KTÖS, yaptığı açıklamada “pankartı açanlara kızmak yerine; bugüne kadar yaptıklarına bakmaları gerek” dedi.
Açıklamanın tamamı şöyle:
Kıbrıs Cumhuriyeti’nin anayasal nizamını ve toprak bütünlüğünü koruma sorumluluğu verilen garantör ülke Türkiye’nin, 1974 yılından beri Kıbrıs’ta izlediği sömürgecilik siyaseti adanın kuzeyini bir koloniye dönüştürmüştür.
Adanın kuzeyine; 1949 Cenevre Sözleşmesi’ne aykırı olarak nüfus taşınması, kuzeyde yaşayan Kıbrıslı Rumlara etnik temizlik yapılarak güneye sürülmeleri, Kıbrıslı Rumların mülklerinin yağmalanması, Kıbrıslı Türklere zorla soyisim aldırılması, aktarılan nüfusa vatandaşlık verilmesi, adanın kuzeyinde kukla bir yönetim oluşturulması, Türk Lirası kullanımının zorunlu hale getirilmesi, uluslararası hukuğa aykırı mülkiyet rejimi oluşturulması, yerleşim yerlerinin isimlerinin değiştirilmesi, bunlara karşı çıkan muhaliflerin farklı tehditlerle ülkeden kaçırılması, 1974 yılından sonra yapılanlardan sadece bir kısım örnektir.
Tüm bu gerçekleri gizlemek için baskılar devam ederken, düzenden beslenenlerin yaptıkları açıklamalar da yapılanları örtmeye dönüktür. Özellikle ganimetten beslenen sermaye kesimlerinin bu konulardaki tutumlarını başka türlü açıklamak mümkün değildir.
TC’li asker-sivil kesimlerle kol kola sürdürülen bu siyaset; 1950’li yıllarda hazırlanan “İstirdat Planı’nın” uygulamada olduğunu göstermektedir. “İstirdat” geriye alma demektir. Geriye alma “fetih ve işgalle” açıklanabilir. Eğer Türkiye yetkilileri uluslararası hukuğa ve Kıbrıs’ta yaşayanlara saygı duyuyorsa İstirdat Planı’ndan vazgeçtiklerini, adayı fethetmek veya işgal etmek istemediklerini derhal tüm dünya kamuoyuna resmi olarak açıklamalıdırlar. TC Elçiliği önünde bu doğrultuda işgal pankartı açanlara kızmak yerine; bugüne kadar yaptıklarına bakmaları gerektiğini hatırlatırız.