Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda güncel konuşmalar devam ediyor.
CTP Milletvekili Fide Kürşat “Koop süt’ün düşürüldüğü hal, kooperatifleri ve üreten kesimleri baltalayan siyaset eli” başlıklı konuşma yaptı.
CTP Milletvekili Fide Kürşat, diz çöktürülmemiş kurum kalmadığını iddia ederek, gelinen noktada Koop süt, Levazım, TÜK, Binboğa gibi kurumların can çekiştiğini savundu.
Tüm uyarılara rağmen hükümetin bildiğini okumaya devam ettiğini, bunun sonuçlarından biri olarak da önümüzdeki günlerde hayvancının eylem hazırlığına başladığını ileri süren Kürşat, fiyatların güncellenmesinin elzem olduğunu söyledi.
Kürşat, son zamanlarda atılan adımların “deform” niteliğinde olduğunu ifade ederek, yapılması gerekenleri sıraladı.
Pandemiyle birlikte dünyada üretim ön plana alınmışken KKTC’de kooperatifçiliğin darbelendiğini dile getiren Kürşad, yanlış fiyat politikaları ile kurumların batma noktasına getirildiğini belirtti.
Kürşat, ülkede çok güçlü olan kooperatifleşme yapısının piyasayı pahalılaştıran unsur haline geldiğine işaret ederek, kooperatiflerin amaçlarından uzaklaşarak rant kapısı haline geldiğini savundu.
Binboğa’nın mali ve idari yapısının dağıldığını harup alımını bile gerçekleştiremeyecek noktaya geldiğini söyleyen Kürşat, Koop Süt’ün de geçmişte batma noktasına geldiğini hatırlatarak sonrasında yapılanları aktardı.
115 milyon liranın üstünde borcu olduğunu belirttiği Koop Süt’ün içinde bulunduğu durumu anlatan Kürşat, geçen hafta olaylar ortaya çıkınca Bakanlar Kurulu’nun faiz desteği açıkladığını söyledi.
Koop Süt’ün içinde bulunduğu durumdan kurtulması için siyasetin elini buralardan çekmesi gerektiğini belirten Kürşat, hükümetin bu konuda neler yaptığını sordu.
Kürşat, kooperatiflerin demokratik ve özerk bir yapıya kavuşması için ellerinden geleni yapmaya hazır olduklarını belirterek,
Kooperatiflerle ilgili yapılan çalıştay sonrasında hazırlanan sonuç bildirgesinin de tozlu raflarda kalmamasını temenni etti.
-Çavuş
Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş da söz alarak, bu yılki destek programıyla ilgili bilgi vererek üreticinin yanında olmaya devam edeceklerini söyledi.
Tohuma verilen desteğin ülke tarihinde bir ilk olduğunu, gübreye, münavebeye, nohuta, tropikal meyveye de verilen destekleri sıralayarak, kulak numarasına verdikleri destekten bahsetti.
Çavuş, girdi maliyetlerinin desteklenmediği iddialarının gerçekleri yansıtmadığını belirterek, hükümetin kooperatifleri desteklemek için yaptıklarını anlattı.
Koop Süt’ün geçirdiği zor zamanları da hatırladığını söyleyen Çavuş, Koop Süt’ü yeniden kredilendirilebilir hale getirmek için çalıştıklarını belirtti.
Çavuş, Binboğa’nın da pandemi döneminde az karla yaptığı çalışmaların zor günler geçirmesine sebep olduğunu fiyatlarını güncelleyerek yoluna devam ettiğini söyledi.
Çavuş, ilk kez bu yıl verilen desteklere de örnekler vererek, “Koop Süt önümüzdeki günlerde daha fazla süt alacak ve işleyecektir” dedi.
-Kürşat
Kürşat yeniden kürsüye çıkarak birtakım iyileştirmeler yapmaya çalıştıklarının farkında olduklarını ancak, hayvancılar eyleme gidiyorsa narenciye dalında çürüyorsa sorun yokmuş gibi davranmanın yersiz olduğunu kaydetti.
Samanın kilosunun bile 5 tl olduğunu, enflasyonun durumunun ortada olduğunu, bu nedenle desteklerin bir anlamı olmadığını savunan Kürşat, bir an önce 1 Mayıs için verdikleri sözün tutularak çiğ süt fiyat artışının yapılmasını istedi.
-Akansoy
CTP Milletvekili Asım Akansoy da “Kıbrıs sorunu ve Kıbrıslı Türklerin toplumsal varlık mücadelesi” konulu konuşma yaptı.
CTP Milletvekilli Asım Akansoy, Kıbrıs sorunun halk için bir dış politika konusu değil varlık konusu olduğunu belirterek, “ateşkes koşullarında yaşamanın” her an her şey olabilir demek olduğunu söyledi.
Yürütülen siyasetin “kamikaze siyaseti” olduğunu adım atmama siyaseti olduğunu savunan Akansoy, vatandaşların büyük çoğunluğunun bu belirsizlikten mutlu olmadığını belirtti.
Akansoy, Holguin’in tüm kesimleri dinlediğini halkın çözüm istencinin altını çizdiğini söyleyerek, Cumhurbaşkanı Tatar’ın aldığı kararları halka rağmen aldığını bunun siyaset olmadığını ileri sürdü.
Tatar’ın “Federayon süreci denendi” dediğini belirterek, “Siz mi mücadele ettiniz bizim mücadelemiz üzerinden zaman kaybettirmeyin” diyen Akansoy, Tatar’ın yaptığı her açıklamasında “Türkiye de böyle düşünüyor” dediğini kaydetti ve bunu eleştirdi.
Siyasetçinin asli görevinin sorunlar konusunda ortaklaşa yol almak olduğunu kaydeden Akansoy, Cumhurbaşkanı Tatar’ın ön koşullar karşılansa da masaya oturmayacağını söylemesini eleştirdi.
Akansoy, Tatar’ın kendisine göre korkmasından dolayı her adımı reddettiğini belirterek, “Ortada bir çözüm hedefi niyeti yoktur. Tatar’ın siyasetinin kabul edilebilir olmadığını yineliyoruz” dedi.
-Solyalı
CTP Milletvekili Ürün Solyalı da “Ersin Tatar halkı temsil etmiyor” başlıklı konuşma yaptı.
Solyalı, Cumhurbaşkanı Tatar’ı ne istediğini anlatamamakla eleştirerek, Tatar’ın statükonun bekçiliğini yaptığını savundu.
Bunun sonucunda, enflasyonun, işsizliğin, açlığın, suçun, biatın patlamasının yaşandığını ileri süren Solyalı, bugün savunulan statükonun, sporda ambargoları, pahalı enerji ve ihracat yapamamak gibi çeşitli olumsuzlukları da beraberinde getirdiğini belirtti.
Solyalı, çözümün ertesinde tüm sorunların ortadan kalkacağını söylemediklerini belirtti.
Solyalı, Türkiye ve Yunanistan’ın şuan görüştüğünü hatırlatarak, “bekçiliği yapılan statükonun statik olmadığını” söyledi.
-Diçyürek
Cevap vermek için söz alan Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek, hayretler içinde dinlediğini, uzlaşmaz diye tanımladıkları Rauf Denktaş gitsin biz çözeriz denildiğini, ardından Talat ve Eroğlu’nun müzakerelere katıldığını belirterek bugüne kadar gelen süreci özetledi.
Bugün bir anket yapılsa Kıbrıs’ın güneyinin hiçbir kaynağını Türklerle paylaşmak istemediğinin ortaya çıkacağını söyleyen Dinçyürek, “Bu gerçekler kabul edilirse yol haritalarımızı daha kolay belirleriz” dedi.
Dinçyürek, “Tüm kritik adımları reddeden Güney’in hiç mi suçu yok” dedi.
-Solyalı
Solyalı, Güney’in tuzunun kuru olduğu söylemlerinin de zaten yürütülen çözümsüzlük politikasının sonucu olduğunu belirterek, kendilerinin sonuç odaklı BM parametrelerinde bir görüşme istediklerini vurguladı.
-Toros
“Yenilenebilir enerjiye dönüşüm ve güncel fırsatlar” konusunda konuşan CTP Milletvekili Fikri Toros, Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu’nun bu sabah yaptığı bir konuşmayı eleştirerek Zürih anlaşmasını hatırlattı.
Enerjinin güvenlik ve savunma sanayilerinde de kilit rol oynadığını dile getiren Toros, yenilenebilir enerjinin halk refahı için, arz güvenliği için daha rekabet edilebilir bir ortam için güncellenmesi gerektiğini söyledi.
Yenilenebilir enerji konusunda yapılanlara örnekler veren Toros, depolama sistemi olmadan yenilenebilir enerjiye dönülmesinin zor olduğunu ve bunun sağlanması için yapılması gerekenleri hatırlattı.
Toros, karbon salımıyla ilgili AB’de belli sınırlamalar getirildiğini ve bu konuda uyumlaştırma çalışmaları için teknik desteğin sağlanması gerektiğini belirtti.
Toros, Kıbrıs’ın tamamına hizmet etmesi planlanan ortak elektrik üretiminin bir an önce hayata geçirilmesini temenni ederek Cumhurbaşkanı Tatar’ın da bu projeye onay verilmesi için çaba harcamasını istedi.
İsrail- Girit- Kıbrıs arasında yapılması planlanan entegre elektrik projesinin de yeniden ele alınarak Girit’te bu projeyle ilgili çalışmaların başladığını söyleyen Toros, elektrik konusunda hayata geçirilebilecek projelere örnekler verdi.
-Dinçyürek
Dinçyürek, enterkonnekte sistem için adım atıldığını fizibilite raporunun tamamlanmasının ardından gerekenin yapılacağını kaydetti.
Dinçyürek, yenilenebilir enerjinin sürdürülebilir bir politika içerisinde ülke ekonomisini destekleyecek noktada olması gerektiğini şuan o noktada olmadıklarını söyledi.
Tekrar söz alan Toros da, ülkelerin enterkonnekte sisteme dahil olmasının faydalarını ve farklı ülkelerin bu konuda hayata geçirdiği projeleri anlattı.
(AK/ŞEB) Ek verilecek
Haber Arzu Köprülü