI –AVRUPA”  dediğimiz şeylerde de olmadık işler oluyor. Bu durum Türk’e özel bir durum değil.  Onlar çok acayip MEDENİ Biz de çok acayip boyutta geri kalmış medeniyetsiz değiliz. Sadece kafamıza yerleşmis olan şey. Onlar için yani EU için birsey olursa hakkını arayabilirsin. İnsan hakları var olduğu için bende diyorum ki hiçte hakkını arayamıyorsun. Kendi hatalarını çok güzel kapatmayı biliyorlar. Sosyal medya dedigimiz şey çok insana kolayca ulaşabilmek olduğu için yazmak istedim. Hatta haberci arkadaşlarım da var. Onlarda haber yapmak istediklerini soylediler. Benim hakkım yenilmis olabilir. Ancak baskalarına bu ve benzeri seylerin olmasını belki engelleyebilmek ya da azaltabilmek için bu tip şeylerin haber olması gerekir diye düşünüyorum. Koskoca Almanya-Belcika-Hollanda-Luksemburg vs. gibi ülkelerin birlik olduğu oluşumda yapılan yanlışı  telafi bile etmeye çalışmıyorlar”.