Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) ile Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Orta Eğitim Disiplin Tüzüğü'nde yapılan değişikliği protesto için Milli Eğitim Bakanlığı önünde eylem yaptı.

Tüzük değişikliğinin geri alınması için Bakanlar Kurulu'na sunulmak üzere bakanlığa dilekçe veren sendikalar, “Laik eğitim ve toplum yapısını tehdit altına alan" tüzük değişikliği iptal edilene kadar mücadeleye devam edeceğini açıkladı. 
Bazı sendikalar ile CTP milletvekillerinin de destek verdiği eyleme katılan sendika üyeler, sendikaları önünde toplanıp, Meclis önünden geçerek bakanlığa yürüdü. Eylemciler, “Kıbrıs laiktir laik kalacak” sloganları atıp, “Yobazlara geçit yok” ve "Aydınllık zihinler yobazlığı yenecek" gibi pankart ve yafta taşıdı. Eylemde Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu aleyhinde de sloganlar atıldı.

Eylem: Bu bir darbedir. Kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz

KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, ilk olarak demokratik Türkiye halkını selamladı ve destek belirtti. Milli Eğitim Bakanlığı'nın Anayasa’yı hiçe sayan adımlar attığını ve tüzük değişikliğiyle toplumun yapısını tehdit ettiğini savunan Eylem, “Bu bir darbedir. Kabul etmiyoruz, etmeyeceğiz” dedi. 

Çocuklara kadar el atıldığını, ülkedeki Bakanlar Kurulu'nun da hemen onay verdiğine işaret eden Eylem, Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu’na “Geleceği karanlığa sürükleyecek bu karardan geri adım at" çağrısı yaptı. Kız çocukları üzerinden uygulamalar yapmanın yanlış olduğunu söyleyen Eylem, “Meclis’te ettiğiniz yemini size hatırlatırız” dedi. 

Bilimsellikten uzaklaşıldığını, dini atamalar yapıldığını ve Atatürk devrimlerine rağmen laiklik dışı uygulamalar yapıldığını ileri süren Eylem, bakanlığın bu adımlardan vazgeçmesini istedi. Eylem, öğretmenlere saldırılar yapıldığını, okullara yatırım yapılmadığını ancak lüks “külliye” yapıldığını ifade ederek, elçilik ve Türkiye’den bazı vakıflarla işbirliği yapıldığını, bilimsel laik ve Atatürkçülükten uzaklaşılan adımlar atıldığını savundu. Okullarda “paralel” yapılar oluşturulduğunu, öğretmenlerin tehdit edildiğini ve çocuklara din dersi verilmek istendiğini ileri süren Eylem, toplumsal değerlere, ülkeye, laik bilimsel ve kamusal eğitime sahip çıkacaklarını söyledi. 

Maviş: Çocuklarımız Simgelere İndirgenemez!

KTTB: Çocukların gelişim süreçleri gözetilmesi gerek KTTB: Çocukların gelişim süreçleri gözetilmesi gerek

KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş de, “Toplumu bölmeyin, eğitimi kirletmeyin” diyerek başladığı konuşmasında, çocukların özgür bireyler olarak büyümesi için toplum olarak burada olduklarını belirtti. Maviş, bazı uygulamaların “özgürlük” adı altında dayatmaya dönüştüğünü ifade ederek, Milli Eğitim Bakanına eleştirilerde bulundu. 
Çocuklar üzerinden mesaj vermenin “istismar” olduğunu savunan Maviş, eğitimin bir hak olduğunu, öğretmene güvendiklerini, çocukların özgür sağlıklı ve eşit büyümesi için mücadeleye devam edeceklerini söyledi. “Çocuk hakları kırmızı çizgimizdir” diyen Maviş, toplumun bölünmeye çalışıldığını savundu. Maviş, “laik bilimsel eşit bir eğitim için mücadelemiz sürecek, yobazlara geçit vermeyeceğiz” şeklinde konuştu.

Maviş'in konuşmasının tamamı şu şekilde:

Çocuklarımız Simgelere İndirgenemez!

Bugün burada, çocuklarımızın özgür bireyler olarak büyüme hakkını savunmak için bir araya geldik. Henüz kendi kararlarını veremeyecek yaşta olan çocukların birer simgeye dönüştürülmesini kabul etmiyoruz!

Özgürlük Adına Dayatmaya Hayır!

Bazı uygulamalar “özgürlük” söylemiyle dayatılmak isteniyor.

Ancak biliyoruz ki, 18 yaş altı bireylerin kıyafet tercihlerinin özgür irade ile yapıldığını söylemek pedagojik olarak mümkün değildir. Çocuklar üzerinden ideolojik mesaj vermek özgürlük değil, istismardır!

Laik ve Bilimsel Eğitim Vazgeçilmezimizdir!

Eğitim bir haktır. Bu hak laik, bilimsel ve tarafsız temeller üzerine inşa edilmelidir. Okullar hiçbir dini ya da siyasi görüşün aracı olamaz. Eğitim, herkesin eşit yurttaşlar olarak yetiştiği bir alan olmalıdır.

Sendikalar Dışlanamaz!

Eğitim politikaları kapalı kapılar ardında değil; eğitim emekçileriyle, sendikalarla ve bilimsel verilerle birlikte şekillenmelidir. Sendikaları yok sayan, eşitlik ilkesine aykırı düzenlemeleri reddediyoruz! Bu mücadele, nitelikli ve adil eğitim içindir!

Bakan’ın Görevi Toplumu Değil, Anayasayı Memnun Etmektir!

Eğitim Bakanı’nın görevi siyasi iktidarı değil, anayasayı ve çocuk haklarını korumaktır. Görev, laik ve bilimsel eğitimi güvence altına almaktır.

İnanca Saygı Ayrıcalık Yaratmamalı!

Herkesin inancı kendinedir, saygındır. Ancak hiçbir inanç, eğitimde ayrıcalık ya da ayrımcılık aracı haline getirilemez. Çocuklar ailelerinin inançlarına göre ayrıştırılamaz!

Çocuk Hakları Kırmızı Çizgimizdir!

Çocuklarımızı siyasi ya da dini çatışmaların ortasına çekmenize izin vermeyeceğiz. Bu mücadele, çocuklarımızın özgür, sağlıklı ve eşit bireyler olarak büyümesi içindir. Toplumu Bölmeye Yönelik Dayatmalara Karşıyız! Dışarıdan ithal edilen, toplumumuzu bölen, çocuklarımızı kimlik siyasetinin öznesi haline getiren hiçbir uygulamayı kabul etmiyoruz!

Kıbrıs Türk toplumu kendi değerleriyle, kendi ihtiyaçları doğrultusunda karar alma hakkına sahiptir.

Birlikte Mücadeleye Devam!

Buradan bir kez daha sesleniyoruz: Laik, bilimsel ve eşit bir eğitim için mücadelemiz sürecek!

Çocuklarımızın haklarını, geleceğini ve özgürlüğünü savunan herkesi birlikte sesimizi yükseltmeye çağırıyoruz! Çocuklarımızı bölen her uygulamaya karşı duracağız.

Onları koruyacak, onları savunacağız! Ankara elini çocuklarımızdan çek!

-Bengihan

Eyleme destek veren örgütler adına konuşan Kıbrıs İşçi ve Emekçi Sendikaları Federasyonu (KİEF) ve Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Başkanı Güven Bengihan da, öğretmenleri selamlayarak, ülkeyi yobazlığa sürükleyenleri ve ülkeyi siyasete alet edenleri kınadı. 

Çocuklar okullarda kitap defter alamazken, ülkeyi rahatlatması, ekonomiyi, okulları düzeltmesi gereken hükümetin tüzük değişiklikleriyle uğraştığını ifade eden Bengihan, tüzüğe ve toplumsal müdahaleye geçit vermeyeceklerini söyledi.

Bengihan, AK Parti ile UBP’ye eleştirilerde bulundu.