Akdurak, toplumdaki her kesimden bireyin katılımıyla, yelken branşına olan ilginin artmasını hedeflediklerini söyledi.
Yelkenin, sadece yüksek gelir grubuna sahip bireylerin sporu olduğu algısını yıkmak istediklerini belirten Akdurak, “Yelken, malzemeye dayalı, malzemesi pahalı ve malzemenin yerli üretimi tarafından çok az karşılanabildiği bir spor. Dolayısıyla büyük ölçüde ithalata mahkum bir malzeme ile yol aldığımız için algıda pahalı bir branş. Bu durumun farkında olanlar, ‘Malzemeye nasıl ulaşacağız, nasıl olsa bizim erişemeyeceğimiz bir bütçe’ diye düşünerek kulüplerimizden uzak durulabiliyor. Yelkeni zengin sporu algısından çıkarmak istiyoruz.” ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin yelken sporunun gelişimi ve tabana yayılması açısından oldukça elverişli bir ülke olduğunu vurgulayan Akdurak şunları kaydetti:
“Ülkemiz oldukça fazla su kenarına sahip, yelken branşı için oldukça elverişli bir ülke. Karadeniz illerinden başlamak üzere, Trakya, Marmara, Ege, Akdeniz’den, iç sularımız Van, Bitlis, Eğirdir, Çıldır Gölü’ne kadar bir çok ilde kulübümüz var. Gençlik ve Spor Bakanlığımız ve Spor İl Müdürlüklerimizin de konuya büyük destekleri var. Federasyon olarak zaten ülkenin her yerinde yelkene olan ilgi yeşersin diye çok ciddi bir çaba içindeyiz.”
-“Yelken yapan, ilkokul bile okumamış balıkçı çocuklarımız var”
Yelken sporunun, toplumda zannedildiği gibi üst gelir grubuna ait bir spor olmadığını aktaran Akdurak “Bir çok yörede ilkokul okuma fırsatı bile bulamamış, yelkenle ilgilenen balıkçı çocuklarımız var. Herkes olimpiyat şampiyonu olmak durumunda değil ama denizle barışıldığı zaman, yelken enteresan bir spor dalı. Özellikle de okulların kapandığı yaz dönemlerinde veliler, çocuklarını kulüplerimize götürerek, çocuklarının yelken sporuyla, suyla barışık olup olmadığını öğrenebilirler. Bu sayede yelkeni seven, spora psikolojik ve fiziken yatkın çocukları yelkenle tanıştırmış olurlar.” diye konuştu.
Yelkenin tehlikeli olduğuna ilişkin bir algı olduğunu ve bu algıyı yıkmak istediklerini ifade eden Akdurak, sözlerine şöyle devam etti:
“Açıkçası, bazı yörelerimizde suyla çok barışık bir millet değiliz, denizi ve denizciliği çok bilmiyoruz, böyle bir hevesimiz de yok. Veliler, yelkenin tehlikeli bir spor olduğunu zannederek bazen endişe ettikleri için çocuklarını yelkenden uzak tutabiliyorlar. Biz bunu da kırmaya çalışıyoruz. Yelkenin, her doğa sporu kadar bir tehlikesi var. Onun dışında bir tehlikesi de yok. Bu yüzden özellikle velilerimize bir spor yöneticisi olarak, endişe etmemelerini gönülden tavsiye ediyorum.”
– “Yelken sadece sporcu değil sektör insanı yetiştiriyor”
Yelkenin, sadece sporcu değil, sektör insanı da yetiştirdiğini kaydeden Akdurak, “Yelken branşıyla ilgilenen sporcumuz sonrasında ‘Donanmaya yazılmak, gemi mühendisi olmak, denizcilik fakültesinde okumak istiyorum’ diyebiliyor. Bir kaptanlık belgesi edindikten sonra, turizm sektöründe yat kaptanlığı yapan çok yelkencimiz de var. Elite sporcu yetiştirmek federasyonumuzun misyonu ama aynı zamanda denize kazandırdığımız çocuklar büyük bir sektöre hizmet veren bireyler haline geliyor. Bu açıdan sadece bir spor olarak değil bir ülkenin denizcilik politikasıyla birlikte toplu olarak ele alınması gereken bir branşız.” değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA