Yurdum insanı normal davranmayan birine "Ormana be" diyerek tepki gösterirdi. Top oynarken sert girene, kahvede gazını kaçırana, yemekte başkasının payına dalana... Kültürel yozlaşmadan mıdır yaka yaka orman bırakmadığımızdan mıdır bilinmez, bu deyimi bile lügattan çıkardık. Atasözleri ve deyimler toplumların yaşayış, davranış biçimini yansıtır. Ormanı sevmediğimiz doğru, sevmiş olsak yeşil korur, betona tapmazdık! Yönetimsel biçimsizlik ve rant uğruna kültürle beraber güzelim ülkede elden kayıp gidiyor Daha Korona belasını başımızdan savmadan yangın felaketi ile yüzleştik. Hem de öyle bir yüzleşme oldu ki pandemi ile yarattığımızı sandığımız imajcık küle karıştı. Kağıt üstünde "Salgın ile mücadelede dünyanın en iyisi" diye rol kapmaya çalışan ülke orman yangını karşısında yine biçare.. Türkiye'den ve güneyden yardım gelmese yangın Güzelyurt'u bile haritadan sile bilirdi. Her yıl bu felaketi irili-ufaklı yangınlarla yaşıyoruz. Ancak bunlardan ders çıkarıp gerekli önlemleri aldığımızı hiç sanmıyorum. Yıllardır dile getirilen "Helikopteri ihtiyacı" bir kenarda dursun. Orman Dairesi'nin imkanlarını yangınlara müdahale edecek kadar genişletip, artıramıyoruz. Elde ne yeterli sayıda personel var da ne arazöz gibi iş araçları. Hatta erken uyarı için konulan orman kameralarının büyük bölümü devre dışı. Buna bağlı her sezon geleneksel hale gelen orman yangınları ile yeşil ada önce kül rengine ardından da betona dönüşüyor. Elde kalanı koruma ve yenileme çalışmaları için üç-beş kişi yırtınıyor ama duymak isteyen katkı vermek isteyen pek yok. Uzmanların hazırladığı raporlar, Orman Mühendislerinin dürtmeleri ancak ilgili bakanlığı harekete geçirebiliyor. Yumurta kapıya gelince şeklen ve günlük/mevsimlik yapılanma. *** Orman Mühendisleri Oda Başkanı Can Conkbayır 28 Nisanda yaptığı basın bildirisi ile yaklaşan sezon öncesi bu tehlikeye dikkat çekmişti “Orman Yangınlarını Önleme ve Mücadele Tüzüğü”ne uygun olarak her yıl 1 Nisan itibarıyle göreve başlaması gereken Orman Yangın Hazır Kuvvet Ekiplerinin, Nisan ayının sonuna gelinmesine rağmen hala kurulmadığına işaret etti. Kurulması için gerekli ödeneğin ayrılmadığını ve herhangi bir Bakanlar Kurulu Kararı dahi üretilmediğini kaydetti. Orman alanlarını yangına karşı 24 saat esasına göre gözetlemesi gereken yangın gözetleme kuleleri faaliyete alınmamış, belirli bölgelere konuşlandırılan ve olası bir yangına karşı 24 saat esasına göre çalışan sözleşmeli yangın işçilerinden oluşan yangın hazır kuvvet ekipleri hali hazırda oluşturulmamıştır. Yine olası bir orman yangını durumuna karşı 24 saat esasıyla çalışan ve orman itfaiye araçlarını her an harekete hazır bulunduracak olan sözleşmeli arazöz şoförleri de hala istihdam edilmemişti. Orman Dairesi söz konusu yaklaşık 120 kişilik mevsimlik işçi personeli istihdam etmemesi durumunda elindeki yangın söndürme imkan ve kabiliyetlerini verimli kullanamayacak, orman yangınlarına erken müdahale edemeyecektir.” diye açıklama yaptı. *** Korona tatilimi yoksa kırmızı halı ile karşıladığımız ithal koyunlar mı bilinmez mevsimlik orman işçileri tüzüğün belirttiği tarihten 5 hafta sonra görev başı yapabildi. Yani yangından sadece 10 gün önce... Hizmet içi eğitim, yangın sezonuna hazırlık, tehlike arz eden ağaç ve arazinin ıslahı için sürenin yeterlilği için her birinin Kızılmaske gibi ormanda 10 kaplan gücünde olmaları gerek. Yangından sonra da ahlar-vahlar... Yok canımız yandı, yok ciğerimiz söndü! Yüzyıllık ağaçlar, dönümlerce ormanlık arazi, binlerce hayvan, bitki böcek yok olduktan sonra dizimizi dövüyoruz. Yavrusunu yutan timsahın göz yaşı gibi feveran ediyoruz. Yanıp giden bir tarih, büyüklerin bize bıraktığı miras, çocuklarımıza vereceğimiz en büyük zenginlik. Peki şimdi ne olacak? Bir kaç gün bu konu konuşulup yine kulağımızın üstüne bir sonraki yangına kadar uykuya mı yatacağız! Yoksa bölgenin yeniden fidanlanmasında birkaç fotoğraf çekip yüz yıllık anıtları unutmaya mı çalışacağız? Adını ister kundaklama, ister ihmal ne isterseniz koyun. Sorumlular her kimse hesap vermesi ve yeni afetlerin yaşanmaması için bu toprağı seven herkesin takipci olması gerekiyor.