Mustafa Behlül yazdı:Ülke Sporumuz Nereye Çekilmeye Çalışılıyor?
Dünyada, hükümetler sporu ülke tanıtımları için önemli bir basamak olarak görüp, ülkelerinin gelişimi ve tanıtımı
için büyük bir çağ atlamaya devam ederken, ülkemiz sporuna baktığımız zaman kendi içerisinde durmadan
oradan oraya savrularak, bir bakanlık altına alınmayı, geliştirilmeyi ve yer bulunmayı beklemektedir. Ancak her
gelen hükümet maalesef sporumuza yeteri kadar değer veremeyip ayni şekilde geliştirilmeden, mevcut
konumundan durmadan değiştirilerek daha da yok olmasını izlemektedir.
Haydi bakalım, bugüne kadar 40 hükümet görmüş KKTC halkı… ilk olarak 1969 yılında Kıbrıs Türk Spor
Dairesinin kuruluşu ile ülkemiz sporu tanışır ve sonrasında ne olur? haydi birlikte bakalım;
1971 yılında Gençlik Spor ve Kültür Dairesi oluşturulmuş ve 8/78 sayılı yasa ile Gençlik ve Spor faaliyetleri;
1978 yılında Eğitim Kültür ve Gençlik Bakanlığına,
1984 yılında Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığına,
1986’da Gençlik Spor ve Çalışma Bakanlığına,
1990 yılında Gençlik ve Spor Bakanlığına,
1994’de Gençlik Spor ve Çevre Bakanlığına,
1996’da Milli Eğitim Kültür Gençlik ve Spor Bakanlığına,
1998 yılında Gençlik ve Spor Bakanlığına,
2001 yılında Çalışma Sosyal Güvenlik Gençlik ve Spor Bakanlığına,
2004’de Gençlik ve Spor Bakanlığı’na,
2006’da Başbakanlığa,
2009’da Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı’na,
2013’de Başbakan Yardımcılığı Ekonomi Turizm Kültür ve Spor Bakanlığı’na,
2014’de tekrardan Başbakanlığa ve son olarak da
2020 Aralık ayında Ekonomi Bakanlığına bağlanır.
Ülke sporunun gelişmeye çalışırken bu kadar çok oradan oraya bağlanması şaşırtıcı değil mi ? Ülke tanıtımı için
dünyanın kullandığı bu kapı, bizim ülkemizde neden halen daha 1978’deki gibi Gençlik ve Spor Bakanlığı adı
altında tek bir çatıda toplanamıyor? Sorun ne ? Yoksa siyasi çıkarlar uğruna mı?
Yine kendimi tutamıyorum ve soruyorum cevabını tahmin ede ede ama cevap alamayacağımı bile bile…
Bu soruların bir cevabı var mı?
Üzülerek cevap vermek gerekiyorsa EVET var ama YOK gibi…
Ülkemizde bir çok başarılı sporcu olmasına rağmen, ülkemize uygulanan ambargoların kırılması konusunda
hiçbir çalışma yapılıp yapılmadığı da ayrı bir tartışma konusu. Buna nerden mi kanaat getiriyorum, spor
bakanlığının yukarıda da gördüğümüz 49 yıllık süreç içerisinde siyasi çıkarlar doğrultusunda başka bir bakanlıkla
birleştirilmeye çalışılması, ülke sporunun dünyaya açılımı konusunda ambargolar ile mücadele etme açısından
ne kadar düşünüldüğü, ne kadar ülke sporuna değer verildiğini gözler önüne sermektedir.
Gelişmiş, çağdaş ülkeler arasında KKTC gençlerinin yer alabilmesi için morali yüksek sağlıklı ve devletin
desteğini her alanda yanında hisseden gençlere ihtiyacımız vardır. Bu süreci yerine getirebilecek en önemli güç
devletin spora, sporcuya olan desteğidir.
Ve son olarak yine soruyorum ambargoların kırılması, tanına bilmemiz ve dışa açılma kapısı olan sporun
siyasi çıkarlar için kullanılması doğru mu?
Bu konuyu gündeme alma sebebim, ülke gençliğimizi sporu ve sporcumuzu daha güzel, daha ileri ve daha
iyi yerlerde görmektir.
Umudum ve umudumuz, gençliğimiz ve sporumuz için yaptığınız ve yapmakta olduğunuz bu yanlışlıktan en kısa
zamanda geri dönmeniz ve ülke gençliğine daha iyi olanaklar suna bilmek uğruna 1978’deki gibi Gençlik ve Spor
Bakanlığı adı altında tek bir çatıda ülke gençliğini toplamanızdır…
Gazi Mustafa Kemâl ATATÜRK ‘ün Spor ile İlgili Söylediği Sözde’de dediği gibi;
‘Her çeşit spor faaliyetini Türk gençliğinin milli terbiyesinin ana unsurlarından saymak lâzımdır. Bu işte hükümetin
şimdiye kadar olduğundan daha çok ciddi ve dikkatlim davranması, Türk gençliğinin spor bakımından da milli
heyecan içinde , itina ile yetiştirilmesi önemli tutulmalıdır.’